Darbe Riski Halen Var!

Gazeteci Ömer Şahin’in TRT TÜRK’de yayınlanan “Görüş Farkı” programına katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin halen darbe riski taşıdığını savundu.

 

 

Mevcut Anayasa ve kuruluşların yapısı göz önüne alınınca  “Bir daha darbe olmaz demenin mümkün olmadığını” söyleyen Kurtulmuş, radikal önerilerde bulundu. Kurtulmuş, “ MGK, Yüksek Askeri Şura, YÖK gibi bütün vesayet kurum ve kuruluşları duruyor.Buralarda sadece kadro değişiklikleri oldu. Niçin MGK, YAŞ bir Anayasal kuruluştur?Anayasal kuruluş olamaz.” Dedi.

 

 

Ergenekon, Balyoz davalarının “laf olsun” diye açılmadığını ortada ciddi suçlamalar olduğunu vurgulayan Numan Kurtulmuş, “ Türkiye, çok ciddi askeri müdahelelerin sınırından döndü. AK Parti iktidara geldikten sonra birçok kez uçurumun kenarından döndü. Eğer 2004’te şartlar olgunlaşsa, dış destek olsaydı teşebbüsleri akim kalan zevat ihtilalin subayları olurlardı” şeklinde konuştu.

 

 

ABD’nin Irak’a karadan müdahalesine imkan sağlayan 1 Mart tezkeresinin reddinin üzerinden 10 yıl geçti. Kurtulmuş, Başbakan Erdoğan’ın ‘yanlış oldu” dediği tezkerenin reddine açık destek verirken ABD’yi ‘enayi’likle suçladı. Kurtulmuş’un AK Parti’li bir grup ile CHP’nin oylarıyla reddedilen tezkere için şunları söyledi: 1 Mart iyi ki geçmemiş. Bunu ben söylemiyorum. Amerikalılar da söylüyorlar. Belki Amerikalılar diyorlar ki, “eyvah biz ne enayilik ettik de Irak’a girdik” diyorlar. 6 ayda Irak’tan çıkacağını düşünen bir Amerika, kaç sene oldu? Hala oradan çıkabilmiş değil, orada bütün petrolleri 6 ay içinde kendine bağlayacağını zanneden Amerika, hala istediği ekonomik kazanımları da elde edebilmiş değildir. Ama Ortadoğu’nun dengeleri bozuldu. Zannediyorum, Amerikalılar şunu gördüler ki, Irak’a müdahale Amerika’nın lehine olmaktan çok İsrail’in menfaatlerine oldu. Amerika çok büyük bedeller ödedi ve ödediği bedel karşılığında istediği kazanımları elde edemedi. O kararı verenleri, bir kez daha tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum, Allah’tan o tezkere meclisten geçmemiş. Eğer 1 Mart tezkeresini geçirmiş olsaydık, Amerika ile birlikte Türkiye de bu serüvenin içine çok kötü bir şekilde sürüklenebilirdi.”

 

 

Numan Kurtulmuş, 28 Şubatın tek sorumlusunun askerler olmadığını söylerken soruşturmanın genişletilmesi işaretini verdi.O dönemde “Topyekün Savaş” manşeti atanların bugün demokrat kesildiğini kaydeden Kurtulmuş, “28 Şubat’ın içinde üniversiteler, iş adamları, medya vardı. Medya ne manşetler attı, hatırlayacaksınız. İnsanın ağrına giden, o zaman ‘ Topyekün Savaş”,“Paşa paşa imzaladılar” manşetini atanların şimdi demokrat kesilmeleri. Böyle baktığınız zaman, çok büyük kesimlerin, maalesef 28 Şubat’ta tuzu biberi vardır.”

 

 

28 Şubata zemin hazırlayanların yargılanmasını isteyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:”, “O brifinglere insanları kimler yönlendirdi? O manşetleri kimler attı? Bankalardaki hortumlama işlemlerini kimler yaptı ve yaptırdı? Yaklaşık 250 milyar dolara yakın, 28 Şubat’ın maliyeti var. Askeri kolay görüyorsunuz. O tankla, tüfekle yürüyor. Görünmeyen ama işi ciddi şekilde kotaranlar kimler? Bunları da herhalde soruşturmak gerekmez mi? Üniversitelerde 18-20 yaşındaki çocukları ikna odalarına alanlar, biz birçoğunu biliyoruz. Bu çocukların psikolojilerini bozanların, hayatlarının kaydıranların hiç mi vebali, kusuru yok”