Gazeteci ve yazar Burhan Ayeri, Akşam gazetesinden Gülay Altan'a Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve gazeteci Nazlı Ilıcak hakkında samimi açıklamalarda bulundu.
İşte Ayeri'nin o açıklamaları:
SİYASET USTALIK İSTER, DEMİREL BİR USTAYDI
Süleyman Demirel'in seçim otobüsü bir şenlikti. Genelde Bartın'dan başlardı seçim gezisine. Otobüsün penceresinden sol kolunu sarkıtırdı. Yol boyunca çekmezdi, öpenler, asılanlar, ısıranlar. Artık kolu neredeyse yerinden çıkacak, yine de camdan içeri çekmezdi. Belli bir saatten sonra, Şener diye bir yardımcısı vardı, o kolonyayla masaj yapar, parmakları yavaş yavaş normale dönmeye başlardı. Demirel'in bu özelliğini gören Kenan Evren de aynı şeyi yapmak istedi. Yalova'da kolunu camdan çıkardı, koluna ilk yapışan çıkardı bileğini yerinden. Doğru GATA'ya... Mesut Yılmaz da taklit etmeye kalktı. Onun da kolu omuzdan çıktı. Yani siyaset bir ustalık gerektiriyor. Süleyman Demirel, diyelim ki Van'da konuşuyor, meydanda herkese isim isim seslenir. O nasıl beyindir? Şimdi muhalefet birleşsin, Cumhurbaşkanlığına aday göstersin, o yaşta seçilmezse yüzüme tükür!
Bir de Demirel, hep 'benim soğuk çayımı getirin' diye bağırırdı. Peçeteye sarılmış plastik bir bardak, içerken insanlara yaklaşmazdı da. Ben onun çay olduğunu hiç düşünmedim. Bana göre o kesin viskiydi, dopingini alırdı.
KEMAL ILICAK'I KARISI BATIRDI
Kendi kendine vahiy geldi; kocasını da batırdı işte! Turgut Özal, 'Demirel'i tutuyor bu grup' diye tehditler savurdu. Kemal Ilıcak'ın yumruğu ile cam masa kırıldı. İşte, Kemal Bey'in yakını Uğur Reyhan hala hayatta; inanmayanlar ona sorsun. Bugünkü Beylikdüzü ve Kozyatağı'ndaki tüm arsalar neredeyse hepsi Kemal Ilıcak'ındı. Özal'ın bakanı Kurtcebe Alptemuçin metrekaresi 180 kuruşa kamulaştırdı. Kenan Evren de katkıda bulundu Özal'a. Bir de kredi aldılar okul yaptırmak için, üzerine faizler bindi. Eğer Nazlı Hanım, yalının satmasına izin verseydi baştan biterdi bu borç. Katlandıkça katlandı, yazık oldu! 44 senelik meslek yaşamımda gördüğüm en baba patrondu. Maaş kuyruğunda işsiz gazetecileri görürdük... Nazlı Ilıcak, Semra Özal'a takmıştı. Bir takım yalanlar da yazdı... Enteresan bir kadın; Demirel mağdurken onu tutuyor, iktidardayken karşısına geçiyor; Mesut Yılmaz ile muhalefetteyken arası iyiydi, Mesut Bey iş başına geldi aleyhine yazmaya başladı, yani hep muhalif. Bir tek Erdoğan'a değil.
NAZLI ILICAK EVREN'İN ADAYINI DESTEKLİYORDU..
Yankı'nın genel yayın müdürüydüm. Nazlı Hanım, o zaman Ordu'yu destekliyor. Dolayısıyla yayınlarda Evren'in desteklediği aday, yani Turgut Sunalp destekleniyor. Ben de görüyorum piyasayı. Taha Akyol bunları çok iyi hatırlar. Nazlı Hanım sipariş verdi, başyazı geldi. İstanbul o zaman üç bölge, üçünde de Sunalp alacak diyor. En fazla birer tane alır. Koyamam diyorum, sonuçta milleti görüyorum. O başyazıyı attım, 'Özal iktidara geliyor' diye yazdım, onu koydum, kıyamet koptu. Turgut Özal'ı, Kemal Bey'in bir şirketinde genel müdürlük yaptığı dönemden tanıyorum; beraber toto oynamışız; yani o kadar samimiydik. Cengiz Tuncer'le beraber geldiler. 'Siyasete soyun, seni yanıma alacağım' dedi. Kabul etmedim. 'Neden' diye sordu. 'Süleyman Bey'den başka kuş tanımam kusura bakma! Bir de saksağanı bilirim siyah beyaz' dedim... Aynen böyle. 'Kalk Cengiz' dedi, kalktılar gittiler. Ondan sonra tavır aldı, hep mesafeli davrandı. Düşünün belki bakan olacağım! Sonra, ne mafya babaları bakan oldu? Söylesem, hepsi beni mahkemeye verir. Arazi mafyasının lideri, kaçakçı mafyasının lideri bakan yapıldı...
İşte Ayeri'nin o açıklamaları:
SİYASET USTALIK İSTER, DEMİREL BİR USTAYDI
Süleyman Demirel'in seçim otobüsü bir şenlikti. Genelde Bartın'dan başlardı seçim gezisine. Otobüsün penceresinden sol kolunu sarkıtırdı. Yol boyunca çekmezdi, öpenler, asılanlar, ısıranlar. Artık kolu neredeyse yerinden çıkacak, yine de camdan içeri çekmezdi. Belli bir saatten sonra, Şener diye bir yardımcısı vardı, o kolonyayla masaj yapar, parmakları yavaş yavaş normale dönmeye başlardı. Demirel'in bu özelliğini gören Kenan Evren de aynı şeyi yapmak istedi. Yalova'da kolunu camdan çıkardı, koluna ilk yapışan çıkardı bileğini yerinden. Doğru GATA'ya... Mesut Yılmaz da taklit etmeye kalktı. Onun da kolu omuzdan çıktı. Yani siyaset bir ustalık gerektiriyor. Süleyman Demirel, diyelim ki Van'da konuşuyor, meydanda herkese isim isim seslenir. O nasıl beyindir? Şimdi muhalefet birleşsin, Cumhurbaşkanlığına aday göstersin, o yaşta seçilmezse yüzüme tükür!
Bir de Demirel, hep 'benim soğuk çayımı getirin' diye bağırırdı. Peçeteye sarılmış plastik bir bardak, içerken insanlara yaklaşmazdı da. Ben onun çay olduğunu hiç düşünmedim. Bana göre o kesin viskiydi, dopingini alırdı.
KEMAL ILICAK'I KARISI BATIRDI
Kendi kendine vahiy geldi; kocasını da batırdı işte! Turgut Özal, 'Demirel'i tutuyor bu grup' diye tehditler savurdu. Kemal Ilıcak'ın yumruğu ile cam masa kırıldı. İşte, Kemal Bey'in yakını Uğur Reyhan hala hayatta; inanmayanlar ona sorsun. Bugünkü Beylikdüzü ve Kozyatağı'ndaki tüm arsalar neredeyse hepsi Kemal Ilıcak'ındı. Özal'ın bakanı Kurtcebe Alptemuçin metrekaresi 180 kuruşa kamulaştırdı. Kenan Evren de katkıda bulundu Özal'a. Bir de kredi aldılar okul yaptırmak için, üzerine faizler bindi. Eğer Nazlı Hanım, yalının satmasına izin verseydi baştan biterdi bu borç. Katlandıkça katlandı, yazık oldu! 44 senelik meslek yaşamımda gördüğüm en baba patrondu. Maaş kuyruğunda işsiz gazetecileri görürdük... Nazlı Ilıcak, Semra Özal'a takmıştı. Bir takım yalanlar da yazdı... Enteresan bir kadın; Demirel mağdurken onu tutuyor, iktidardayken karşısına geçiyor; Mesut Yılmaz ile muhalefetteyken arası iyiydi, Mesut Bey iş başına geldi aleyhine yazmaya başladı, yani hep muhalif. Bir tek Erdoğan'a değil.
NAZLI ILICAK EVREN'İN ADAYINI DESTEKLİYORDU..
Yankı'nın genel yayın müdürüydüm. Nazlı Hanım, o zaman Ordu'yu destekliyor. Dolayısıyla yayınlarda Evren'in desteklediği aday, yani Turgut Sunalp destekleniyor. Ben de görüyorum piyasayı. Taha Akyol bunları çok iyi hatırlar. Nazlı Hanım sipariş verdi, başyazı geldi. İstanbul o zaman üç bölge, üçünde de Sunalp alacak diyor. En fazla birer tane alır. Koyamam diyorum, sonuçta milleti görüyorum. O başyazıyı attım, 'Özal iktidara geliyor' diye yazdım, onu koydum, kıyamet koptu. Turgut Özal'ı, Kemal Bey'in bir şirketinde genel müdürlük yaptığı dönemden tanıyorum; beraber toto oynamışız; yani o kadar samimiydik. Cengiz Tuncer'le beraber geldiler. 'Siyasete soyun, seni yanıma alacağım' dedi. Kabul etmedim. 'Neden' diye sordu. 'Süleyman Bey'den başka kuş tanımam kusura bakma! Bir de saksağanı bilirim siyah beyaz' dedim... Aynen böyle. 'Kalk Cengiz' dedi, kalktılar gittiler. Ondan sonra tavır aldı, hep mesafeli davrandı. Düşünün belki bakan olacağım! Sonra, ne mafya babaları bakan oldu? Söylesem, hepsi beni mahkemeye verir. Arazi mafyasının lideri, kaçakçı mafyasının lideri bakan yapıldı...