'Demokratik Açılım' tartışmalarına Dersim örneğini vererek katılmasının ardından büyük tepki toplayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Türkiye'deki demokrasiyi 'kısmi demokrasi' şeklinde nitelendirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Türkiye'de yargı, emniyet, silahlı kuvvetler, istihbarat teşkilatı ve basının büyük baskı altına alındığını ileri sürerek, ''Böyle bir rejime 'demokrasi' demiyorlar'' dedi.
Öymen, partisinin Bursa İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, ''Türkiye'nin bir de güvenlikten sorumlu makamlar arasındaki güven bunalımı, itimat eksikliği ve bir çekişme, çatışma ortamının ülkeyi fevkalade sıkıntıya düşürdüğünü'' ifade etti.
Onur Öymen, ''Türkiye'de hiçbir ülkede örneği olmayan olaylar yaşanıyor. Mesela, emniyet güçleri Erzincan ilimizdeki MİT Bölge Müdürlüğü binasını basıyor. Görülmemiş bir olaydır. Aynı şekilde emniyet güçleri Genelkurmay Başkanlığına bağlı bir askeri birimi basıyor. Bunlar gerçekten örneği görülmemiş olaylardır'' diye konuştu.
Türkiye'nin iyi yere gitmediğini, ülkede demokratik kurumların işlemediğini savunan Öymen, ''Aynı şekilde yargıya yönelik şimdiye kadar görülmemiş suçlamalar var. Ülkede yargı, emniyet, silahlı kuvvetler, istihbarat teşkilatı, basın, bunların hepsi büyük baskı altına alınmıştır. Böyle bir rejime 'demokrasi' demiyorlar. ABD'de bir kuruluşun yayımladığı bültene göre, Türkiye artık demokratik ülkeler arasında sayılmıyor. Türkiye kısmen demokratik ülkeler arasında sayılıyor. Bu son derece kaygı vericidir'' dedi.
Türkiye'nin bu karanlık tablosunu halk iradesinin bertaraf edeceğini, bunun yolunun seçim olduğunu ifade ederek, bu koşullar altında Türkiye'nin idare edilemez hale geldiğini öne süren Öymen, şunları kaydetti:
''Biz, seçimlerin 2011 yılının mayısında olacağını tahmin ediyorduk. Ama bu gelişmeler gösteriyor ki hükümet o tarihe kadar ülkeyi idare etme yeteneğini kaybetmiştir ve son kullanma tarihi geçmiştir. O zaman yapılacak iş halka başvurmaktır ve bir erken seçime gitmektir. O zaman halk iradesini ortaya koyacaktır ve bu kötü gidiş mutlaka sona erecektir. Onun için biz bütün bu olumsuzlara rağmen halkımıza bir iyimserlik mesajı vermek istiyoruz. Bu karanlıklar sonsuza kadar sürmez mutlaka güneş doğacaktır. Güneşte seçimle doğacaktır. Herkesin bundan haberi olsun. Herkese sesleniyoruz; bu arada iş adamları da dahil olmak üzere, hiç kimse bütün yumurtalarını hükümetin sepetine koymasın. Bizden size söylemesi.''