Bu müdahalelerin bedelini hep cumhurun ödediğine dikkat çeken Gündoğdu, bu kavgaları, eylemleri yeniden yaşamamak için cumhurla Cumhuriyet’in barışmasının sağlanması gerektiğini, bunun için de herkesin rejim içinde kendine yer bulacağı bir ortam hazırlanması gerektiğini kaydetti.
Cumhurun, kendi ülkesinde dininden, yaşam tarzından, düşünce yapısından dolayı ikinci sınıf insan muamelesi görmemesi gerektiğini de ifade eden Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, daha sonra şunları kaydetti: “Kimse, kimseyi ikinci sınıf görme hakkını kendisinde bulmamalıdır. Vergi tahsil edilirken herkesin eşit sayıldığı ülkemizde, bütün kurumlar vatandaşlık kavramı içinde yer alan herkese eşit miktarda açılmalıdır. Üretime destek olup temel unsuru oluşturanlar, demokratik rejim olan Cumhuriyet’te, kendisini eşit olarak hissetmelidir. Cumhuriyet rejiminin en temel esası olan parlamentonun üzerindeki yargı tehdidi ortadan kaldırılmalı; yasama, yürütme ve yargı erkleri arasındaki görev tanımları demokratik sistemin gerekleri doğrultusunda dizayn edilmelidir.”
Halk egemenliğinin esas olduğu, halktan cumhuriyetini korumak için komploların üretilmediği, gece yarısı bildirilerinin olmadığı, yargı önünde herkesin eşit olduğu, yargı tarafsızlığının sağlandığı bir hayat tarzının, bütün vatandaşların en doğal hakkı olduğuna vurgu yapan Gündoğdu, bütün bunlara ulaşmanın yolunun da yamalarla ayakta tutulmaya çalışılan anayasanın, tam demokratik bir anayasaya dönüşmesi olduğunu kaydetti.
Anayasa değişiklik paketini, bu yolda atılan önemli bir adım olarak gördüklerini ve desteklediklerini hatırlatan Gündoğdu, “Üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne, devletin bireyinden bireyin devletine atılan adımları normalleşme sürecine bir katkı olarak değerlendirdik” ifadelerini kullandı.