Haşmet Babaoğlu mazaret bildirirken, Nazlı Ilıcak bir bakıma patronunu bu toplantıya katılmayarak protesto ediyordu. Çalık, bu konuyu bizzat yazarların huzurunda Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan'a sordu. Babahan, Ahmet Hakan'ın yazdığı gibi, yaşanan sorunun Ilıcak'ın yazdığı son yazılarla ilgili olmadığını belirtti.
Peki sorun neydi?
Babahan'ı dinliyoruz:
-Nazlı Hanım siyaset yazıyor ağırlıklı olarak. Haşmet Babaoğlu ise yaşam yazıyor. Biz istedik ki, gazetenin yaşam sayfalarında siyaset olmasın. Bunu Nazlı Hanım'a bir türlü anlatamadık. Birkaç gündür yazdığı yazılarla ilgili en ufak bir sorun kesinlikle yok.
Hıncal Uluç, Babahan'ın bu sözlerine destek veren bir konuşma ile başladı söze ama, aynı tempoda gitmedi. Uluç, yazdıklarını bu kez sözlü olarak Ahmet Çalık'a iletti:
-Ahmet Bey, bizim gazetemizde çok farklı düşünceler var. Bugüne kadar tek bir yazıma müdahale edilmedi. Bütün arkadaşlar bu konuda aynı şeyi söylüyor. İstediğimizi yazıyoruz özgürce. Ama ne yazık ki aynı özgürlüğü haberler de yaşayamıyoruz.
Uluç'un bu şikayetine ilk itiraz Salih Memecan'dan geldiyse de Babahan, tıpkı Ali Şen gibi "sorun benim" diyerek iddiaların doğru olmadığını söyledi. Babahan, biraz daha gerilere giderek, yapılan hataları hatırlattı ve bu yüzden çok dikkatli bir habercilik yaptıklarını söyledi.
Hıncal Uluç ikna edilememişti ama sözü uzatmadı usta yazar... Oracıkta kesti.. Devreye bu sefer Sabah'ın Başyazarı Mehmet Barlas girdi:
-Sayın Çalık, siz neden kamu bankalarından kredi aldınız?
Ahmet Çalık'ın cevabı kısa oldu:
-Özel bir sebebi yok. Ben bu işlere girmeden önce hep Vakıfbank'la çalıştım. Hala bu bankayla çalışıyorum başka bir neden yok.
Ahmet Çalık'la yazarların zirvesi iki saatten fazla sürdü. Çalık sahibi olduğu diğer şirketlerle ilgili detaylı bilgi de verdi Sabah yazarlarına. Yalnız değildi Çalık, yanında Albayrak kardeşler vardı; Berat ve Serhat Albayrak Ergun Babahan'la birlikte patronun yanında oturuyorlardı.
Sabah yazarları ise protokole uymadı, herkes istediği yere oturdu. Patronajın yanında oturması gereken Ahmet Tezcan ise, kendine arka taraflarda bir yer buldu. Tezcan birkaç gün önce sorun yaşadığı Ergun Babahan ile aynı fotoğraf karesine girmek istemedi.
Ve sonuç; toplantının yararlı olduğunu her iki taraf da kabul etti ve bu tür toplantıların tekrarlanması istendi. Ahmet Çalık da söz verdi. Patron ile Sabah yazarları bundan böyle her ay bir araya gelecek.
Benim şimdilik duyduklarım bu kadar. Yeni bilgiler gelirse yine sizinle paylaşacağım.