Kelimelerin bazıları farklı olsa da aynı dili konuştuklarını belirten Erbaş, alimlerin doğup büyüdüğü topraklarda olmanın heyecan verici olduğunu aktardı.
Bir milletin ayakta kalabilmesi için hem maddi hem de milli ve manevi değerlerine sahip çıkmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Erbaş, şu ifadeleri kullandı:
"Bizim ecdadımız tarih boyunca bu topraklarda bu değerlerden hiç taviz vermemişler. Milli, manevi alanda sürekli ilim, irfan, hikmet alanında hep üretmişler ve insan yetiştirmişler. Bir kısmı burada kalmış bir kısmı Anadolu'ya gelmiş. Buradaki meşaleyi Anadolu'ya taşımışlar. Biz de onların meyvesiyiz. Türkiye olarak bu vefayı bizim her zaman göstermemiz lazım. Onun için bugün birliğimizi, beraberliğimizi geliştirirken geçmişteki o karşılıklı iletişim ve birlikteliğimizi hiçbir zaman unutmamamız lazım."
- "Sahih dini bilgiyi topluma ulaştırmamız lazım"
Erbaş, Kazakistan Müslümanları Dini İdaresi Başkanlığının doğru dini bilginin topluma ulaştırılması çalışmalarına işaret ederek, "Bu konuda Türkiye’nin belli bir birikimi var, bu birikimi elimizden geldiği kadar sizlerle paylaşmak için her zaman hazırız." görüşünü dile getirdi.
Kazakistan Müslümanları Dini İdaresi Başkanı Taganuly de ziyaretinden dolayı Erbaş'a teşekkür etti.
Erbaş ve Taganuly daha sonra Türkiye Diyanet Vakfınca yayımlanan "Hanefi Fıkıh Alimleri ve Diğer Mezheplerin Meşhurları" adlı eserin Kazakça tercümesinin kurdele kesimini gerçekleştirdi.
Ziyarette Türkiye'nin Astana Büyükelçisi Mustafa Kapucu ile Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan Vekili Fatih Mehmet Aydın da bulundu.