Bir erkeğin depresyonda olduğunu anlamak neden bu kadar zor?Her şey yolunda gidiyor gibi gözükürken, birden bire büyük bir şokla sarsılmamak için hayatınızdaki erkeklere iyi bakın. Pek çok erkek depresyonda olduğunu, ızdırap çektiğini ve artık bu hayata katlanamadığını ve günden güne daha da büyük bir yalnızlığa ve mutsuzluğa sürüklendiğini sizden saklıyor olabilir. Depresyon zamanımızın en ciddi patolojilerinden biri. Yaşam enerjimizin kaybı ve artık her şeyi anlamsız bulmak, sürdürmekte olduğumuz hayattan zevk alamamak, geleceğe ve yaşama güvenmemek, duygusal, fiziksel, zihinsel acılar içinde kıvranıp durmak ve daha pek çok benzeri ve bizi yavaş yavaş donuklaştıran öldüren semptomlar örgüsü… Depresyon ve stres, modern hayatın doğal bir parçası olarak yaşamımıza hükmetmekte ancak pek çok erkeğin depresyonda olduğunu anlamak neredeyse imkansız. Erkekler bu durumun altından kalkabilmek için bazı sağlıksız baş etme mekanizmaları geliştiriyor. Özellikle toplumumuzun erkeklere yüklediği acımasız roller, yakın çevresinin beklentileri ve kendisine ait beklentiler sebebi ile erkekler duygularını göstermeyi bir zayıflık belirtisi, başarısızlık sayıyor ve tüm bunları hissetmeye haklarının olmadığını düşünüyorlar. Bu inanç kalıpları, çevrenin imkansız beklentilerini doldurma arzusu, kişinin özellikle erkeklik rollerine yapışması sebebi ile depresyonu ya görmezden geliyor, ya inkar ediyor ya da kendine daha da fazla yüklenerek bu durumu tek basına aşmaya çalışıyor. Ancak bu durum gerçekten tedavi edilmezse ne yazık ki yıkıcı sonuçlara yol açıyor. Dünyada yapılan araştırma sonuçları göstermiştir ki depresyon sebebi ile intihar eden erkek sayısı, kadın sayısından dört kat daha fazla.
Sevdiğimiz erkeklerin zarar görmesini istemiyorsak, onların depresyonda olduğunu fark etmeli ve onlara yardım etmeliyiz yoksa bu çıkmaz döngünün içinde çaresizlik ve yalnızlık içinde kıvranmaları içten bile değil. Erkekler çoğunlukla güçlü ve yaşam içinde kontrollü olmaları gerektiği ve özellikle duygusal ihtiyaçlarını kontrol etmeleri gerektiği inancını taşımaktalar. Kendilerini umutsuz, çaresiz ve bunalmış hissettiklerinde, bunu ya inkar ederler ya da üstünü örtme, bastırma ile saklamaya çalışırlar ve hatta bu durumdan utanç duyabilirler.Erkeklerde depresyon, daha çok kendini içe kapama, sebepsiz veya abartılı öfke patlamaları, kontrol edilemeyen şiddet eğilimi, eşe, çocuklara ve iş arkadaşlarına yönelen tahammülsüzlük ve/veya sarkazm, etrafındakilere veya kendine yöneltilmiş acımasız eleştiriler, mizah duygusunun azalması veya kaybı, televizyon karsısında daha çok vakit geçirme, sosyalleşmeye duyulan isteksizlik, umursamaz davranışlar ve duygusal uzaklaşma, çok çalışma veya yüksek tempolu şeyler yaparak kendini sürekli meşgul etme(sürekli riskli spor yapmak vs.), kumar oynamak, akol kullanımının artması ve cinsel isteksizlik ve benzeri davranışsal semptomlarla veya fiziksel semptomlarla ( bel ağrısı, sırt ağrısı, baş ağrısı, sindirim rahatsızlıkları, iştah kaybı veya iştahın azalması, huzursuz bacak sendromu, uyku bozuklukları, cinsel isteksizlik vs) gösterir.
Erkeklerde depresyonu tetikleyen faktörler
Erkeklerde depresyonu ortaya çıkaran tek bir faktör yoktur. Biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin iç içe geçtiği ve yaşam tarzı, ilişkiler ve baş etme mekanizmalarının bir karması söz konusudur. Olumsuz yaşantılar ve modern şehir hayatının stresli yaşam tarzı, insan ilişkileri, temel ihtiyaçlar ve geleceğe karşı olumsuz bir inanç sistemi, bireylerin çaresiz, yetersiz, yalnız, derin bir hüzün ve bunalımlı hissetmelerine sebep olur. Yapılan bazı çalışmalara göre belli başlı depresyon sebepleri şöyledir:
Bunaltıcı derecede yüksek ev, iş, okul stresi
Evlilik veya ilişki problemleri
Önemli hedefleri yerine getirememe
İş değişimi ve/veya Kaybı
Süregelen para ve geçim problemleri
Sağlık problemleri özellikle kronik hastalıklar
Yakın geçmişte bir bağımlığı bırakmak
Sevilen birinin kaybı
Aile Sorumlulukları -Çocuk Bakımı, eş ya da yaşlı Bakımı-
Emeklilik; Bağımsızlık Kaybı
Depresyonda olan bir Erkeğe destek vermek
Onu sevin. Anlayış, sabır ve teşvike hazır olun. Onunla sohbet edin ve onu dikkatle ve şefkatle dinleyin. İntihar eğilimi olabileceğini ve buna dair en ufak belirtileri bile ihmal etmeyin. Dışarıda birlikte bir şeyler yapmayı teklif edin. Eğlenceli aktiviteler için onu yüreklendirin. Suçlayıcı ya da aşağılayıcı olmayın, Ona duygularını göstermesi için destek verin ve duygularını olduğu gibi ifade ettiğinde onu cezalandırmayın, ona gücenmeyin, İlişkiler ancak gerçek duygular tüm masumiyeti ile ifade edildiğinde gelişirler, Tedavisi sırasında -Terapilerine devamını sağlamak vs gibi- destek verin, Depresyondan kendinizi sorumlu, tutup kişiselleştirmeyin. Hayatı sevin ve ondan zevk alın.
yenişafak