Davutoğlu'ndan İsrail'e tepki

NEW YORK- Ahmet Davutoğlu: İsrail'in tüm yerleşim inşaatları işgal altındaki topraklarda yapılıyor.

İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşim yerlerinin inşaatını durduran moratoryumu kaldırmasını, ''barışa yönelik iyi niyete ters bir eylem'' olarak değerlendiren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, doğrudan görüşmelerin önemli olduğunu dile getirdi.

Balkanlık Etiği Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi toplantısının ardından basın açıklaması yapan Bakan Davutoğlu, terörizmin dini, milleti ve ırkı olmayacağını yineledi. Bu bağlamda Güvenlik Konseyi'nin çok faydalı bir toplantı yaptığını belirten Bakan Davutoğlu, ''Terörizm tüm insanlık için tehdittir'' dedi.

Gazetecilerin İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da yeniden yerleşim inşatının başlatılmasını Türkiye'nin nasıl değerlendirdiği sorusuna Bakan Davutoğlu, barış görüşmelerinde iyi niyetli tutumların çok önemli olduğunu kaydetti. Doğrudan görüşmelerin devamı için tarafların iyi niyetli tutum ve eylem içinde olmasını tavsiye eden Bakan Davutoğlu, işgal altındaki topraklarda yeniden yerleşim inşaatına izin verilmesinin barışa yönelik iyi niyetle atılmış bir adım olmadığını dile getirdi. İsrail'in barışa yönelik iyi niyet gösterisi olarak işgal altındaki Filistin topraklarında yerleşim inşaatını durdurması yönünde karar almasını beklediklerini kaydeden Bakan, ''Eğer İsrail, bağımsız Filistin devletinin varlığını kabul ediyorsa, 1967 antlaşmasıyla belirlenen sınırlara çekilmeli. Bugün tüm yerleşim yerlerindeki inşaat işgal altındaki topraklar üzerinde'' dedi.

İşgal altındaki topraklarda inşaatlara devam edip aynı zamanda da barış görüşmelerini sürdüren İsrail'in tutumunu eleştiren Bakan Davutoğlu, kendilerinin İsrail yetkilileri bu konuda uyardıklarını söyledi.

BM GÜVENLİK KONSEYİ TÜRKİYE'NİN BAŞKANLIĞINDA TOPLANDI

BM Güvenlik Konseyi dönem başkanı olan Türkiye'nin başkanlığında toplandı. Konsey'in gündem maddesi 'Terörizm' olurken oturuma Dışişleri Bakanı Davutoğlu başkanlık etti. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Hilary Clinton'ın yanı sıra diğer tüm Konsey üyesi ülkelerin dışişleri bakanları katıldı.

Konsey, toplantısının ardından başkanlık açıklaması yayınladı. Açıklamada; ''Güvenlik Konseyi, terörizmin uluslararası barış ve güvenliğe, insan haklarına, tüm üye devletlerin toplumsal ve ekonomik kalkınmasına ciddi bir tehdit oluşturmayı sürdürdüğünü, küresel istikrar ve refaha zarar verdiğini, bu tehdidin hoşgörüsüzlük ve aşırıcılık tarafından da motive edilen terörist eylemlerle dünyanın çeşitli bölgelerinde daha yaygın hale gelerek artış gösterdiğini kaygıyla not eder ve bu tehditle mücadele etme hususundaki kararlılığını ifade ede.''denildi.

Açıklama da, Güvenlik Konseyi'nin terörizmin tüm biçimlerini kınadığı belirtilirken, ''Hangi amaçla, nerede ve kim tarafından yapılmış olursa olsun tüm terörist eylemlerin suç teşkil ettiklerini ve meşru görülemeyeceklerini yineler ve terörizmin hiçbir din, milliyet ve etnik grupla ilişkilendirilemeyeceğini ve ilişkilendirilmemesi gerektiğini yineler'' denildi.

Güvenlik Konseyi, terörizmle sadece askeri güç, kolluk kuvveti önlemleri ve istihbarat harekatlarıyla başedilemeyeceğine dikkat çeken açıklaması şöyle devam etti; ''Süregiden çatışmaların başarılı bir şekilde önlenmesi ve barışçıl biçimde çözümlenmesine yönelik çabaların güçlendirilmesi, terörizme ve şiddete yolaçan radikalizme yönelebilecek kişilere uygun bir alternatif sunmak amacıyla, hukukun üstünlüğünün korunması, insan haklarının ve temel özgürlüklerin, iyi yönetişimin, hoşgörünün ve kapsayıcılığın geliştirilmesi dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak koşuluyla, terörizmin yayılmasına yolaçan koşulların üzerinde durma gereğini vurgular'' denildi.

Son olarak açıklamda; ''Güvenlik Konseyi, taslak Kapsamlı Uluslararası Terörizm Sözleşmesi müzakerelerini sonuçlandırmak için her türlü çabayı harcamaları konusunda üye devletleri teşvik eder'' ifadeleri yer aldı.

Dünya Haberleri