YENİ Gazze filosundaki 22 ülkeden eylemciler, perşembe veya cuma Yunanistan’ın Girit adası açıklarında buluşup on kadar gemiyle denize açılmayı planlarken, İsrail ordu sözcüsü Binbaşı Avital Leibovich, filodaki ‘aşırılık yanlısı kişilerin elinde İsrail güçlerine karşı kullanmak için tehlikeli kimyasal maddeler taşıdıklarını’ öne sürdü. Haaretz’e konuşan üst düzey savunma yetkilileri, ‘aktivistlerin sülfürle dolu çantalar hazırladığını ve operasyon halinde bunları askerlere atacaklarını’ iddia etti. Bir yetkili “Bu askerleri felç edebilir. Sülfür ateşe verilirse, askerler meşale gibi yanar” dedi. Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman da, “Askerleri provoke edip çatışma çıkarmak ve dünyaya bunu izletmek istiyorlar” dedi. Yunanistan’da olan organizatörlerden Dror Feiler ise, iddianın ‘ordu şiddetini meşrulaştırmaya yönelik’ olduğu eleştirisini yaptı: Aktivistler pasif direniş bildirgesini imzaladı. İsrail’in şüphelilere dair bilgisi varsa bunu bize vermeli. Biz de bu kişileri durdururuz.” Feiler sabotaja uğradıklarını da açıkladı. İsveç ile Norveç’e ait ‘Juliano’ gemisinin işletme milinin kesildiğini belirten Feiler “Korkunç. Sadece ablukayı Yunanistan’a taşımak ve Atina’ya bizi engellemesi baskısı yapmakla kalınmıyor, Yunan karasularında, İsrail’den binlerce kilometre uzakta saldırıya uğruyoruz” dedi. Ortak açıklamada, tamirata başlandığı,çıkışın tarihinin değişmeyeceği ve sabotajın ‘düşman dalgıçlar’ tarafından yapıldığına inanıldığı belirtildi. Nöbet tuttutklarını aktaran bir gönüllü, ‘muhtemelen askeri eğitimli kişilerce yapılan sabotajın, birilerinin filoyu durdurmayı gerçekten istediğini gösterdiğini’ söyledi. Öte yandan Haaretz, İsrailli yetkililerin, ‘İHH filodan çekilmiş olsa da bazı üyelerinin gemilerde bulunacağı’ yönünde bilgileri bulunduğunu da yazdı.
‘Ordu kesinlikle özür dilemez’
İSRAİL ordusu dört dilde uyarı yayınlayıp İsrail’in, sınırlarını terör örgütleri ve destekçisi ülkelerden korumak için herşeyi yapacağını belirtti. ‘Ordu bu uğurda yaptıklarından dolayı asla özür dilemez’ mesajı verilen uyarıda ‘İsrail’in güvenliğini uluslararası topluma havale edemeyiz’ denip olası müdahalenin meşru olduğu savunuldu. Gazze’ye gemiyle silah kaçırma girişimiyle önceden de karşılaşıldığı iddiasına kanıt olarak da, üzerinde Türk bayrağı görülen Defne Y gemisinin ardından füze ve ağır silahların yer aldığı fotoğraflar gösterildi.