BDP'li Demirtaş, TSK'daki görev bırakma krizini ''Türkiye'de askeri vesayetin tümden kalkarak yerine sivil demokrasinin geçtiği şeklinde bir anlam çıkmıyor'' sözleriyle değerlendirdi.
'ŞOK VE KRİZ YARATAN BİR DURUM YOK'
BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır BDP il binasında düzenlenen Demokratik Toplum Kongresi olağan kongresinde gazetecilerin, ''Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının emekliliklerini istemesini nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusu üzerine, Türkiye'de şok ve kriz yaratan bir durum olmadığını söyledi.
''Demek ki olabiliyor. Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları istifa edince Türkiye'de bir kriz çıkmıyormuş ama bundan Türkiye'de askeri vesayetin tümden kalkarak yerine sivil demokrasinin geçtiği şeklinde bir anlam da çıkmıyor'' diyen Demirtaş, ''Ergenekon'' davası ve darbe iddialarının çok ciddi iddialar olduğunu, soruşturulması gerektiğini ifade etti.
'BDP'NİN TAVRI NET'
Böylesi suçlara bulaşan, karışan varsa kesinlikle cezalandırılması gerektiğini söyleyen Demirtaş, BDP'nin bu konudaki tavrının net olduğunu belirtti. Demirtaş, "Ordu içerisinde olur veya dışında olur, darbe girişimi demokrasilerde demokratik parlamenter sistemlerde çok ağır bir suçtur. Bunun soruşturulması lazım. Bu nedenle ordu içerisindeki değişim, görev değişiklikleri ve bu yaşanan tıkanıklıklar bir demokratik sisteme eğrilecek mi eğrilmiyecek mi onu AK Parti'nin duruşu değil, halkın demokratik talepleri ve mücadelesi belirler. Yani AK Parti'ye kalsa mevcut statükonun yerine yeni bir sivil statükoyu inşa etmekten çekinmeyecektir. Bunun zaten güçlü belirtileri var. 'Ordu vesayeti, askeri vesayet kalktı, Türkiye demokratik bir ülkedir' demek için daha erkendir" ifadelerini kullandı.
'BAŞARISIZ KOMUTANLARA ÇIKARILMIŞ BİR FATURA'
Demirtaş, bu durumun başarısız olan komutanlara çıkarılmış olan bir fatura olduğunu savunarak, "Başbakan'ın özellikle yeni anayasa inşa süresinde Kürt sorununun çözümü meselesinde çok somut, inandırıcı, gerçekçi, kucaklayıcı adımlar atması lazım. Eğer sivil vesayet oluşturmak istemiyorsa ben çok açık söylüyorum Kemalizm yerine Tayyibizmi oturtmak istemiyorsa demokrasiyi kesinlikle toplumla buluşturmak zorundadır. Bunun için koşullar her zamankinden uygundur, olgundur. AK Parti'nin ve Sayın Başbakan'ın halkın lehine bu fırsatı değerlendirmesi gerekir. Bir de meselenin şu yönü var: 30 yıllık Kürt sorunu var ve 30 yıldır PKK'ya karşı mücadele eden bir ordu var. Eğer ordu PKK'ya karşı başarılı olmuş olsaydı bunlar yaşanmayacaktı. Dolayısıyla bu, başarısız olan komutanlara çıkarılmış bir faturadır. Bu demek değildir ki sivil otorite başarılıdır. Kürt sorunu olduğu yerde duruyor, komutanlara fatura çıkıyorsa sivil hükümet de kendine fatura çıkarmalı diye düşünüyoruz" açıklamasını yaptı.
'TAVIR OLSA NE OLUR'
Gazetecilerin istifa ile ilgili olarak, "Bu bir tavır mı?" sorusunu yöneltmesi üzerine, Demirtaş, "Tavır olsa ne olur? Dün gece itibarı ile 3 saat Türkiye'nin gündemini meşgul etmiştir, Türkiye'nin gündeminden çıkmıştır" yanıtını verdi.
KIŞANAK: İSTİFA ÖNEMLİ BİR MEKANİZMA
BDP Siirt milletvekili Gültan Kışanak ise bunun olması gereken bir tutum olduğunu belirterek, "Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum, demokratik sistemlerde istifa önemli bir mekanizmadır. Biz de ne yazık ki şimdiye kadar siyasi durumdan, idari organlarda çok kullanılmayan bir yöntemdir. Oysa hizmet kusuru bulunan, hata yapan, yanlış yapan, eksik yapan, kamuoyunda bu yönde hakkında iddialar olan kişilerin, kendi sorumluluk alanında yanlış bir şey ortaya çıktığında bunun bedelini ödemek için istifa etmesi bir demokratik sistemin parçasıdır. Olması gereken şeydir. Türkiye'de çok işlemediği için bu garipseniyor. Ama umuyorum ki bu bir başlangıç olur; siyasete de idari yapıya da devletin tüm organlarına da böyle bir yaklaşım sirayet eder" diye konuştu.
'KAMUOYU FAZLA BÜYÜTMEMELİ'
Darbe iddialarıyla yargılanan generallerin olduğunu belirten Kışanak, terfi ve dava tartışmasına girmeden görevlerini bırakmalarının olması gereken bir şey olduğunu belirterek, "Darbe önemli bir iddiadır. Darbe girişiminde bulunmak, bu konuda itham edilen, haklarında iddialar bulunan ve yargılanan generaller var. Bunların davaları ile ilgili ya da terfileri ile ilgili bir tartışma içerisine girmektense Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yönetim kademesindeki kişilerin bu konuda görevlerini bırakmaları, bence demokratik sistem içerisinde olması gereken bir şeydir. Türkiye kamuoyunun bunu fazlaca büyütmeden, fazla başka mana yüklemeden bu süreci geçirmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle bu istifaları hani bir tepki, bir tavır olarak algılamak istemiyorum.
'TSK AYRI BİR GÜÇ OLMAKTAN ÇIKARILMALI'
Ortada çok ciddi iddialar ve ithamlar var, yargılamalar var, ayrıca kendi görev alanlarına dair ciddi problemler sıkıntılar var. Bu ülkede halen bir JİTEM var mı yok mu diye tartışılıyor. Böyle bir şey olabilir mi? Yani bu kadar icraatı ve uygulaması olan, vahim sonuçları olan bir kurumun varlığını yokluğunu tartışır hale gelmişken, bu bir problemdir, bu nedenle istifaları saydığım nedenler nedeniyle demokratik sistem içerisinde olması gereken bir tutum ve davranış olarak algılamak istiyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ayrı bir güç olmaktan çıkarılıp halkın iradesini temsil eden parlamentoya ve yönetime bağlanması şeklinde düşünülüyorsa bu iyi bir şeydir. Askeri vesayetin kalkması gerekir. Ama bunun yerine birileri başka bir otoriter yönetim inşa ediyorsa bunun karşısına hep beraber çıkmamız gerekir" diye konuştu.