Habertürk Tv'de konuşan Baykal referandumla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine şunları söyledi: “Referandumun ortaya koyduğu sonucun doğru algılanması lazım. Yüzde 42 yüzde 58… Bu bir anayasa için iftihar edilecek bir nokta değil. Bu referandum bu ayrışmayı ortaya koymuştur. Türkiye temelden ayrışmıştır. Bu anayasa bakımında memnuniyet verici bir sonuç değildir. Türkiye’de herkesin sahipleneceği bir anayasa mı ortaya koyuyoruz? Bunu düşünmemiz lazım.
Yüzde 58 bir ayrıştırmayı ortaya koyuyor. Bu anayasa kabul edilmiştir ama bölerek kabul ettik. Türkiye’yi bölerek kabul etmek doğru değil. Yüzde 58 ile anayasanın kabul edilmesi o anayasayı önerenler bakımından bir zafer ilan etmez. Devletin bütün olanakları kullanılmıştır. Her türlü yöntem seferber edilmiştir. Devlet olanakları değerlendirilmiştir. Halkın inançları yönlendirilmiştir. Ne oldu, bu ne ifade ediyor? Bu iyi bir sonuç değil. Sanki bu muhteşem bir tabloymuş gibi zafer tablosunu... İki günlük bir tereddütten sonra... Yüzde 58 zafer değildir, yüzde 42 teslimiyet değildir. Yenilgi duygusu yüzde 42'ye egemen olmuştur. Yüzde 42'nin bu durumunu görenler yüzde 58'i zafer havasına sokmuştur. Bunu çok yadırgıyorum.”
“Burada bir CHP eleştirisi görüyoruz sözleri üzerine” Baykal, “CHP bunu anlatması gerekenlerin başındadır. Daha fazlasını umut ettik, olmayınca vay gitti yok öyle bir şey. Bazı yerlerde kararlı bir Hayır, bazı yerlerde kararlı bir evet oyu… Bunun altındaki siyasi coğrafya ciddi şekilde bir ayrışma gösteriyor. Ülkeyi yönetenlerin bu ayrıştırmayı teşvik etmesi değil kaynaştırmasıdır” şeklinde konuştu. Baykal şöyle devam etti:
"Referandumda hayır diyenlerin niye hayır dediğini çok iyi araştırmak lazım. Başbakan da bunu merak edip araştırıyor. Hükümete ve anayasaya tepkiyi yansıtmaktadır hayır oyu. Anayasanın içeriği ile ilgili değil de siyasi bir tartışma yaşandı. Yargı bağımsızlığı gibi soyut bir konuda üstelik 24 tane tuzak kurulmuşken. 24 tane olumlu, göstermelik madde konulmuşken yüzde 42 hayır oyu umut vericidir. Kamuoyuna hakim olan havanın tam tersini ifade etmek istiyorum. Hepimize düşen görev yüzde 42'ye katkı vermiş herkesin olağanüstü önem taşıdığını ifade etmek istiyorum. MHP'nin hayır oyunu deklare etmesi son derece cesur bir davranıştır. Onların kendi tabanından hayır oyu elde etmesi CHP'nin hayır oyu elde etmesinden daha zordur. MHP'ye de haksızlık yapmamak lazımdır. Bunun değerini bilmek lazım. Siyasetçilere düşen görev, yüzde 42'yi oluşturan mutabakatı güçlendirmektir. "
“KASET KOMPLODUR”
“Bunun bir komplo olduğundan kuşku duymuyorum. Bizim önümüze getirilen tablo açık bir şekilde komplodur. Çok tanıklı ve delilli bir şekilde ifade etmek imkanına sahip değilim. Bu komplonun zamanlamasının ve şartlarının değerlendirilmesi halinde bazı ipuçlarının çıkacağına inanıyorum.
Referandum zamanında böyle bir girişim yapılıyor. İktidarın bu tabloyu hala aydınlatamaması mümkün değil. O server’lara ulaşamaması mümkün eğil. Elde bazı bilgiler var. Bu olay kollektif bir organizasyon. İşin içinde tamamen bir ekip var bir şebeke var. O işi farklı hukuki statüye çekiyor. Bu olayı aydınlatmak için yapılması gereken şey araştırma ekibi kurmaktır. Bunların hiçbiri yapılmadı. Bir aydınlatma iradesi görmüyorum. Siyasi şartlar beni siyasi komplo ile karşılaştığımız noktasına götürüyor.”
KURULTAY DERHAL TOPLANMALIDIR
CHP'deki parti tüzüğü kriziyle ilgili de konuşan Baykal, bu hukuksuz düzen derhal giderilmeli, hukukun gereği yerine getirilmelidir. Bunun için de kurultayın derhal toplanması gerekir diye konuştu.
KURULTAY OLURSA PARTİ’NİN BAŞINA DÖNECEK Mİ?
Baykal, kendisine yöneltilen olası bir kurultayda CHP’ye tekrar Genel Başkan olmayı düşünüyor musunuz sorusuna; benim bu yönde ne gizli ne de açıktan bir talebim bir kariyer planım yoktur. Şu an partinin başkanı görevinin başındadır. CHP için bir genel başkanlık tartışması yapmak son derece yanlıştır. Yapılması gereken oluşturulacak yeni tüzük çerçevesinde görevi başındaki başkana yardımcı olmak 2011 genel seçimlerine en iyi şekilde CHP’nin girmesini sağlamaktır diye cevapladı.