Ecevit'le ilgili iddiayı kendisinin yıllardır dillendirdiğini belirten Birgün, bu kadar müebbet beklediğini ifade ederek bunun basit bir hırsızlık, dolandırıcılık veya cinayet olayı olmadığına dikkat çekti.
Savcıların mütalaasına göre Ergenekon terör örgütünün 'hükümete yönelik darbeye teşebbüs' suçuyla ilgili faaliyetlerinin en başında 57'nci hükümetin Başbakanı Bülent Ecevit'in sağlık gerekçesi ile görevi bırakmasını sağlamak geliyor. Mütalayı değerlendiren Birgün, bu süreçte birçok kişinin de serbest kalacağı beklentisine düştüğünü ifade etti.
Neyse ki savcının mütalaasını verdiğini ve hüküm aşamasına gelindiğini belirten Birgün, bu kadar müebbet beklediğini vurguladı. Bunun basit bir hırsızlık, dolandırıcılık ve cinayet olayı olmadığına dikkat çeken Birgün, "Belki bu olayın arkasında başka başka cinayetler de çıkacak. Çünkü bu derin yapı sadece bir Alparslan Arslan'ın Danıştay'a yaptığı eylem değil ki. Güneydoğu'da bir sürü faili meçhuller var. Batıda bir sürü eylemler var. Bunların perde arkasında hep böyle bir derin yapının olduğu konuşulur. Bunun ne kadarı iddianamede ispatlanabildi, mahkeme sırasında tam bilemiyorum. Ama şu bir gerçek ki bu derin yapı Türkiye'deki halkın siyasi iradesi üzerine operasyonlar yapmış bir derin yapı." dedi.
Savcının Ecevit hükümetiyle ilgili tespiti konusunda ise Birgün, 2002'den beri iddia ettiği tespitin savcı tarafından görülüyor olmasından çok memnun olduğunu vurguladı. Kendisinin de iddia ettiğinin tam bu olduğuna dikkat çeken Birgün, "Bu derin yapının sadece mevcut iktidara değil; iktidardan önceki de faaliyetleri vardı. Bunun da ortaya çıkarılması gerekir diyordum. Çok memnuniyetle karşıladım. Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iktidara geldiği zaman söylediği bir söz vardı; medyada yer aldı, sonra bir daha yer almadı. 'Biz bu derin yapıyı iktidara gelmeden bir yıl öncesinden biliyorduk.' diye kamuoyuna yaptığı bir açıklama vardı. İşte Başbakanın kastettiği derin yapı buydu ve gerçekten de iktidara gelmeden bir yıl öncede, yani 2001 yılında da bu derin yapı o zamanki koalisyon hükümeti dolayısıyla Sayın Ecevit üzerinde bir takım operasyonları, bir takım faaliyetleri olmuştu. Bu operasyonun medya ayağı, işadamı ayağı; bunlar vardı hep. Bence savcı bey çok yerinde bir mütalaada bulunmuş bu konuda en azından." diye konuştu.
SALDIRILAR GÖZDAĞI VERMEK İÇİN YAPILDI
AK Parti Genel Merkezi ile Adalet Bakanlığı'na yönelik saldırılarla ilgili Ergenekon'un hücrelerinin yeniden canlanıp canlanmadığına ilişkin bir soruya ise Birgün, "Açıkçası ben bu tabloya biraz daha yukarıdan bakmayı tercih ettim. Türkiye'de bir eylem yapılır; bu eylemden birçok kurum, kuruluş, birçok örgütler faydalanır ve herkes kendi amacında hizmet edildiğini düşünür bu tip eylemlerin. Tabiki ben sizin bu fikrinize katılıyorum. Yapılan eylem böyle bir gözdağı; iktidar partisinin aldığı; mütalaanın verilmesi gibi kararlara bir tepki gibi algılanabilir ama açıkçası bu süreçte bu olayın böyle çokta içerde yapılan bir örgütün oturup da kendi kendine karar verdiği bir eylem olarak görmüyorum. Türkiye'deki bütün örgütler, hep dışarıdaki istihbarat örgütleri tarafından beslenir, büyütülür ve bakılırlar ve gerektiği zaman da kullanılırlar. Yürütülen bu süreçte açıkçası halen devletin, iktidarın tabiki, dışarıdaki bazı özel kurumlarla güçlerini tam fikir birliğine varamadı bu konuda. Dışarıdaki bu özel küresel güçler diyorlar ki 'Bir dakika, bu işi bizsiz çözemezsiniz. Bizde bu işin tarafıyız.' diye bir gözdağı verdiler diye değerlendiriyorum. Tabi bu gözdağını verirken de şuan Türkiye'de kullanabileceği en faal örgüt, diri tutulan DHKP-C örgütü. Kısa bir süre öncede DHKP-C'ye yönelik operasyonlar yapıldı. Ben bunu devletin bu istihbaratı aldığını ve bu istihbarata göre faaliyetleri, baskınları yaptığını düşünüyorum. Durup dururken yapmadığını düşünüyorum. Asıl eylem merkezi dış güçlerin kontrolünde olan bir merkez ve mevcut iktidara 'Bu işi sadece İmralı veya Kandil'le falan çözemezsiniz. Biz de bu işin tarafıyız. Bizle de şartları konuşacaksınız. Bizde bu işte tarafız' diye bir mesaj verdiler diye düşünüyorum." karşılığını verdi.
Cihan