ERZURUM (AA) - Doğu Anadolu Bölgesi'nde tarım makinesi, iş ve trafik kazaları sonucu el, parmak, kol ile bacakta kesi ve kopma vakaları, Erzurum'daki Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesinde tedavi ediliyor.
Erzurum'da tam donanımlı acil kompleksi, tüp bebek, nükleer ve alternatif tıp, organ nakli, kalp, su altı ve hiperbarik tıp merkezleri ile radyoterapi gibi birçok alanda hizmet veren hastene, Doğu Anadolu'daki illerin yanı sıra yurt dışından vatandaşlara şifa oluyor.
Bölgede tarım makinesi, iş ve trafik kazaları sonucunda meydana gelen el, parmak, kol ve bacakta kesi ve kopma vakaları, hastanenin el cerrahı Dr. Ömer Ayık ve ekibince tedavi ediliyor.
Ayık, AA muhabirine, el cerrahisinin ortopedi, plastik ve genel cerrahi üzerine üst ihtisas yapılan bir branş olduğunu ve kendisinin 7 ay önce göreve başladığını söyledi.
Az sayıda el cerrahı bulunduğunu anlatan Ayık, "Daha özel alan olan el, bilek ağrısı ve dirsek problemleri gibi daha kronik, uzun vadeli şikayetlerle de ilgilenmekteyiz. Mesaimizin büyük kısmını oluşturan acil travmaları mikrocerrahi yöntemlerle tedavi ediyoruz." dedi.
- Merkezden başka hastaneye sevk yapılmıyor
Ayık, hasta popülasyonlarının genç, sporcu ve işçi gruplarından olduğunu, dikkatsizlik sonucu meydana gelen kopma ve kesi gibi iş kazalarıyla karşılaştıklarını dile getirdi.
Merkezde yapılan tedavilerde olumlu sonuç aldıklarını ve kent dışına vaka sevk etmediklerini belirten Ayık, şöyle konuştu:
"Büyük uzuv kopmalarının cerrahisi, parmağa göre damarlar daha büyük oluğu için kolay gibi gözükmekte. Ancak parmakta kas dokusu fazla olmadığı için kopan parmağın üzerinden 24-30 saat geçse bile tamir yaptığımızda olumlu sonuç alıyoruz. Çünkü parmakta kas dokusu çok yok, kemik ve cilt yaşıyor. Ama kol ve bacak kopmalarında kas dokusu fazla olduğundan bunlarda ölme gerçekleşiyor. Bu ölmenin engellenmesinin cerrahi aşamaya kadarki tek yolu uzvu soğutarak bir nevi yaşam süresini artırmak. Soğuk dokunun ölmesini yavaşlatıyor."
- "Bazen kolu kurtaralım derken, hayatın kaybolduğu vakalar oluyor"
Kol ve bacak kopmalarının genelde kırsalda iş veya trafik kazası sonucu meydana geldiğini anlatan Ayık, büyük uzuv kopmalarında zamanın aleyhe işlediğini söyledi.
Büyük uzvun dikilmesinde hasta için hayati süreç başladığına dikkati çeken Ayık, "Bazen kolu kurtaralım derken, hayatın kaybolduğu vakalar oluyor. Sebebi, o uzuvdaki kas dokusu ölünce ölen dokular kana karışıyor. Depremlerde bu yaralanmalardan tecrübe edindik. Enkazdan sağ çıkarılan insanların 3 gün ya da 1 hafta sonra ezilmelere bağlı kas ölmesi sebebiyle hayatını kaybettiği, böbrek yetmezliği ve diyaliz ihtiyacı duyduğunu gördük. Bunların sebebi ise ölen kas hücrelerinin kana karışması." ifadelerini kullandı.
Ayık, özellikle büyük uzuv kopmalarında, bu uzvun temiz şekilde korunarak ve soğuk uygulama yapılarak ilgili merkeze gönderilmesi gerektiğini belirterek, "Kopma vakalarında normalde dokuların çok kirli alanlara temas etmemesi ve mümkün olduğunca temiz tutulması gerekiyor. Kişinin ilk başvurduğu merkezde gerekli yıkamalar yapılıp mümkün olduğunca en hızlı şekilde sevk zinciri sağlanır." diye konuştu.