Muhtemel bir seçim ittifakını değerlendiren bazı isimler, iki partinin bir araya gelmesinin temelinde, AK Parti'nin gücünü kırma düşüncesinin yattığı fikrinde birleşiyor. Zaman'a konuşan Yazar Ümit Fırat, ittifak arayışını AK Parti'ye karşı derin güçlerin projesi olarak görüyor. "Bu birleşme projesi, Baykal kaset hadisesinin son hamlesidir." diyor. 1991'de SHP ile yapılan ittifakı hatırlatan Fırat, o dönemde yaşananlara rağmen CHP ile bir araya gelmek isteyenler için "Mideleri kaldırabiliyorsa birleşsinler." ifadelerini kullanıyor.
HAK-PAR Genel Başkanı Bayram Bozyel'in yaklaşımı da benzer. Bozyel, referandum süreci ve Ergenekon davası gibi konularda saf tutanların, AK Parti'ye karşı ittifak için mücadele ettiğini savunuyor.
Kürt aydın Ümit Fırat'ın tezi şöyle: "Bu birleşme projesi Baykal'ın kaset hadisesinin son hamlesidir. İttifak yeni bir siyasi program ve demokratik bir oluşumdan ziyade bölgede daha fazla milletvekili çıkarma telaşı söz konusu. Bu birleşmenin temelinde AK Parti karşıtlığı var. Bu işin başlıca özeti bu."
Hak ve Özgürlükler Partisi (HAKPAR) Genel Başkanı Bayram Bozyel'in yaklaşımı da benzer. Statükonun temsilcisi CHP ile bölgede kendisinden başka siyasi bir yapılanma istemeyen BDP ittifakının, Kürtler için hazin olacağı iddiasında. O da referandum süreci ve Ergenekon davası gibi konularda saf tutanların, AK Parti'ye karşı ittifak için mücadele ettiğini savunuyor. "Bunların bir araya gelmesi eşyanın tabiatına aykırı." diyen Bozyel şunları kaydediyor: "Kılıçdaroğlu, ittihatçı zihniyetten geldiklerini açık açık söylüyor. BDP'nin statükocu bir partiyle birleşmesi kendilerinin inkârı olur. CHP bölgede silinmiş bir parti. CHP Truva atı rolünü üstlenerek, Kürtleri kısa süreliğine kazanmanın peşinde. Bu yöndeki çabalar Kürtler için talihsizlik olacaktır. Zira CHP zihniyeti, Kürtlerin taleplerine karşı kapalı; haliyle Kürtler bu ittifakta beklediğini bulamayacak ve kaybeden taraf olacak."
Katılımcı Demokrasi Partisi (KADEP) Genel Başkan Yardımcısı Nizamettin Maskan da birleşme tartışmalarının temelinde günübirlik siyasi çıkarların yattığını düşünüyor. Siyasi ittifakların toplumun çıkarları için yapılması gerektiğini vurguluyor.