İrlanda Cumhurbaşkanı'nın Türkiyeye yaptığı ziyaret, iki ülke arasında 19'uncu yüzyıl ortalarına uzanan tarihi bağları yeniden gündeme getirdi. Bunun üzerine bir tartışma başladı. İrlanda'ya yardımın şehir efsanesi olduğunu söyleyenler oldu. Ancak Osmanlı'nın gönderdiği bu yardımla ilgili arşivlerimizde birçok belge mevcut.
PATATESLER ÇÜRÜDÜ
19. yüzyıl İrlanda'sı İngilizler'e karşı mücadele içindeydi. Katolik İrlandalılar, kabul etmedikleri Anglikan Kilisesi'ne vergi vermeyi hazmedemiyorlardı. Ayrıca ırken İngilizler'den farklıydılar ve ayrı bir dil konuşuyorlardı. İrlandalılar'ın bir kısmı bağımsızlık, bir kısmı ise özerklik peşindeydi.
1841'de İrlanda 8 milyon kişilik bir nüfusa sahipti. Nüfusun büyük bir kısmı tarımla uğraşıyordu. En önemli ürün ise patatesti. Patates, özellikle yoksulların ana yemeği olmuştu. Bu dönemde meydana gelen ve patatesleri çürüten bir hastalık İrlanda'yı perişan etti. 1846 kıtlık yılında 800 bin kişi ölürken bir milyondan fazla İrlandalı göç etti. Zaten nüfusu fazla olmayan İrlanda iyice güçsüzleşti. İngiliz yöneticileri bu durumu kullandılar. Direnen siyasi liderlerin bir kısmını satın aldılar. Bir kısmını ise sürgüne gönderdiler.
OSMANLI YARDIMI
Osmanlı Devleti İrlanda'daki bu durumu haber alınca 1000 paundluk bir yardım yaptı. İngiltere elçiliği 1847 Nisan'ında bu yardım için padişaha teşekkür etti. Daha sonra İrlandalı asilzâdeler bir teşekkür mektubunu padişaha gönderdiler. Mektubu getiren Oberbak padişahın huzuruna çıkmak için müracaat etti. Teşekkür için gelen Oberbak 26 Mayıs 1849 Cumartesi günü Sultan Abdülmecid'in huzuruna çıkarak halkının minnettarlığını ifade etti.
BÜYÜK KITLIK
19. yüzyılın başlarında İrlanda'nın en önemli yiyeceği patatesti. İrlandalılar'ın neredeyse yarısı patates sayesinde yaşıyordu. Yarım dönümlük bir araziye ekilen patates dört kişilik bir ailenin karnını doyuruyordu. Ancak 1845'in sonlarından itibaren yaşanan ve dört yıl süren kıtlık İrlanda'da her şeyi alt üst etti. Bir tür mantar 1845'te patatese musallat oldu. Patatesler topraktayken çürüdü. 1845 mahsulünden umudunu kesen köylüler 1846 ekimine umut bağladılar. Fakat 1846 daha kötü oldu. Çürüyen patateslerin kokusu İrlandalılar'ın da umudunu sona erdirmişti. İnsanlar yiyecek bir şey bulamadıkları için bir deri bir kemik kalmışlardı. İngiltere zamanında yardım etmediği gibi aç kalanları da düşük ücretle yol ve kanal inşaatında çalıştırdı. Yüz binlerce İrlandalı ölürken bir milyondan fazlası da ABD veya Avustralya gibi ülkelere göç etti. 1849 yılında hastalık sona ermiş ancak İrlanda, nüfusunun dörtte birinden fazlasını kaybetmişti. Bugün İrlanda, Kuzey İrlanda ile birlikte 6 milyonluk bir nüfusa sahip ve işin ilginç tarafı dünyanın değişik ülkelerinde on milyonlarca İrlandalı yaşıyor.
ALLAH MAJESTELERİNDEN RAZI OLSUN
Majesteleri Osmanlı Padişahı Sultan Abdülmecid Han'a,
Allah Majestelerinden razı olsun.
Biz aşağıda imzası bulunan İrlandalı asilzâdeler, ileri gelenler ve tüm halk olarak majesteleri tarafından çilekeş ve ıstıraplı İrlanda halkına gösterilmiş olan ihsan ve teveccühün cömertliğine en derin teşekkür ve minnetimizi ifade etmek ve halkımız adına İrlandalılar'ın sıkıntılarını hafifletmek ve acılarını dindirmek için gönderilen bin paundluk cömert yardıma teşekkür için müsaadenizle hürmetlerimizi sunuyoruz.
Eşine az rastlanır türde, ülkemizde ansızın ortaya çıkan kıtlık ve fakir halkın karşı karşıya kaldığı çaresizlik Allah'ın hikmetiyle takdir olunmuştur. İrlanda halkının bu durumda kendilerini ve ailelerini açlık ve ölümden korumak adına diğer ülkelerin şefkat ve cömertliğine başvurmaktan başka seçeneği kalmamıştır. Majestelerinin bu zor durumdaki insanların yardım talebine verdiği mertçe cevap büyük Avrupa devletlerine kıymetli bir örnek olmuştur.
Bu vaktinde yapılmış hayırlı davranış, pek çok kişiyi ferahlatmış ve ölümden kurtarmıştır. Onlar adına tekrar majestelerine minnettarlığımızı sunmak, idareniz altında bulunan ve ihsanınızda payı olan halkınızın ve ülkenizin, katlanmak zorunda kaldığımız sıkıntılardan muhafaza buyrulması dileğimizi izninizle ifade ediyoruz.
Gökkubbe Altında Birlikte Yaşamak, Ankara 2006, s. 321.
ÜNYE TARİHİNİN KAYNAKLARI
Çalışkanlığı ve verdiği eserlerle Türk kültür tarihine önemli katkılarda bulunan İrfan Dağdelen, son çıkardığı eseriyle de kültürümüze önemli bir katkıda bulundu. Türkiye'de son zamanlarda mahalli tarihçilik çalışmaları artmasına rağmen bunların bir kısmının birinci el kaynaklara dayanmaması büyük bir eksiklik. İrfan Dağdelen, son kitabında Ordu ilimizin incisi olan Ünye tarihi için önemli bir kaynağı neşretti. "15. Yüzyıl Ünye ve Çevresinin Tarihi Kaynakları: 1455 Tarihli Ünye, Akkuş, Terme ve Çarşamba Tahrir Defterleri" adıyla Ünye Belediyesi tarafından yayımlanan bu eser bölge tarihi için çok önemli bir boşluğu dolduracaktır. Eser, Ünye ve çevresinde Osmanlı hâkimiyetinin nasıl tesis edildiği, başta bölgenin ekonomik ve sosyal durumu olmak üzere birçok hususta önemli veriler içeriyor.
Türkiye'deki birçok kütüphaneciye verdiği eserlerle örnek olmasını temenni ettiğim İrfan Dağdelen'i ve böyle bir eserin yayımlanmasını sağlayan Ünye Belediyesi'ni tebrik ediyorum.
Erhan AFYONCU - BUGÜN