Mehmet Barlas'ın yazısı
Devletin malı vatandaşın çenesini yorar..
En büyük toprak ağasının da, en büyük işverenin de, en büyük ev sahibinin de "Devlet" olduğu bir kez daha anlaşıldı.
Maliye tarafından açıklanan son rakamları görmüşsünüzdür.
Buna göre "Hazine mülkiyeti" nde 181 milyar 176 milyon 943 bin metrekarelik bir alan varmış.
Yani Türkiye coğrafyasının yüzde 23'ü Hazine'nin mülkiyetindeymiş.
Bu açıdan baktığınızda bizim devletin mülkiyetindeki arazinin yüzölçümü mesela tüm Belçika'nın yüzölçümünden daha fazla.
Bu alanlarda 1.2 milyon tane tarla, 115 bin bina, 388 bin arsa, 166 bin bağ ve bahçe, 335 bin orman, 78 bin mera varmış.
Bunlar devlet taşınmazlarının bir bölümü.
Ağrı Dağı, Van Gölü gibi gerçekten taşınmazları, Boğaz Köprüleri gibi bedava geçilmezleri ve Davutpaşa Kışlası veya Balmumcu Kışlası gibi girilmezleri hesaba almadık.
Bu arada devletin 229 bin 729 adet de lojmanı bulunmaktaymış.
Bu lojmanlarda oturan kamu görevlileri ev sahibi olan devlete belirli ölçülerde kira öderler.
Herhalde Çankaya Köşkü, Başbakanlık Konutu ve Çankaya'daki Kuvvet Komutanlarının ikamet ettikleri villalar benzeri görkemli konutlar "Lojman" kapsamına girmiyor.
En büyük toprak ağasının da, en büyük işverenin de, en büyük ev sahibinin de "Devlet" olduğu bir kez daha anlaşıldı.
Maliye tarafından açıklanan son rakamları görmüşsünüzdür.
Buna göre "Hazine mülkiyeti" nde 181 milyar 176 milyon 943 bin metrekarelik bir alan varmış.
Yani Türkiye coğrafyasının yüzde 23'ü Hazine'nin mülkiyetindeymiş.
Bu açıdan baktığınızda bizim devletin mülkiyetindeki arazinin yüzölçümü mesela tüm Belçika'nın yüzölçümünden daha fazla.
Bu alanlarda 1.2 milyon tane tarla, 115 bin bina, 388 bin arsa, 166 bin bağ ve bahçe, 335 bin orman, 78 bin mera varmış.
Bunlar devlet taşınmazlarının bir bölümü.
Ağrı Dağı, Van Gölü gibi gerçekten taşınmazları, Boğaz Köprüleri gibi bedava geçilmezleri ve Davutpaşa Kışlası veya Balmumcu Kışlası gibi girilmezleri hesaba almadık.
Bu arada devletin 229 bin 729 adet de lojmanı bulunmaktaymış.
Bu lojmanlarda oturan kamu görevlileri ev sahibi olan devlete belirli ölçülerde kira öderler.
Herhalde Çankaya Köşkü, Başbakanlık Konutu ve Çankaya'daki Kuvvet Komutanlarının ikamet ettikleri villalar benzeri görkemli konutlar "Lojman" kapsamına girmiyor.
Devletin malı
Çünkü buralarda evin o andaki sahipleri ikamet eder.
Devletin malı vatandaşın çenesini yorar ya..
Bu bakımdan dökümü sürdürelim.
Devletin 87.575 tane taşıt aracı, 288.341 adet de telefonu bulunmaktaymış.
Mesela devletin 5157 tane cep telefonu, 196.223 tane müstakil telefonu, 86.961 tane santral telefonu, 38.059 tane de fakslı telefonu varmış.
Boşuna "İnsanlar konuşa konuşa anlaşır" denilmemiş...
Bazılarına göre siyasetin amacı devlet malının birilerine peşkeş çekilmesi veya devlet pastasının yandaşlara paylaştırılması değil mi?
Örneğin Turgut Özal, Ege ve Akdeniz kıyılarındaki kamuya ait taşınmazlardan bazılarını turizme açtığı zaman, yukarıdaki suçlamalar bol bol seslendirilmemiş miydi?
Ama baktım mesela Antalya'da 7.7 milyon metrekare, Muğla'da 3.7 milyon metrekare devlet arazisi var.
Yani turizme biraz daha devlet taşınmazı açılabilir.
Acaba bu taşınmazlardan turizm geliri sağlamak, istihdam yaratmak mı yoksa bu taşınmazlar için çeşitli kamu harcamaları yapmak mı daha akılcıdır?
Çünkü buralarda evin o andaki sahipleri ikamet eder.
Devletin malı vatandaşın çenesini yorar ya..
Bu bakımdan dökümü sürdürelim.
Devletin 87.575 tane taşıt aracı, 288.341 adet de telefonu bulunmaktaymış.
Mesela devletin 5157 tane cep telefonu, 196.223 tane müstakil telefonu, 86.961 tane santral telefonu, 38.059 tane de fakslı telefonu varmış.
Boşuna "İnsanlar konuşa konuşa anlaşır" denilmemiş...
Bazılarına göre siyasetin amacı devlet malının birilerine peşkeş çekilmesi veya devlet pastasının yandaşlara paylaştırılması değil mi?
Örneğin Turgut Özal, Ege ve Akdeniz kıyılarındaki kamuya ait taşınmazlardan bazılarını turizme açtığı zaman, yukarıdaki suçlamalar bol bol seslendirilmemiş miydi?
Ama baktım mesela Antalya'da 7.7 milyon metrekare, Muğla'da 3.7 milyon metrekare devlet arazisi var.
Yani turizme biraz daha devlet taşınmazı açılabilir.
Acaba bu taşınmazlardan turizm geliri sağlamak, istihdam yaratmak mı yoksa bu taşınmazlar için çeşitli kamu harcamaları yapmak mı daha akılcıdır?
En büyük toprak ağası