Başbakan Davutoğlu, Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları;
''VEFANIN NE OLDUĞUNU GÖSTERDİK''
''Biz şu 40 günde çok büyük işler başardık. Geziyle 17-25 Aralık operasyonlarıyla yıkamadıkları AK Parti kadrolarını acaba bundan sonra kırılır mı dediler. Ama bekledikleri olmadı. Büyük ahlak ve erdem dersi verdik. İstişarenin ne olduğunu gösterdik. Böylesine bir dönemde bu aziz millete Başbakanlık yapmak çok büyük şereftir. Vefanın ne olduğunu gösterdik. Bizler bu yolda küçük bir çakılı kenara koyan herkese teşekkür ediyoruz. Bu kutlu yürüyüşte terleyenleri alnından öpüyoruz.
İlk ahde ve son hesaba bağlı kaldığımız içindir ki herkesin kriz beklediği, herkesin bunalım beklediği dönemde biz sadece Türkiye Cumhuriyeti tarihinde değil, bütün tarihimizde ilk defa bir cumhurbaşkanının onurla bir başka cumhurbaşkanına devir teslim yaptığı o büyük töreni gerçekleştirdik.
''KILIÇDAROĞLU'NUN YERİNDE OLMAK İSTEMEZDİM''
Doğrusu ben Kılıçdaroğlu'nun yerinde olmayı istemezdim. Acaba kongreye gittiğinde veya gördüğü her delegede 'bu bana imza verdi de sonra oy vermedi mi' diye bir şüphe taşımaktansa liderlik makamını terk ederim.
''TIPIŞ TIPIŞ OY VERENLER BAŞÖRTÜSÜ TAKAN LİSELİYİ ANLAYAMAZ''
Meclis'e başörtüsü girerse ihtilaf çıkan diyenler hani şu dışarı dışarı diyen zihniyetin uzantıları. Tıpış tıpış oy verenler başörtüsü takan liseliyi anlayamaz. Lise öğrencisi kendi kararını verecek yaştadır. Sizin gibi tıpış tıpış gitmezler. Ben onlara çok güveniyorum.
''BİZİM SİYASETİMİZDE EDEP YAHU VARDIR''
Liderlik öyle bir şey ki, arkadaşlarınıza güveneceksiniz. Kılıçdaroğlu ve ekibi başka bir zillete de imza attılar. Tüm dünya Cuhmurbaşkanlığı törenini izlerken, Meclis'te saygısızlık etme cüretini gösterdiler. Bizim siyasetimizde Edep Yahu vardır. Meclis'te kitap fırlatan vekile biz saygısızlık yapmayız ona oy veren vatandaşlarımız için.
''BİZİM GİRMEYECEĞİMİZ HİÇBİR ŞEHİR YOK''
Bizim siyasetimizde şu vardır AK Parti'ye oy verenler ve AK Parti'ye oy verme potansiyeli olanlar. Çünkü biz de ötekileştirme yok. 2015 seçimlerine kadar da böyle devam edeceğiz. Bizim girmeyeceğimiz hiçbir şehir yok. Çalmayacağımız hiçbir kapı olmayacak. Şurası bi partinin kalesidir diyerek oraya girmemezlik yapmayacağız. Biz anlatırız sonunda anlayacağına inandığımızı biliriz.
Siyaset dersi verdik. Bu geçiş nasıl olacak diye herkesin planlar kurduğu bir yerde 3 gün içinde tüm işlerimizi halettik. Biz kongre partisi değiliz. Bu işler kongre partisi CHP'de olsa neler olurdu neler?
Biz bütün enerjisini Türkiye için harcayan bir partisiyiz. Biz nevzuhur bir parti değiliz. O yüzden yazdığımız hükümet programı 2023 için yazıldı.
''SEÇME ÖZGÜRLÜĞÜNE HERKES SAYGI DUYMALI''
Eğitim Bakanlığı'yla yaptığımız toplantı sonrası ortaöğretimde başörtüsü serbest. Seçme özgürlüğüne herkes saygı duymalı. 5-6 sene önce başörtüsüne üniversitede özgürlük verildiği takdirde baskı oluşturacağını söyleyenler şimdi gidip baksınlar üniversitelere.
''UYUŞTURUCUYLA EYLEM PLANINI DEVREYE SOKACAĞIZ''
Biz gençlere güveniyoruz. O da bir profesör olan birisi bu çoluk çocuk mu yönetecek diyenlerle aynı zihniyette değiliz. Uyuşturucuyla eylem planını devreye sokacağız. Kasım ayı gibi bir şura düzenleyeceğiz. Uyuşturucu tacirlerine terörist muamelesi yapacağız.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Devlet şans oyunlarından tümüyle çekilecek. 15 günde bir ulusal güvenlik zirvesi toplanacak. Çözüm sürecinin sonuna kadar takipçisi olacağız.
Çözüm süreci bu coğrafyadaki tek başarı hikayesidir. Diğer ülkelerde etnik ve mezhebi ayrışmalar var. Kim çözüm sürecini bahane ederek kamu güvenliğini tehlikeye düşürecek bir şey yaparsa devletin güçlü eli orada olacaktır. Çözüm süreci ile kamu düzeni birbirine alternatif değildir. Çözüm süreci herkesin katkılarıyla başarıya ulaşacaktır.
''BİZDE AYRIM YOKTUR''
Son günlerde Suruç'ta provokasyon yapanlara da buradan seslenmek istiyorum; daha önce Suriye'den gelen Arap ve Türkmen kardeşlerimiz akın akın geldiklerinde 'Niye kapıyı açıyorsunuz' diyenlerin şimdi orada gösteri yapmaya hakları yoktur. Bu devlet kapısına gelen herkese kucak açmıştır. Bugün başka niyetlerle orada provokasyon yapıyorlar. Biz de ayrım yoktur. Bir insanlık meselesi söz konusu olduğunda bizim için Arap, Türk, Kürt, Türkmen yoktur. Sadece insan vardır ve insana insan gibi muamele etmek vardır.
''ASKERE TAŞ ATAN MİLLETVEKİLİNE SESLENİYORUM''
Askerimize taş atan milletvekiline sesleniyorum. Biz size gül atmaya devam edeceğiz. O attığınız taşlar bu milletin vicdanına, oradaki Kürt kardeşlerimizin vicdanına atılmış bir taştır.
BM güvenlik konseyine de sesleniyorum: Şimdiye kadar ses çıkarmadınız.
101 gün esaret içindeki süreçte acı içindeki aileleri bize karşı kışkırtmaya çalıştılar. Bazı basın organları öylesine yayın yaptılar ki, biz zarar görelim istediler. Benim hakkımda gensoru verdiler. İstediler ki ben öyle şeyler söyleyeyim ki vatandaşlarımız orada zarar görsün. Bunların yaptıkları ihanet şimdi daha da net ortaya çıktı.