AA'nın, Güney Kore'ye destek için 17 Eylül 1950'de Türkiye'den ilk tugayın yola çıkmasının 74. yılı kapsamında hazırladığı haber dosyasının 15'inci bölümünde, gazi Osman Yücel'in anılarına yer verildi.
İlçeye bağlı Dikboğaz köyünde yaşayan Yücel, tarım ve hayvancılıkla geçimini yaptığı sırada vatani görevini yerine getirmek üzere ilk kez ayrıldığı kentten Çanakkale'nin Gelibolu ilçesine gitti.
Daha sonra İstanbul'da askerliğini sürdüren Yücel, 4 aylık sürenin ardından emir üzerine Kore Savaşı'na katılmak üzere İzmir'in Seferihisar ilçesinden gemiyle yola çıktı. Cephede görev yapan Yücel, görevin sona ermesinin ardından yurda döndü.
Siirt'in yaşayan tek Kore gazisi Osman Yücel, AA muhabirine, askere gittiğinde bir kız babası olduğunu, cepheye gittiğinde de babasının kendisine "Ağabeyim İsmail, Çanakkale'den gelmedi, gidersen sen de geri gelmeyeceksin." dediğini söyledi.
Babasının ağladığını ve geri geldiğinde de çok sevindiğini kaydeden Yücel, Kore'de komutanları ve silah arkadaşlarıyla çok sıkı bir bağ kurduklarını, bu bağ sayesinde zorlu süreci atlatmayı başardıklarını belirtti.
"Bir defa savaşa girdik. Çadırları bırakıp yukarı çıktık, mevzi kazdık. Her asker bir mevzi kazdı. Biz dönerken düşman da karşımıza geldi. Biz ateş ettik, çok şükür bizim bölükte kimse yaralanmadı." diyen Yücel, başka bölükten yaralananların, şehit düşenlerin olduğunu söyledi.
Yücel, şöyle konuştu:
"Kore'deki bir görevimiz sırasında çadırlarımızı bırakıp cepheye gittik. Döndüğümüzde çadırların tarandığını gördük. Eğer biz çadırda olsaydık hiçbirimiz sağ kalmazdı. Görevimizi başarıyla yerine getirdik. Biz sancak ve Türk bayrağımızı beklemeye gittik, orayı biz kurtardık."
İzmir'e döndüklerinde büyük bir kalabalık tarafından karşılandıklarını anlatan Yücel, gemiden indikten sonra camiye gidip namaz kıldıklarını, caminin dolup taştığını dile getirdi.
Yücel, "Namazı kılıp dışarı çıktık, herkes gelip bizi öptü, çok sevinmişlerdi. Bir hafta İzmir'de kaldım, sonra Siirt'e döndüm." ifadelerini kullandı.
Memleketine döndükten sonra yaklaşık 20 yıl güvenlik korucusu olarak görev yaptığını dile getiren, 9'u kız 15 çocuk babası Yücel, her zaman devleti için her göreve hazır olduğunu vurgulayarak, "Devletime kurban olurum, bana görev verilirse yine giderim. Devletimiz ne derse ben hazırım. Devletimizin bana verdiği madalyalar büyük bir anlam taşıyor. Bunları her zaman gururla taşıyacağım." dedi.