Diyarbakır'daki iki görüş, BDP'nin boykotuyla 'evet' arasında değişiyor. Kürt aydınları ve 12 Eylül mağdurları boykotu içine sindiremiyor. BDP de halka boykotu anlatmakta zorlanıyor. İnsanların dışı 'boykot' içleri 'evet'ten yana.
Ergun Aksoy'un haberi
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın bugün Diyarbakır'da yapacağı miting öncesi kentte sessiz bekleyiş hakim. İftarla sahur arasında Diyarbakır'da konuşulan tek konu siyaset. Diyarbakırlıların iki görüşü var. Birincisi 'resmi' yani BDP'nin aldığı boykot kararını destekleyen görüş. 'Boykot' ile 'evet' arasına sıkışanlara, 'Referandumda kararınız ne olacak?' diye sorduğunuzda ilk tepki, 'Boykot' oluyor. İsminin verilmemesi ve fotoğrafının çekilmemesi kaydıyla konuşan çoğunluğun yanısıra, özgüvenli çıkış yaparak özel görüşünün 'evet' olduğunu söyleyenler de hemen fark ediliyor. Hatta, sandıkta 'evet' oyu kullanacağını dile getirenlerin sayısı da azımsanmayacak düzeyde. Bunlardan biri de 48 yaşındaki öğretmen Muharrem Fidan. 12 Eylül günü sandığa giderek 'evet' oyu vereceğini açıklıyor. Fidan, şöyle diyor: "OHAL'in tamamen kaldırıldığı gün, buraları görmeniz gerekirdi. İnsanlar bayram yapıyordu. Niye yaptı bunu? Baskı rejimi bittiği için. OHAL 12 Eylül'ün bir uzantısıydı. Diyarbakır'da 12 Eylül darbesinden nasibini almamış ev yok gibi. Şimdi bu rejimle hesaplaşmak için bir anayasa değişikliği paketi getiriliyor. Bunun karşılığı ne oluyor? Boykot. İşte bunu içime sindiremiyorum. Eğer Kürtlerin boykotuyla, referandumdan 'hayır' oyu çıkarsa bu Kürtler arasında kırılmalar yaratır. Faturası da ağır olur. Şunu herkes iyi bilmeli Diyarbakır artık eski Diyarbakır değil, Türkiye ve Dünya da eski dünya değil. Boykotta ısrar edilirken, tarih önünde bunlardan hesap sorulur."
"İMRALI KARAR DEĞİŞTİRİR"
Diyarbakır'da siyasetin kalbi Yenişehir semtindeki Sanat Sokağı'nda atıyor. Bu sokak aydınların, öğrencilerin en gözde mekanı. Trafiğe kapalı bu sokakta sıra sıra dizilmiş kafelerde insanlar referandumu, boykotu tartışıyor. Paralelindeki sokak ise Perşembe Pazarı. Diyarbakırlılar, iftar için alışveriş yapıyor. BDP'nin, Başbakan Erdoğan'ın mitingi öncesi kentte oluşturduğu yüksek beklenti halkta tam karşılık bulmamış. Kentte tiraj yapan etkili yayın organı ise 'fısıltı gazetesi.' Fısıltı gazetesinin manşeti, "İmralı bir iki gün içinde boykot tutumundan vazgeçer" yönünde.
HESAPLAŞMA FIRSATI
12 Eylül'de ailesiyle birlikte acılar çekmiş olan bir Diyarbakırlı Bahattin Alkan. O dönem 11 ay cezaevinde yatmış. Alkan, "Bize yapılan işkenceler yetmezmiş gibi görüşe gelen ailelerimiz de dayaktan geçiriliyordu. Şimdi hesaplaşma zamanı. 13 Eylül'de ilk işim bana bu zulmü yaşatanlar hakkında dava açmak olacak. Yeni anayasanın bana verdiği Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkımı da kullanacağım" görüşünü dile getiriyor. Diyarbakır'da önde gelen Kürt aydınlarından biri de Serhat Bucak, yaşamının büyük bölümü yurtdışında geçmiş. 6 yıl önce dönmüş. 'Demokrat Kürtlerin Arayışı' sivil oluşumunun sözcüsü. Bucak, BDP'nin tutumunu eleştiriyor ve "Halkın vicdanını teslim almaya çalışıyorlar. CHP-MHP ve statükocularla aynı davranıyorlar. Hem '12 Eylül'den en fazla biz çektik' diyeceksin hem de statükocularla birlikte davranacaksın. 'Hayır' çıkarsa 13 Eylül'de BDP'nin talepleri yerine mi gelecek? 'Hayır' ile bugüne kadar elde edilen demokratik kazanımlar bile tehlikeye girecek. Kürt halkının oyu 'evet' olacaktır, bu engellenemez" diyor. Arif Sümerkan 72 yaşında. 12 Eyül'de yargılanmış. Ağır işkence görüşmüş. 12 Eylül'le hesaplaşacağı günü iple çekiyor ve "Yaşım 72. Dünya gözüyle o günü göreceğim. Darbecilerle hesaplaşacağım. Kimse benim darbecilerle hesaplaşmamı engelleyemez" diyerek kararlı olduğunu vurguluyor. Kemal Adar ve Gazi Daş da, Sümerkan gibi 12 Eylül'ün faturasını ödeyenlerden. Her ikisi de sandığa gidip 'evet' vereceklerini açık bir şekilde dile getirenlerden. İkili, "Torunlarımıza bırakacağımız en iyi miras darbecilerle hesaplaşmaktır. Bizleri andıklarında dedelerimiz, darbecilerle hesaplaştılar" görüşünde birleşiyor.
BDP BOYKOTU ANLATAMIYOR
BDP, boykot kararı almasına karşın Diyarbakır'da katı bir boykot kampanyası yürütmüyor, yürütemiyor. Gerekçesini anlatmakta zorlanıyor. Başbakan'dan sonra yapacakları miting bu süreçte elle tutulur en önemli etkinlikleri olacak. Diyarbakır'da iki parti var. 'Evetçi AK Parti' ile 'Boykotçu BDP.' CHP ve MHP'nin ise esamesi bile okunmuyor. Diyarbakır'da insanların dışı 'boykot' içi, gönül dünyaları ise 'evet'ten yana.
Sabah