MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalar yapıyor...
İşte Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları:
Türkiye'nin hayati çıkarlarının hiç bir zaman olmadığı kadar tartışıldığı ve tehlike altında olduğu bir dönemden geçiyoruz.
Başbakan Erdoğan'ın bu tavırları karşımıza felaket çıkarmıştır. Başbakan kim olduğunu yetkiyi kimden aldığını unutur olmuştur.
Türk milletinin en büyük talihsizliği tıpış tıpış eş başkanlık yapan bu şahıstır. Günlerdir Irak'ta patlayan etnik olayı konuşuyor ve işgali izliyoruz. Bu süreç Büyük Ortadoğu Projesine doğru hızla ilerlemektedir.
Irak kardeşin kardeşe ölüm yağdırdığı silah çektiği cehennem vadisinie teslim olmuştur.
5-10 bini arasında militanı bulunan IŞİD Irak'ı yakıp yıkmıştır.
Irak ordusu çil yavrusu gibi dağılmıştır. Askerler tek kurşun atmadan kaçmıştır. Musul'un düşmeside böyle olmuştur.
Bu durum uluslararası hukuka ağır bir darbedir. Sınırlarımızın hemen dibinde konuşlanan IŞİD şimdi Ortadoğu'nun yeni baş belasıdır.
AKP'nin zamanla ve Batı'nın bastırmasıyla bu terör gruplarla arasına mesafe koyması kesin sonuçlar doğurmamıştır.
IŞİD militanlarının Suriye'deki hangi hapishaneden ne zaman bırakıldığını bilmekle övünen bu hükümet bu durumun ciddiyetinin farkında değildir.
KONSOLOSLUK BASKINI
Konsolosuluğn güvenliğini sağlayan özel harekatılar tek kurşun bile sıkmamıştır. Gördüğümüz gibi AKP'dn Musul'a giden emir de bu yöndedir.
Konsolosluğun bulunduğu toprak Türkiye toprağıdır. Yani IŞİD bu durumda Türkiye'ye saldırmıştır.
Sayın Erdoğan sana diyorum bu senin için bir anlam ifade ediyor mu? Sen paramı sayıyordun, paramı sıfırlıyordun?
Başbakan bu durumda bile muhalefete nasıl kara çalarım derdindedir. Rehin alınan vatandaşlar için çalışmalar devam etmektedir denmiştir. Ne gariptirki hala bu çalışmalar bitmemiştir.
Başbakan IŞİD'e terörist dememiştir diyememiştir. IŞİd bir terör örgütüdür ve Irak'ın yanında Türkiye'ye de saldırmıştır.
Korkak Başbakan yine nereye kaçtın nereye sıvıştın.
Başbakan bunlara kafa yormak yerine bizim IŞİD'i kışkırtığımızı iddia etmektedir. Başbakan'ın bu sözlerinin bizim için hiç bir aslı yoktur.
Başbakan sindiğin yerden çık, masaya yumruğunu vur. Bu rehineleri kurtarmak Başbakan'ın şeref ve namus borcudur. Bunun bedelini IŞİD'e ödetmesi lazımdır.
Peki Başbakan bize ne dedi. Bunların dünyadan haberi yok dedi. Rehinelerin başına bir şey gelidği zaman bunun hesabını nasıl ödeyeceksiniz dedi. Başbakan ya bu durumu anlayamamıştr ya da anlamamazlıktan gelmektedir.
IŞİD'E OPERASYON
IŞİD kapımıza dayanmış bayrağımızı indirmiştir. Türkiye'nin itibarı kayboluyor. Başbakan ısrarla sağduyulu olacağız diyor.
İşte bu gerçekler hüsran vericidir. Gerekirse Musul'u havadan ablukaya alır hem rehineleri hem de Türkmenleri orada kurtarır.
Ortadoğu'da ricayla hiçbir yere varılamaz. Hiçbir kötü niyetin üstesinden gelinemez.
Başbakan terörist görür görmez masa kurmaktadır. Şu garip duruma bakınız ki Başbakan Erdoğan teröristi her yerde bulmakta ve bağrına basmaktadır.
Her an ağlama durumundaki Başbakan yardımcısı IŞİD'in hedefinde Türkiye olmadığını söylemektedir.
Yaşadığımız rezalet kalmamışken bunlar bize ne anlatmaktadır. Başbakan ve hükümeti bizimle alay mı etmektedir? Rehin alınan vatandaşlar güvendeysen güven nedir nasıl sağlanmaktadır.
Yakın vadade IŞİD rehinelerei serbest bırakacaktır ancak olan Türk milletinin itibarına olacaktır.
Türkiye'nin Suriye politikası çökmüştür. AKP hükümeti komşu ülkelerdeki hiç bir olaya müdahale edememiştir.
Geleneksel izle gör politikası bitmiştir. Biz bölge halkının vicdanı olmaya devam edeceğiz. Hedefimiz Türkiye'nin etrafında bir barıştır. Biz bir değişim dalgası yaratacağız. Yalandan insan ölmez ama iktidarlar çöker insan içine çıkacak halleri kalmaz.
Başbakan nefsine teslim olmuş hırslarına yenilmiştir. Bugün AKP'de politika yoktur. Ortadoğu haritası yeniden masaya yatırılmış ve Irak'ın bölünmesi için tüm şartlar oluşturulmuştur.
Jeopolitik gerçeklerimize göre gereken önlemler alınmazsa tüm bunlar Türkiye'yi çok yüksek derecede etkileyecektir. Türkiye milli haklarına yönelik tehditlerle karşı karşıyadır.
Bugünkü ortamda Irak Türkmenleri büyük bir tehditle yüzyüzedir. Irak Türkmenleri çaresiz, savunmasızdır.
Irak Türkmenleri bizi asıl öldüren düşman kurşunu değil Türklerin sukutudur demektedir.