ANKARA (AA) - Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İslam medeniyetinin en başarılı tecrübelerinden birisinin Balkanlar olduğunu dile getirerek "Bilgi, ahlak, estetik ve hukukla muhteşem bir medeniyetin inşa edildiği bu coğrafyada, bütün farklılıklar muhafaza edilerek kimlik, şuur, uhuvvet ve muhabbetin yeryüzündeki en güzel örnekleri sunulmuştur." dedi.
Erbaş, Bulgaristan'ın Varna kentinde düzenlenen, 9. Balkan Ülkeleri Diyanet İşleri Başkanları Toplantısı'na katıldı.
Erbaş'ın başkanlığında düzenlenen "Balkanlar'da Huzur ve Barışın Tesisinde Dinin ve Din Adamlarının Rolü" konulu toplantıya Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Bosna Hersek, Hırvatistan, Romanya, Bulgaristan, Batı Trakya (Yunanistan), Sırbistan, Slovenya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Diyanet İşleri Başkanları katıldı.
- "Din, dil, kültür, coğrafya ve tarih, milletleri geleceğe taşıyan asli değerlerdir"
Erbaş, toplantıda yaptığı konuşmada, "Bizler varlığımızı inancımızla kaim kılmışız. İnancımızın rehberliğinde medeniyetler kurmuşuz. Başta inanç olmak üzere dil, kültür, coğrafya ve tarih, milletleri millet yapıp ayakta tutan, geleceğe taşıyan asli değerlerdir." ifadelerini kullandı.
Hz. Muhammed'in "Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar." hadisini hatırlatan Erbaş, dünyanın neresinde olursa olsun bir müminin acısının, üzüntüsünün ve sıkıntısının diğer müminleri de derinden etkilediğini kaydetti.
Erbaş, İslam dininin rahmet ilkeleri ve evrensel mesajlarıyla bütün insanlığın hayra çağrılması gerektiğini belirterek İslam'ın, insanlığa huzur ve esenlik veren mesajını dünyanın dört bir yanına ulaştırmak gerektiğini, yeryüzünde iyilik, adalet gibi evrensel değerlerin egemen olması için çalışmanın kendilerinin en önemli görevlerinden biri olduğunu vurguladı.
İslam medeniyetinin en başarılı tecrübelerinden birisinin Balkanlar olduğunu dile getiren Erbaş, "Bilgi, ahlak, estetik ve hukukla muhteşem bir medeniyetin inşa edildiği bu coğrafyada, bütün farklılıklar muhafaza edilerek kimlik, şuur, uhuvvet ve muhabbetin yeryüzündeki en güzel örnekleri sunulmuştur. Balkan coğrafyası, dinimiz İslam’ın var ettiği ve bu yönüyle de bir lütf-u ilahi olan muhteşem medeniyetimize yönelik kökleşmiş inanç, güven, sevgi ve bağlılığın en önemli yapı taşlarından biridir." dedi.
Erbaş, coğrafyaların huzuru için en büyük imkanın İslam olduğuna dikkati çekerek Müslümanların her yerde güzel ahlakın, merhametin en güzel örneği olduğunu ifade etti.
Dünyanın sosyal, kültürel, siyasi ve iktisadi açıdan devasa krizlerin kuşatması altında olduğunu ve bu durumun İslam'ın hayat veren ilkelerinin bir kez daha önemini ortaya çıkardığını aktaran Erbaş, "Yüce dinimizin hak, hukuk, rahmet ve merhamet ilkelerinin insanlıkla yeniden buluşturmakla yükümlü olan bizlere önemli sorumluluklar düşmektedir. Zira dün olduğu gibi bugün de İslam'ın insan, çevre, eşya ve hadiselere bakışını tahkim ederek insanlığın sosyal ve manevi krizlerine çözüm üretmek, öncelikle Müslüman ilim adamlarının sorumluluğudur." ifadelerini kullandı.
- "Birliğimize en büyük kötülüğü yapan terör örgütleriyle mücadele etmemiz gerekiyor"
Erbaş, İslam'ı, "şiddet ve terörü besleyen" bir ideoloji gibi göstermeye çalışan İslamofobi endüstrisi ile mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:
"İslam adına terör estiren, Müslüman beldeleri harabeye çeviren, barış ve esenlik dini İslam'a, birlik ve beraberliğimize en büyük kötülüğü yapan terör örgütleriyle mücadele etmemiz gerekiyor. Aynı şekilde, etnik farklılıklar, rahmete ve kolaylığa vesile olan mezhebi ve meşrebi farklılıklar üzerinden fitne ve kavga üretilerek müminlerin bölünüp parçalanması, vahdetini ve gücünü kaybetmesi için yapılan faaliyetlere karşı önlem almamız gerekiyor."
Balkan ülkeleriyle yapılan istişare toplantılarının öneminden bahseden Erbaş, tecrübe paylaşımı, din hizmeti ve eğitimi alanında iş birliğinin geliştirilmesi, güncel dini meselelere ortak çözümler üretme noktasında çalışmaların en kapsamlı ve güçlü hale getirilmesi gerektiğini söyledi.