KAÇAMAK
Kim nerede, kim hangi “Taraf”ta duruyor, bu tartışmalar içinde herkes birbirinin yerini görüyor. Keşke insanlar bu arada başkalarını gözlerken kendi yerlerini de gözden geçirseler..
Birileri, bir gün kendilerinin de aynı duruma düşebileceklerini düşünüp paniğe kapılmış olabilirler. Bu işin bir de böyle bir yanı var..
Birileri Baykal skandalı ile gündeme bir bomba attı.. Hem CHP, hem Baykal, hem de Vakit’i vuran bir komplo.. Niye ise “Taraf” da girdi gündeme, hem de kötü bir şekilde ve işin yanlış ucundan..
“Vakit gazetesinin internet sitesinden” diyor, değil.. Vakit gazetesinin kendi internet sitesi, www.vakit.com.tr. O sitenin adı ise www.habervaktim.com. Yine Vakit gazetesi çevresinden, ama Vakit gazetesi ile sınırlı olmayan bir site.. Taraf onu da yanlış yazmış ve “habervakti.com” diye vermiş, o da Vakit’le hiçbir ilgisi olmayan bir başka internet sitesi..
Haberi servis yapan kaynak, bunu bir sitede yayınladıktan sonra, artık haber Baykal’la ilgili değil, toplumun ilgi ve bilgisine sunulan bir haber olarak herkesin gündemindeki bir olay olarak haber değeri kazanacaktır..
Bu bir yalan haberse, onun da ortaya çıkması gerek. Bu bir montaj, tehdit, şantaj, iftira nitelikli bir şey de olabilir. Bütün bunların da haber değeri var..
Tamam! Kimse kimsenin harim-i ismetine girmesin, ama ortaya atılan/çıkan görüntülerin de kaynağını ve gerçekliğini sorgulamak neden yanlış olsun ki.
Taraf’ın “Alçaklık vakti”, dönüp sahibini vuracak bir iddiadır.. Taraf’ın 312 General davasına göstermediği ilgiyi, “seçilmiş bir hedef” şeklinde manşetine taşıması, gazetecilik ciddiyeti açısından tartışılacak bir husustur..
Britanya'nın eski Savaş Bakanı ve 20. yüzyıldaki en önemli seks ve güvenlik skandalının kahramanı John Profumo, 91 yaşında öldü. 1962'de nükleer savaşın eşiğindeki dünyada, aşk skandalı ve bunu inkâr etmesi bir yana, sevgilisinin Sovyet askeri örgütünden biriyle de ilişkisinin duyulması, seçkin İtalyan asıllı ailesinin (Profumo aynı zamanda Baron'du), Oxford Üniversitesi eğitiminin ve başarılı kariyerinin bir anda hiçe sayılmasına yol açtı. Olay, dönemin başbakanı Harold MacMillan'ın istifasına ve muhafazakâr hükümetin 1964 seçimlerindeki hezimetine de neden oldu. Bakarsınız bir sex skandalı haberinin arkasından bir komplo, şantaj, başka ilişkiler çıkar. Olayı bir genel başkanın cinsel fantezileri ile sınırlı tutmamak gerek.. “Baltacı ile Katerine hikayeleri”ni az dinlemedik geçmişte.
Ahmet Altan’ın 2006’da Hürriyet’te yazdığı “Sex ve politika” yazısını bir daha okuması gerek.. Bir başkentin üst düzey yöneticilerinin, toplulukların önündeki o ciddi ve ağırbaşlı görünümlerinden soyunup bir erkeğe dönüştükleri, bir yanıyla çok doğal bir yanıyla çok tehlikeli bir "metamorfozdan" geçtikleri o apartman katını merak ediyorum doğrusu. Karanlık bir kapan gibi içine girecek erkekleri bekleyen o "masaj salonu" nasıl kokuyordu acaba, mobilyaları nasıldı, ışıkları karartılıp kışkırtıcı bir loşluk mu yaratılmıştı, bekleyenlerin oyalanması için masalara bir şeyler konmuş muydu, duvarlarına tablolar asılmış mıydı, ne ikram ediliyordu? Yoksa, ayrıntılara pek aldırılmamış mıydı? Duvarlarına gizli kameralar yerleştirilmiş odalara erkekleri çekmek için oradaki kadınların yeterli olacağı mı düşünülmüştü? Bir başkentin üst düzey yöneticilerinin, toplulukların önündeki o ciddi ve ağırbaşlı görünümlerinden soyunup bir erkeğe dönüştükleri, bir yanıyla çok doğal bir yanıyla çok tehlikeli bir "metamorfozdan" geçtikleri o apartman katını merak ediyorum doğrusu. Politikayla cinselliğin, birbirine tümüyle yabancı gözüken bu iki dünyanın buluştuğu noktadaki her ışık kırılmasının bize hem insanlar hem politika hem de bir başkentin "gizli" düzeyi hakkında ipuçları vereceğine inanıyorum. Yönetenlerin gerçek yüzü saklı sanki orada. (..) Tarih, yolsuzluklardan çok cinselliklerinden dolayı koltuklarını kaybetmiş politikacılara şahit olmuştur, bizim bile yakın tarihimizde bunun örnekleri vardır. Başkalarını yönetmek isteyenler, kendi hayatlarını yönetme hakkından feragat ederek bu isteğin bedelini öderler ama bu "iktidar" isteyen erkekleri şantaja açık hale getirir. Etraflarındaki her güzel kadın onlar için bir tuzak gibidir, bir tehlikedir, çoğu kez "hükmetme güdüsü" ile "erkeklik güdüsü" birbirleriyle dövüşür, bir kez bile "erkekliklerine" yenilenler daha sonra bütün hayatlarını bunun bedelini ödemekle geçirirler.”
Ve işte böyle, devam ediyor.. Bu mahrem konuda kalem oynatmak, sadece “eski” olmakla mı açıklanır.. İnternetten sonra her şey o kadar hızlı ve çabuk eskiyor ki..
Taraf bu durumda çifte özür borçlu..
Habervaktim.com, haberi ilk yayınlayan site değil. Kaynak metacafe.com.. Onlarca siteye de mail atılmış. habervaktim.com, bu görüntüleri yaymıyor, sadece haberleştiriyor, haberin kaynağına link veriyor. Görüntüleri yayınlamanın sitenin ahlaki standartlarına uygun olmadığı notunu da ekliyor.. Peki ne yapması gerekirdi?. Olayı haber vermiyor, olayın haberleştirildiğini haber veriyor. Bu konular dünyanın her yerinde her zaman toplumun ilgi odağı olmuştur.. Menderes’in aşkını hatırlayın, “Bebek Köpek davası” filan.. Hasan Fehmi Güneş’in başına gelenleri herkes biliyor..
Merak ediyorum, malum media, bir müftü, ya da papazın başına benzer bir olay gelse haberleştirmez miydi? Papalığın başı her gün bu olaylarla ağrımıyor mu? Geçmişte bu konuda birilerinin neler yaptıklarını çok iyi biliyoruz..
Bu konu sadece basın ahlakı açısından değil, politikacıların iffet ve masumiyetleri açısından da sorgulanması gerekir.. Mesela bu iş gerçekse ve böyle bir kişinin aileden sorumlu devlet bakanı olarak görev yapmasını hangi seçmen ister.. “İnek eti yiyen” Hindu, bu işi kendi özel yaşamı olarak gösterme hakkına sahip değildir..
Muhafazakar birisinin kaçamaklarını ekrana getiren Uğur Dündar’ın Arena ekibi, o kişinin özel hayatını hiçe saymış ve adamın intihar etmesine sebeb olmuştu..
Sanatçıların adına “aşk ilişkisi” denen özel hayatları her zaman medianın ilgi odağında olmuştur. Magazin dedikleri şey aslında budur bir bakıma.. Sporcuların manken kızlarla ilişkisi de öyle.
Dakemeranon aşk ilişkileri gibi, din adamlarının özel hayatları da bu konuda en çok ihlal edilen özel yaşam sırlarıdır..
Önce soralım: Bu haberi kim, nasıl sızdırdı.? Habervaktim herhalde o anda odada değildi ya da daha önce oraya kamera yerleştirmiş de olamaz.. O zaman bu içeriden biri. CHP’liler haberin kaynağını “dost kuvvetler” arasında aramalı. Ya da daha sonra saf değiştirmiş birileri de olabilir bu.. Kongre öncesi bu haberin servis edilmiş olması da dikkat çekici..
Tamam, burada özel hayatın ihlali var.. Bu sahneler yayınlanmamalı ve savcılığa, belki parti yönetimine iletilmeli.. Ve mutlaka bu kaydı kim niçin aldı ve bugün niçin servis ediyor bu ortaya çıkartılmalı..
Ama ortada şuyuu vukuundan beter bir durum var. Evli, bir çocuklu bir milletvekilinin, genel başkanı ile birlikte olduğu iddiası var ortada..
Vahim bir durumla karşı karşıyayız.. Bu rezaletin de bir açıklaması olmalı..
Bunun da bir haber değeri var.
Birileri başörtülüleri fişlerken, birileri de çıplakları fişliyormuş demek ki.. Eee. Etme bulma dünyası, ava giden avlanıyor bazen.. Bu iş, öyle “özel hayat” bahanesi ile geçiştirilemeyecek kadar önemli..
Bu konuya galiba yarın da devam etmek gerekecek.
Selam ve dua ile.
Abdurrahman DİLİPAK-VAKİT