Sanatçı Deniz Seki, 'Başkalarına uyuşturucu temin etmek' suçundan yargılandığı davada, uyuşturucu kullandığı için pişman olduğunu söyledi. Artık uyuşturucuya karşı savaşacağını söyleyen Seki, yaşadığı bir ilişkinin toplum tarafından kabul edilmemesinin kendisini uyuşturucuya ittiğini belirtti. Savunmasında göz yaşlarına boğulan Seki, hatasının bedelini ağır ödediğini, düştüğü durumu kendisine yakıştıramadığını ifade etti.
Uyuşturucu temin etmek ve kullanmak suçundan tutuklanan ve aralarında sanatçı Deniz Seki'nin de bulunduğu sanıkların yargılanmasına başlandı. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya biri tutuksuz toplam 16 sanık katıldı. Sanıklar kimlik tespitinin ardından savunmalarını yaptılar.
Mahkemeye 3 sayfalık yazılı savunma veren Deniz Seki, uyuşturucu kullandığı için pişman olduğunu söyledi. Mahkeme heyetine yönelik " Hepinizi saygıyla selamlıyorum" diyerek savunmasına başlayan Seki, "218 gündür bu anı ve bu dakikayı bekledim. Kesinlikle böyle bir şey yoktur. Sadece ve sadece kendime verdiğim zarardı. 7-8 ay adını anmak istemediğim bu maddeyi kullandım. Sanatçıyım, duygusal bir yapıya sahibim. Yaşadığım bir ilişkinin toplum tarafından kabul görmemesi beni buraya itti, asosyalleştirdi. Çok utanıyorum ve pişmanım. Bir daha o maddeyi görmek dahi istemiyorum. Hiç kimseye aracılık etmedim. Yalan söylemiyorum, söylememde." dedi.
Seki savunması sırasında gözyaşlarını tutamadı. Seki ağlayarak devam ettiği savunmasında, "Savcılık ifademi kesinlikle kabul etmiyorum. Önce serbest bırakılıp sonra tutuklandım. Delil karartma gibi bir şüphem olabilir mi? Her an basın ordusuyla geziyordum. Şu an bile arkadaşlarım karşımda. Evet hata yaptım ve bedelini çok ağır ödedim. Şu tablonun içine hiç yakışmıyorum. Önce ailemden sonra beni seven herkesten özür diliyorum. Ölene kadar bu maddenin karşısında olup ne kadar sosyal proje varsa içinde yer alacağım. Kendime olan kızgınlığım geçene kadar. Telefon görüşmelerinin bir çoğunu kabul etmiyorum. Kafamda bir sürü soru var . Örneğin Kuruçeşme'de oturduğum halde neden Kilyos jandarma beni aldı, anlayamadım. Bu olayda ifade verenler de benim temin etmediğimi söylüyor. Uyuşturucu maddeyi Murat adıyla tanıdığım, Sinan Yüksel'den ve Abdulllah Haner'den alıyordum. Ayrıca kendisini hiç görmediğim Diyar denen bir şahısı arardım. Uyuşturucuyu Haner getirirdi." şeklinde konuştu.
Kimseye zarar vermediğini söyleyen Seki," Arkadaşlarıma temin ettiğim iddiası doğru değil. Ben sadece kendime zarar verdim. Kendime olan kızgınlığımdan dolayı bu maddeyi kullandım. Bu alkolde olabilirdi. Ancak adını anmak istemediğim bu madde oldu. Abdullah Haner, bir kaç kez bana uyuşturucu getirirken hasta bir kızı olduğunu onun için bu işi yaptığını, bırakacağını, bana da yakıştırmadığını söyledi. " diye konuştu.
Şoförü sanık Mecit Çam'ın 7 yıldır kendisine hizmet ettiğini anlatan Seki, "Baba gibiydi. Sanatçı olduğum için özgürlüğüm kısıtlı bu nedenle bir çok şeyimi o getirir götürürdü. Bazen zarf içinde para bazen CD bazen de nota getirirdi. Kendisiyle yüz göz olmamak için bana getirdiği şeyden haberi yoktu. O benim emrimde çalışan şofördü. Hiç bir suçu yok ." dedi.
Seki tahliyesini ve yargılama sonucu beratını istedi.
Sanıkların ifadelerinin ardından duruşmaya ara verildi. Aranın ardından avukatlar savunmalarını yapacak.