Şahin, partisinin Safranbolu ilçe başkanlığı istişare toplantısında yaptığı konuşmada, 2013 yılında demokratikleşmek için daha çok adımların atılacağını söyledi.
Türkiye'nin tam demokrasiye geçmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, ''Mevzuatımızdan darbeye imkan sağlayacak bir takım düzenlemeleri ayıklamak için bir çalışma başlattık. Bu çalışma bittiğinde meclis başkanlığına sunacağız. Darbe, ara ve muhtıra dönemlerinde, ortaya çıkmış olan bir takım yasal düzenlemeler için de, ileride bu teşebbüste bulunacak olanlar olursa, eski alışkanlıklarını devam ettirmek isteyenler olursa diye onlara yasal bir imkan vermemek için bu adımları da 2013 yılında atacağız. Hukuk ve yargı alanında atmamız gereken adımlar var. 4. yargı paketi bu nedenle büyük bir hızla hazırlanmaya devam ediyor'' diye konuştu.
Türkiye'nin 2013 bütçesi
İktidar partisi olarak parlamentoya 11. bütçelerini sunduklarını belirten Şahin, şöyle devam etti:
''Türkiye siyasi hayatında, üst üste ara vermeksizin 11. bütçesini meclise sunan ve meclisten geçiren başka bir siyasi parti, başka bir iktidar olmamıştır. Avrupa Birliği ülkelerinin bir çoğu yine bu günlerde bütçe görüşmelerini meclislerinden geçirdiler. Bu ülkelerin bütçe görüşmelerinde 'memur ve emekli maaşlarını, eğitim ve sağlık ödeneğini ne kadar düşüreceğiz?' konuşmaları yapılıyor. Başta Portekiz, İspanya, İrlanda, Yunanistan ve İtalya bunları konuşuyor.''
''Neden dünya ülkelerinin bir kısmında böyle bir durum yaşanıyor?'' diye soran Şahin, ''Japonya denince çok çalışkan insanlar gelir aklımıza. Bilim ve teknolojide önder bir ülke gelir. Onlar da ciddi bir ekonomik kriz içindeler. Milli bütçelerinin yüzde 236 kadar bir borç batağındalar. 5 yılda 6 hükümet geldi. Siyasi istikrar da yok. İtalya'da milli bütçeye borcun oranı yüzde 123, Yunanistan'da yüzde 170, Portekiz'de yüzde 119, Amerika'da bile yüzde 107'dir. Sağlıklı bir ekonomide bir ülkenin borçlanma oranı milli bütçenin yüzde 60'ını geçmemesi gerekiyor. Almanya geçen yıl memur maaşlarında yüzde 2,5 indirime gitti. İngiltere 300 bin memurun kademeli olarak işine son verme kararı aldı. Neden? Banka krizleri, borç krizleri bu ülkeleri bu hale getirdi'' ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin durumu
Dünyada bu krizler yaşanırken ve Türkiye'nin de bundan etkilenmesi gerekirken durumlarının iyi olduğunun altını çizen Şahin, şöyle konuştu:
''2002'de iktidara geldiğimizde milli bütçemizin yüzde 74'ü kadar borcumuz vardı. Yani yüzde 60'ın üzerindeydi. Şimdi neredeyiz? Yüzde 36. Hiç önemli değil. Kriterin çok altındayız. Bir de bütçe açığı çok önemlidir. Yine kriterlere göre yüzde 3'ün üzerinde olmaması gerekir. Yukarıda saydığım ülkelerde bu açık yüzde 3'ün çok üzerinde. Biz bütçe açığını da çok şükür yüzde 3'ün altına düşürdük. İşte biz bu yüzden bütçe konuluşurken eğitim bütçesinden ne kadar keseceğiz diye konuşmadık. Daha ne kadar katkı vereceğiz ne kadar artıracağız bunu konuştuk. Buna göre eğitim bütçemizi bir önceki yıla göre yüzde 20,7 artırdık. Böylece eğitim bütçemiz 68,1 milyar Türk lirası oldu. En fazla bütçeye sahip bakanlıktır eğitim. Eğitime çok önem veriyoruz. Sağlık, reel ekonomi ve tarıma da destek veriyoruz.''
''Tarıma destekte OECD ülkelerinde 2. sıradayız''
Tarım kesimine destek verdiklerini kaydeden Şahin, şöyle devam etti:
''Önümüzdeki yıl çiftçiye hibe olarak verilecek destek 9 milyar Türk lirası. Bu geçen yıla göre, yüzde 25 artış demektir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bütçesine bu yıl 13,1 milyar Türk lirasıdır. OECD ülkeleri arasında 2. sıradır. Tarım üretiminde Türkiye önemli bir artışı yakaladı. AB'de birinciyiz, dünyada 7. Tarımda çalışan kesim bizim dönemimizde yüzde 10 azalmıştır. Yani yüzde 35'den yüzde 25'e düşmüştür. Tarımda modern teknolojiyi kullanmak üretimi artırmıştır. Dünya'da kriz olmasaydı ihracat rakamlarımız 200 milyar dolara çıkabilirdi. Şimdi 150 milyar dolara yaklaştık. Nedeni ise o ülkelerin alım gücünün azalması. Ekonomiyi iyi yönetiyoruz. Bütçemizden ayrılan kaynakları artırdık.''
Şahin, Amerika Meclisi'nin yaptırdığını araştırmaya göre dünyada yükselen 7 birisinin de Türkiye olduğunu kaydetti.
İntibak Yasası
Emeklilerin beklediği intibak zamlarının önümüzdeki aydan itibaren verileceğini söyleyen Şahin, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''1 milyon 912 bin SSK emeklisi bu zamlardan alacak. Bunun her yıl bütçemize getirdiği yük 2 milyar 450 milyon Türk lirasıdır, helal olsun. Daha önceki iktidarlar yapmalıydı, yapamadılar biz yaptık.''
Muhalefetin eleştirisi
2013 yılı bütçesinin meclisten geçtiği sırada muhalefetin diyecek bir şey bulamadığını çünkü her şeyin yolunda gittiğini onların da gördüğünü ifade eden Şahin, ''Sadece eleştirdiler. Onları dinlediğinizde Türkiye mahvolmuştur. Bu ülkede yaşanır mı diye söylenirsiniz onları dinlediğinizde. Uzaydan biri gelse 'yaşanır mı bu ülkede' der. Oysa sizler bu ülkede yaşıyorsunuz. 75 milyon bu ülkede yaşıyor. Hep eleştirdi muhalefet. Bir tek öneri getirmedi. '16 bin kilometre yol yaptınız biz de 25 bin yapardık' deyin ya. 'KÖYDES yapmışsınız bizde yapardık ve köylerin yollarını asfaltlardık' deyin. Böyle bir önerileri yok. Hakkını yemeyelim Kılıçdaroğlu bir öneri getirdi. Suriye'deki iç karışıklıktan ülkemize birçok kişi sığındı biliyorsunuz. İltica ettiler. Kılıçdaroğlu dedi ki 'biz iktidarda olsaydık onları almazdık'. En büyük projeleri bu. Bu da onların projesi, halkımız takdir edecektir'' diye konuştu.
Şahin, belediye başkanlarının mahallelere giderek vatandaşla yüzleşmesi ve halk meclisleri oluşturması gerektiğini ifade ederek, makamları mahallelere taşıdığını söyleyerek kendi adamlarıyla görüşmenin kabul edilemeyeceğini kaydetti.
Şahin ayrıca Safranbolu ilçesinin yaşanabilir bir kentle ilgili slogan bulup tanıtım yapması gerektiğini belirtti.