BDP'li siyasetçi ve belediye başkanları ile DTK üyelerinin ortak hazırladığı bildiriyi kongre üyesi Tülay Özdemir yaptı. Özdemir, "Askeri ve siyasi operasyonların derhal durdurulmaması durumunda seçim güvenliğinin de tehlikede olacağı ve seçim yapma koşullarının ortadan kalkacağı görülmektedir. Bu da göstermektedir ki, Türkiye denildiği gibi seçime gitmemekte Kürt halkının özgür iradesini tasfiye etme ve ortadan kaldırma planlamasının olduğu görülmektedir. Bu temelde kongremiz süreç devam ettiği takdirde seçime girmeme dahil birçok seçeneği gündeme almıştır." dedi.
Özdemir, Ortadoğu ülkelerinde yaşanan gelişmelereparalel olarak Kürt halkının vermiş olduğu mücadelenin çözüm aşamasına gelip dayandığını öne sürerek, "Kuşkusuz bu süreçte Kürtler kendi statülerini belirleyeceklerdir. Bu tüm Kürt parti ve örgütlerini içinde geçtiğimiz bu süreçte yol alma ve ulusal birlik esprisiyle hareket etme, Kürtlerin statüsünü inşa etme sürecine katılma çağrısı yapar." diye konuştu.
Gelinen noktada Kürt halkının statüsüzlüğü asla kabul etmeyeceğinin değerlendirildiğini belirten Özdemir, devletleşen AK Parti'nin kendi iktidarını sağlama almak için başvurmadığı yol ve yöntem bırakmadığını, onun için halka yönelik soykırım politikalarını devreye koyduğunu ileri sürdü. Özdemir, "Kürt sorunun çözümüne dair herhangi bir projesinin olmadığını aksine Kürt sorunu bitmiştir denilerek halkımıza statüsüzlüğün dayatıldığı değerlendirilmiştir. Tarihi bir süreçten geçen Kürt halkı kendi çözüm yöntemlerini mücadele geleneği içinde açığa çıkarmıştır. AKP'nin saldırıları kendi meşrutiyetini bitirdiği gibi seçim güvenliğini de ortadan kaldırmıştır." iddiasında bulundu.
"DEMOKRATİK ÖZERK KÜRDİSTAN'I İNŞA ETME KARARLILIĞIMIZ DEVAM EDECEK"
"Kongremiz Kürt sorunun çözümünü bir seçim süreci ile gerçekleşmeyeceğini sorunun çözecek olanın halkın demokratik örgütlü olacağını değerlendirmiştir." diyen Özdemir, kongrelerinin Kürt halkının demokratik direnişini geliştirme ve sahiplenmede öncülük rolünün farkında olduklarını öne sürdü.
Özdemir şunları söyledi: "Demokratik özerk Kürdistan'ı inşa etme kararlılığımız ve saldırılar karşısında meşru direnişi örgütlemedeki ısrarımız devam edecek, büyüyecektir. Demokratik halk direnişi ile kendi özgürlüğünü gerçekleştirme kararlılığındadır. Kongremiz halkımıza 10 temel talep ekseninde demokratik özerklik statüsünü inşa etmek ve özgürlüğünü gerçekleştirmek için bir seferberlik ruhuyla başlatmış olduğu demokratik direniş eylemlerini yükseltmeye ve sonuç alıncaya kadar sürdürme çağrısı yapmaktadır. Kongremiz kardeş Türkiyehalklarına muhataplık çağrısını yinelemektedir. Muhataplığını yitiren AKP ile geliştirilecek bir sürecin olmadığı bilinciyle Türkiyehalklarına kendi muhatabını geliştirme noktasında tarihsel rolünü oynama çağrısı yapmaktadır."
DTK EŞ GENEL BAŞKANI TÜRK: BİZ MISIRDAN DAHA FAZLA DİRENİŞ GÖSTERDİK
Sonuç bildirisinin okunmasının ardından kısa bir konuşma yapan DTK Eş Genel Başkanı Ahmet Türk ise Tunus ve Mısır halkından daha çok özgürlük mücadelesinin militanı olduklarını söyledi.
Türk, "Ortadoğu'da taşlar yerinden oynamaya başladı. Özgürlük mücadelesi Ortadoğu'ya ve halkların bir sloganına dönüştü. Ortadoğu'nun en kadim halklarından biri olan Kürtler, bu mücadeleyi çok doğru yorumlayacak, çok doğru okuyacaktır. 30 yıllık mücadele aslında gerçekten yaratılan muazzam bir mücadele, muazzam bir duruş, eğer mukayese yapma gereği duyarsak şunu söyleyebiliriz. Bizler Tunus halkından daha fazla özgürlük mücadelesinin militanı olduk, yanında yer aldık. Mısır'dan daha fazla direniş gösterdik. Tunus halkından daha fazla büyük bir direnişi gösterdik. Burada bir gerçeği de görmemiz lazım. Eğer Kürtlerin verdiği mücadeleyi Türk halkı vermiş olsaydı sistem yerle bir olurdu." şeklinde konuştu.