Dünyanın en önemli seramik, banyo fuarlarından biri olan ISH 2009'a katılmak üzere Almanya'nın Frankfurt şehrine gelen Bülent Eczacıbaşı burada basın mensuplarıyla bir araya geldi ve soruları yanıtladı.
Eczacıbaşı, dünyanın eriyen sermayeleri yerine koymak için hükümetlerin para vereceğini, geçici kamulaştırmaların yaşanacağını, talebi artırmanın önemli olacağını ve finans kesiminde hataların tekrarlanmaması için reformlar yapılacağını dile getirdi. Eczacıbaşı, iç talebin daralması ile şirketlerin net borç öder hale gelmesinin zorluk yarattığına işaret etti.
TÜRKİYE'NİN KRİZİ DEĞİL
Eczacıbaşı hükümetin 'Kriz yok' söylemini nasıl değerlendirdiğine ilişkin bir soruya da 'Türkiye'nin yarattığı bir kriz yok' olarak okuyorum' yanıtını verdi. Sanayide gerçekleşen daralmanın 'ciddi ve bilinir' olduğunu söyleyen Eczacıbaşı, hükümetin bütçe olanaklarının kısıtlı olduğunu belli sektörlere olanaklar çerçevesinde bir şeyler yapıldığını belirtti. Tüm dünyanın ülke sanayilerini korumaya çabaladığını bunun için sanayiye fon akışının artırılması gerektiğini söyleyen Eczacıbaşı, "Bunun için de IMF ile anlaşılması gerek" dedi.
YENİ ÖNLEMLER GELEBİLİR
Eczacıbaşı, alınabilecek tedbirler arasında; geçici KDV düşüşlerini, istihdamı korumak için yeni personel alımlarına teşviği ve ar-ge, ihracat ile marka desteğini saydı. Krizden en çok etkilenen sektörler arasında yer alan konut, otomotiv ve dayanıklı tüketimde uygulanacak geçici vergi indirimlerini, ekonomideki daralmanın daha ileri düzeylere ulaşmasını önleme yönünde çok etkili bir ilk adım olarak nitelendiren Eczacıbaşı, önümüzdeki dönemde, krizin etkilerini olabildiğince hafifletebilmek amacıyla yeni önlemlerin devreye gireceğinin işareti olduğunu dile getirdi.
GEREKİRSE PARA DA BASILMALI
Eczacıbaşı, "Enflasyonun düştüğü, endişe olmaktan çıktığı bu dönemde gerekirse Merkez Bankası'nın ABD'de olduğu gibi banknot matbaasını çalıştırması (para basma) gerektiğini mi düşünüyorsunuz" şeklindeki soruya ise, "Enflasyon sorun olmaktan çıkıyor. Parasal genişleme tabu olmasın. Bu tabudan biraz uzaklaşmak gerektiğini düşünüyorum. Ben tabuların tartışılması gerektiğini düşünüyorum" şeklinde karşılık verdi.
İş ile işçi arasında uyumsuzluk arttı
Ekonomide asıl önemli konunun istihdam olduğunu vurgulayan Bülent Eczacıbaşı, istihdamın iki önemli ayağı olan yatırım ve yatırıma uygun eleman konusuna dikkat çekti. Yabancı yatırımlara bir dönem karşı çıkıldığını belirten Eczacıbaşı, “Bu yanlıştı. Önce mevcut tesislerden alacaklar sonra bu tesisleri büyütücü yatırımlara yönelecekler. Olumlu adımlar atılmdı. Yatırım genişlemesi sürüyordu ama bugün Türkiye istihdamında vasıf sorunu vardır. Bu sorun da çözüm bekliyor” dedi.
Normalleşme 2010 yılında
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, krizden ne zaman çıkalacağı yönündeki bir soruya, “2009 yılında çıkacağımızı sanmıyorum. Belki 2010 yılının ikinci yarısından itibaren küçük düzelmeler başlayabilir” dedi. Eczacıbaşı, dünyada ve Türkiye'de krize karşı alabilecek önlemleri ise üç grupta özetledi:
Çünkü krizde paranın işlevini görmesi açısından güven çok önemlidir. Hatta krize karşı piyasaya yeni para verilmesinde bile güven ile beklenen karşılık alınabilir. Aksi halde yeni para sürülmesi çok ta etkili olamayabilir.
Artık talep artırıcı önlemler devreye alınacaktır. Kamu ekonomiyi genişletici harcama yapabilir.
En önemli reformlar finans kesimine yönelik yapılacaktır. Finansal piyasaların denetlenemeyen bölümleri çok daha büyük alanı içine almıştı. Artık denetleme çok önemli rol oynayacak. Mesela şeffaflık ve denetleme herkese ders olacak bir noktaya çıkacak.
Bu küresel kriz 1929'dan kötü
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Hollanda'daki basın sohbetinde, küresel krizin boyutlarına, Dow Jones endeksinin 4 önemli krizinin sürelerini ve etki derecelerini içeren bir grafikle dikkat çekti. Tecrübeli işadamı Eczacıbaşı, Dow Jones endeksinin Eylül 2007'den bu yana geçen 16.8 aylık sürede yüzde 55 değer yitirdiğini ve bu değer kaybıyla 34 ay süren 1929 kriziyle aynı sürede aynı kayıp oranına ulaştığını söyledi. 1929 krizinin 34 ay sürdüğünü hatırlatan Eczacıbaşı, işin ciddiyetinin son derece açık olduğunu bundan kısa vadede çıkış yolunun mümkün görünmediğine dikkat çekti. Geçen yıl kasım ayında İstanbul'da yapılan Avrupa Sanayiciler Yuvarlak Masa Toplantısı'na (ERT) katılan işadamlarının tümünün 'Kendi tecrübelerimiz içinde böyle bir kriz görmedim' dediğini hatırlatan Eczacıbaşı, "Katılan işadamları 2009'da düzelme beklemiyorlar. 2010'un ikinci yarısı toparlanma beklentisi ise ortak görüştü" diye konuştu.