İSTANBUL (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, zekat konusunda hassas olunması gerektiğini, yakın geçmişte bu konunun nasıl istismar edildiğine şahit olunduğunu belirterek, "Bu tür girişimlerin önüne geçilmesi için zekat ve benzeri ibadetlerin ifası noktasında kapsamlı bir icra ve denetim ihtiyacı göz ardı edilmemelidir." dedi.
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi işbirliğinde organize edilen Zekat Kongresi'nin açılışında konuştu.
Zekatın İslam'ın temel şartlarından olduğunu vurgulayan Erbaş, "Zekat, insan ile Allah arasındaki iman bağının somut bir göstergesi ve Allah'ın insana bahşettiği sayısız nimetlere karşı şükür vesilesidir." dedi.
İslam dininde zekatın farz olduğunu hatırlatan Erbaş, "Zekat ibadeti, insandaki tamahkarlığı, hırsı törpüleyerek insanı, paylaşmanın ve yardımlaşmanın tarifi imkansız lezzetiyle buluşturmaktır. Zekat, insanda şefkat ve merhamet duygusunu geliştirir. Müslümanlar arasında bir kaynaşma sağlar. İslam denge dinidir. Zekatla bu denge kurulmaya çalışılıyor." diye konuştu.
- "Medeniyetimiz, insanı insanın yurdu olarak görüyor"
İnsanın bir vadi dolusu malı da olsa ikinci vadi malı istemesinin ruhunda olduğunu kaydeden Erbaş, çok kötü bir hastalık olan cimrilikten kurtulmanın yolunun paylaşmak olduğunu vurguladı.
Erbaş, şöyle devam etti:
"İnsanı insanın kurdu olarak gören anlayışın aksine medeniyetimiz, insanı insanın yurdu olarak görüyor. Zekatla, infakla, sadaka ile işi olmayan, hayatında bunlara yer vermeyen toplumlarda insan insanın kurdudur. 'Benim daha iyi yaşamam için senin ölmen lazım' Kapitalist sistemde böyle. 'Senin ölmen lazım benim daha çok kazanmam için' diyen bir medeniyet ile 'Senin daha iyi yaşaman için benim fedakarlık etmem lazım' diyen bir medeniyet. Bizim medeniyetimiz ilkesel olarak insanı insanın yurdu olarak görmektedir."
Zekatla ilgili hususlarda toplumsal bilinç ve duyarlılığın önem arz ettiğini kaydeden Erbaş, "Zekat konusunda hassas olunması gerekmektedir. Yakın geçmişte bu konunun nasıl istismar edildiğine hep birlikte şahit olduk. Birtakım ihanet yapıları Müslümanların samimi duygularını istismar ederek topladıkları zekat, fitre ve kurbanları kendi karanlık emelleri için kullanmaktan çekinmemişlerdir. Bu tür girişimlerin önüne geçilmesi için zekat ve benzeri ibadetlerin ifası noktasında kapsamlı bir icra ve denetim ihtiyacı göz ardı edilmemelidir. Zekat Hizmetleri Daire Başkanlığını kurmamızın arka planında bu yatmaktadır. Namaz konusunda Diyanet İşleri Başkanlığı bu kadar yetkili de niçin zekat konusunda olmasın? İbadet esasları ile ilgili işleri yürütme görevi yasa ile bize tevdi edilmiştir. Bu göreve istinaden zekat konusunda milletimize rehberlik etmek amacıyla bu faaliyetleri yapmamız gerekiyor. Kongrenin amaçlarından biri de bu duyarlılığı oluşturmaktır." ifadelerini kullandı.
Zekatın iktisadi anlamda büyük bir potansiyeli olduğunu anlatan Erbaş, "Verilmesi gereken zekatın yüzde 1'i verilse 8 milyar lira yapar. Bu yıl Diyanet Vakfımıza 150 milyon lira zekat verildi. 150-200 milyon nerede, 8 milyar nerede. Bu konuda farkındalık oluşturmak gerekiyor. Mutlaka teşvik edici çalışmalar yapmamız gerekiyor." diye konuştu.
- "Dünyada rızık gasbı yaşanıyor"
Dünyada rızık gasbının yaşandığını ve bunu önlemenin çaresinin İslam'da olduğunu aktaran Erbaş, "İslam'ın emirleri dünya çapında yaşansa bunlar olur mu? İnsanlık, sömürge göçlerinin merhamet, adalet ve hakkaniyetten yoksun acı politikalarını yaşamaktadır. Bir yanda hayatta kalma mücadelesi verilirken, diğer yandan dünyanın doğal kaynakları, azınlık bir kesimin ihtiraslarıyla fütursuzca heba edilmektedir. Dünya, İslam'ın sosyal adalet, merhamet ve paylaşma ahlakına muhtaçtır. İslam ahlakında hiçbir ayrım yapmaksızın muhtaca ve mağdura yardım eli uzatmak bir erdem olarak görülmektedir." ifadelerini kullandı.
Kongre, "İslam Ekonomisinin Temel Prensipleri ve Özgün Yönleri" başlıklı açılış konferansının ardından 6 oturumla devam edecek.
"Zekat ve Birey", "Zekat ve Toplum", "Zekat ve Din Eğitimi", "Zekat ve Fıkıh", "Türkiye’de Zekat Uygulamaları ve Diyanet" başlıklı oturumların ardından kongre, "Değerlendirme" oturumuyla sona erecek.
Uluslararası düzeyde katılımın olacağı kongre 3 gün sürecek.