Veli Kavlak:
Takım ruhu olarak geçen seneye göre daha iyi durumdayız ama daha sezon bitmedi, asıl durum değerlendirmesini sezon sonunda yapacağız. Şu anda ne çok iyi gidiyoruz ne de çok kötü. Ama önümüzdeki maçları kazanıp daha iyiye gitmek istiyoruz. Her zaman yukarıya tırmanmak istiyoruz.
Sezon başında kaçıncı oluruz nasıl gideriz hiç bilmiyordum ve aslında ben de çok merak ediyordum. Takım ruhunu yakalayınca üst sıralara tırmanmayı başardık. Önümüzdeki maçları da kazanıp, üst sıralardan kopmak istemiyoruz.
Baktığımızda üçüncü basamakta olmak bizim için iyi bir sıra olarak görülebilirdi ama yaptığımız basit puan kayıplarından sonra şu anda üçüncü olmak bizi tatmin etmiyor. İlk yarıda da olmak üzere son maçlarda yaptığımız puan kayıpları gerçekten can sıkıcı oldu. Bunlar bizim moralimizi gerçekten çok bozuyor ama bu saatten sonra yapacak bir şey yok. Takımın moralinin bozuk olması çok normal. Bu sezon beşinci, altıncı kez son dakikalarda gol yiyoruz, çok kötü puanlar kaybediyoruz. Bütün emeğimiz boşa gidiyor. Ama ona rağmen pes etmeyeceğiz, devam edeceğiz. Morallarimizin kötü olması bize bir katkı sağlamaz, toparlanıp ayağa kalkmamız gerekiyor. Asla pes etmeyeceğiz.
Bize yardım edebilecek bir çok kaliteli ismimiz sakat durumda ama bunu artık çeviremeyiz. Sakatlara yapacak bir şeyimiz yok. Sakatlıkların altına sığınmayacağız. Dediğim gibi pes etmeden ayağa kalkıp devam edeceğiz.
Samet Aybaba, çok sıcak kanlı bir hoca. Ben Avusturya’da doğdum, büyüdüm ama orada Samet Aybaba gibi her gün bizimle konuşan bir hoca görmedim. Avusturya’da bir hocam vardı. Senede belki 3-4 defa konuşurduk o kadar. Ama Samet Hoca öyle değil, neredeyse her gün beraber vakit geçiriyoruz, her gün nasılsın iyi misin diye soruyor, bizimle ilgileniyor.
Büyük bir ligde tabii ki oynamak isterim. İngiltere, İtalya, Almanya buralarda forma giymek isterim ama Beşiktaş da çok büyük bir kulüp. Gelecekte ne olacağına o zaman bakacağız. Şimdiden bir şey söylemek istemiyorum.
Takım içerisinde en çok Olcay Şahan ile anlaşıyorum. O Almanya’da doğmuş, ben Avusturya’da. İkimizde gurbetçi futbolcu olduğumuz için çabuk kaynaştık. Oğuzhan, Sivok, Hilbert, Ersan, Fernandes saha dışında da çok iyi anlaştığım diğer isimler. Kamplarda, antrenmanlarda hep birlikte vakit geçiriyoruz. Boş zamanlarımızda da oturup bir şeyler içiyoruz, sohbet ediyoruz.
Türkiye Ligi’nde en çok beğendiğim isim Selçuk İnan. Şu anda Türkiye’deki en iyi orta saha oyuncusu olduğunu düşünüyorum. Buraya geldiğimden beri Selçuk’u izliyorum. Avrupa futbolunda ise Real Madridli Sami Khedira’yı çok beğeniyorum.
Avusturya beni 17 yaşında A Milli Takım’a çağırdı. Avusturya A Milli Takımı’nın kampındayken beni Türkiye’den aradılar ve Ümit Milli Takım’a çağırdılar. Ben de Avusturya A Milli Takım kampını terkedip Türkiye Ümit Milli Takımı’na gitmeyi doğru bulmadım. Ümit Milli Takım yerine A Milli Takım’dan teklif gelse o zaman kararlarım daha farklı olurdu. Hem Avusturya Milli Takımı’nı bırakıp Türkiye Milli Takımı’na gitsem doğduğum ülkeye ihanet olurdu.
Galatasaray çok iyi isimleri kadrosuna kattı, ama önemli olanın isimler değil takım ruhu olduğunu düşünüyorum. En önemlisinin takım ruhu olduğunu biliyorum. Takım ruhunu yakalayabilirlerse Galatasaray’ın başarılı olacağını düşünüyorum.
Sivas maçı dışında başka hiç bir düşüncemiz yok. Geçen hafta Gaziantepspor karşısında çok kötü bir şekilde puan kaybettik. Morallerimiz çok bozuktu ama şimdi ayağa kalktık, toparlandık ve Sivas’a kazanmak için gideceğiz. Orada kazanıp tekrar kendimize geleceğiz.