ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'nin başkenti Şam'da Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile bir araya geldi.
Görüşmede Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği Geçici Maslahatgüzarı Burhan Köroğlu ve Suriye geçici hükümetinin Dışişleri Bakanlığı görevine getirilen Esaad Hasan Şeyban da yer aldı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan tarafından Şam-ı Şerif'e yapılan ziyaret ülkelerimiz arasındaki dostluğun nişanesidir
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın, Suriye'nin başkenti Şam'ı ziyaretiyle ilgili paylaşımda bulundu.
"Dışişleri Bakanımız Sayın Hakan Fidan tarafından bugün Şam-ı Şerif'e yapılan ziyaret ülkelerimiz arasındaki dostluğun ve kardeşliğin nişanesidir." değerlendirmesinde bulunan Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde yakın tarihte hayata geçirdikleri ve tüm insanlık için örnek teşkil eden politikalarının, yeni dönemde güçlenerek devam edeceğini vurguladı.
Türk milletinin büyüklüğünü gösterdiğini ve Türkiye'nin tarihin doğru tarafında konumlandığını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
"En zor zamanlarında Suriyeli kardeşlerimizin yanında olduğumuz gibi, yeniden inşa sürecinde de Suriye halkının tamamının yanında olacağız. Ekonomiden altyapıya, güvenlikten kurumsal yapılanmaya varıncaya kadar her alanda komşumuz Suriye ile tecrübe paylaşıma hazırız. İstikrar içinde hızla toparlanacağına inandığımız Suriye, öncelikle kendi halkı için barış ve refah oluşturacak, Türkiye başta olmak üzere tüm bölgenin huzuruna ve refahına katkıda bulunacaktır."
"Yaşasın Türkiye Suriye dostluğu"
Yılmaz, İsrail'in gayrimeşru işgali başta olmak üzere, Suriye'nin istikrarını bozmaya çalışan her türlü girişimin karşısında olduklarına dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:
"Tüm ilgili uluslararası kuruluşları ve dost ülkeleri Suriye halkının hukukunu korumaya ve Suriye'nin yeniden inşasına katkıda bulunmaya davet ediyoruz. Ülkemizden güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde vatanlarına dönecek olan Suriyeliler iki ülke arasında her alanda güçlü bağlara vesile olacaktır. DEAŞ ve PKK gibi terör yapılarından arınan, toprak bütünlüğü ve egemenliği ile Suriye toprakları, bir tehdit ortamı değil, cazibe konusu haline gelecektir.
Farklı din, mezhep ve etnik kimliklerden tüm unsurları kapsayan siyasi yapılanması ile Suriye, tarihi tecrübesinden ve medeniyet değerlerinden kaynaklanan bir arada yaşama kültürünü de ihya edecektir. İnanıyoruz ki geçmişte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Suriye halkı kendi kaderine sahip çıkacak, yaşadığı onca acıdan ve verdiği onurlu mücadeleden sonra gelecek nesillere güçlü bir miras inşa edecektir. Suriye Suriyelilerindir. Yaşasın Türkiye Suriye dostluğu."