Dergiden tekke olur mu?

Dergâh Dergisi 20 yılını geride bıraktı. 240. sayısı edebiyatseverlerle buluşlan dergiye nice başarılı sayılar diliyoruz..

Dergâh Dergisi’nin dergiler içerisinde farklı bir yeri vardır bana göre. Bir kere ebatıyla, baskısıyla ayrılır bir çok dergiden. 20 yıl önce nasıl yeni bir tarz getirmişse dergiciliği bugünde aynı şekilde yeni duruşunu korumaktadır.

Minyatür bir gazete görünümündeki Dergâh öyle kitaplığa filan konulamaz. Sığmaz bir kere. Onun için çoklarımızın kitaplığına Dergah’lar yan yatırılarak istiflenmiştir. Masaya serdiğinizde dergiyi başka bir şeyle ilgilenmenize de müsaade etmez. Çünkü masanın tamamını kaplar. Dergah böyle bir dergidir.

Dergâh’ın bir çizgisi vardır ve o çizgi yirmi yıldır değişmez. Özellikle Türk Dili ve Edebiyatı  bölümlerinden bir çok akademisyen Dergah’ta ürün yayınlamıştır. Ve sanırım 20 yıldır iyi şiir ve öykü deyince akla gelen ilk yerlerden biri de Dergah’tır. Bugün bir çok ismin buradan sivrildiğini ve adından söz ettirdiğini görüyor, seviniyoruz.

Dergiden tekke olur mu?

Yani Dergâh Dergisi sahiden de bir tekke vazifesi görmüştür, görmektedir. Mustafa Kutlu’nun Dergah Dergisi’nde misafirlerine “tekkeyi bekliyoruz” ifadesini hatırlatmış olalım. Mustafa Kutlu gelen misafirlerine böyle söyler. Tabi sadece derginin isminden ötürü Dergâh, dergâh değildir. Burada ses yükseltilmez ve edebiyat ortamının tartışmaları  olur olmaz konuşulmaz-yayınlanmaz. Genç yazar ve şairler burada bilmeyi ama söylememeyi öğrenirler biraz da. Yerini ve zamanını  beklemeyi…

İşte Dergâh’ın bu serüveni bu ay yayınlanan Şubat sayısıyle 240. Sayıya ulaşmış ve 20 yılı geride bırakmıştır. Bu ay da Dergâh’ta bir çok şiir, biraz öykü, uzun sayılabilecek inceleme yazıları ve Selçuk Orhan’la yapılan orta sayfa sohbeti bu sürece bir ilmik daha atıyor.

Selçuk Orhan’ın sesi çok çıkıyor, iyi ediyor!

Selçuk Orhan bu aralar gündemde kalmaya Dergâh’la devam ediyor. İkindi Yağmuru’nun 22. Sayısında bilhassa “Kansızlık” kitabı üzerinden gündeme gelen Orhan’la ilgili Dünyabizim’de de bir haber yayınlamıştık. Aynı zamanda afilifilintalar.com’daki yazarlar arasında da yer alan Orhan, sanırım bundan sonra daha bir aşkla yazacağa benziyor.

İnternete takılıp kalma!

Hikayeci kimliğiyle tanıdığımız Orhan’ın internet ve sanal dünya merkezli konuşması gayet ilgi çekici ve doyurucu. Yaklaşık 2 yıldır internet üzerinde kültür-sanat haberciğili yaptığımız için ilgimizi de cezbetti açıkcası. Orhan’ın söylediklerine kulak kesildik. İnternetin günah keçisi ilan edilerek üzerine düşen görevleri yapmayanların rutin internet değerlendirmeleri yoktu bu konuşmada. “Kitabını oku, işini yap, internetin de hakkını ver” diyen bir konuşma bence.

dunyabizim.com

Kültür-Sanat Haberleri