Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, Cumhurbaşkanı resepsiyonuna katılmayan CHP'yi anlamadıklarını belirterek, "Eğer biz siyaset yapıp halk adına Cumhurbaşkanlığı makamına, Başbakanlık makamına talipsek, gideriz ve gittik. Bizim yaklaşımımız bu, CHP niçin yapıyor bu işi bilmem, onları zaten bugüne kadar anlamış değiliz." dedi.
DSP Genel Başkanı Masum Türker, Bursa İl Başkanlığı yeni binasının açılışına katılmak üzere Bursa'ya geldi. DSP Bursa İl Başkanı A. Murat Özbilge ve partililerle birlikte açılışı yapan Masum Türker, partililere seslendi.
Türker, genel seçimlere DSP bayrağı altında, adı ve amblemi ile gireceklerini belirtti. Masum Türker, basın mensuplarının, 'CHP'nin resepsiyona katılmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?' şeklindeki soruya, "Biz CHP'den farklıyız, biz bir söylemi laf olsun diye değil, özümseyerek üzerine yıllarca düşünerek söylüyoruz; şimdi şu anda Türkiye'de laiklik tehlike altında değildir diye söylüyor CHP genel başkanı, biz aynı fikirde değiliz ve onun böyle söylemesinden de rahatsız oluyoruz." dedi.
Bu konuda CHP'den farklı düşündüklerini aktaran Türker, "Biz tam tersi düşünüyoruz, diyoruz ki laiklik tehlike altındadır. Çıkıyor diyor ki başörtüsü meselesini ben çözeceğim. Bu da doğru değil, başörtüsü meselesi toplumsal bir sorundur ve halk kendi çözer. Burada bulunan bir çok arkadaşımız var. Birçok da başörtülü arkadaşları var. Başörtülü diye kimse kimse ile dargın değil." şeklinde konuştu.
Sadece simge olacağı gerekçesi ile türbanla üniversiteye girme meselesinin olduğuna dikkat çeken Türker, şunları söyledi: "O türban Tayyip Erdoğan'ı çıkardı, o da Evren Paşa'nın hediyesidir. O da iki yıldır çözülmüştü. Üniversitelerde başörtülü kızlar var hiç kimse de bir şey demiyordu. Bu konuda CHP'nin çözeriz deyip birden bire laikliği tehlike altına atacak bir mecraya soktu. Ne geldi bu sefer kamu görevi yaparken de başörtülü denmeli meselesi gündeme geldi. Ama bu doğru değil çünkü bu bir semgedir." Masum Türker, resepsiyon konusunda ise şunları söyledi:
"Şimdi Hayrunnisa Hanım'ın başı örtülü diye oraya çıkmam demek kendi kendimizi aldatmamız demektir. Şu anda Hayrunnisa Hanım kocası seçim kazandığı için orada oturuyor, orada oturup yatmasını mı engelliyoruz, aynı yataklarda yatıyor, aynı odalarda yatıyor. Burada üzerinde durulması gereken konu ben giderim, elini de sıkarım yanında da dururum ve şöyle bir salona bakarım; benim arkadaşlarıma dönüp anlatmalıyım, biraz daha güçlenelim ki bu salondaki makam bizim olsun, o makam iki yıl sonra seçim var. Bizim yaklaşımımız bu, CHP niçin yapıyor bu işi bilmem, onları zaten bugüne kadar anlamış değiliz."
Masum Türker, "Biz Cumhurbaşkanı resepsiyonu veriyorsa gideriz ve gittik. Eğer biz siyaset yapıp, halk adına Cumhurbaşkanlığı makamını, Başbakanlık makamını istiyorsak, talipsek, burayı başı boş bırakmayız, arada bir gidip teftiş ederiz. Bizi bekliyor mu, beklemiyor mu, anlarız ama bugün başka şey yarın başka şey demeyiz." şeklinde devam etti.
İki konuda CHP'den rahatsız olduklarını altını çizen Masum Türker, "Birincisi laikliği tehlike altına sokan demeçlerinden dolayı rahatsızız. İkincisi ise bizim belediye başkanlarımızı durduk yere ikide bir; onları benim partimde görmek istiyorum diyor. Bu çok yanlış bir iştir, etik değildir, ahlaki değildir. Yani başka bir yere evlilik cüzdanı ile bağlı olan bir kişiye adeta ayrıl gel seni burada istiyorum. Bunlar açık olmaz siyasette onun için rahatsız oluyoruz biz." dedi.
Askerin resepsiyona gelmemesi sorusuna ise Masum Türker, "O konu başka, o konuda yorum yapmam." şeklinde sözlerini tamamladı.
CİHAN