Son dönemde basında yer alan Danıştay'a yönelik yorumlara ilişkin bir "Basın Bildirisi" Danıştay'ın web sitesinde yayınlandı. İşte O açıklama:
"Bazı basın yayın organlarında; Hakimler ve Savcılar Kurulunca hakimlik ve savcılık mesleğinden çıkarılmalarına karar verilenlerin, bu kararlara karşı açtıkları davalarda Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararlar ile ilgili olarak yapılan değerlendirmeler üzerine kamuoyunun bilgilendirilmesi için aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur.
15 Temmuz 2016’da gerçekleşen hain darbe teşebbüsünün ardından yürürlüğe konulan 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair 6749 sayılı Kanun’un 3. maddesinde ve OHAL uygulamasına son verilmesinin ardından yürürlüğe konulan 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 35. maddesinde; terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen hâkim ve savcılar hakkında Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunca meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler gereğince, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunca, terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilen hâkim ve savcıların meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verilmiştir.
Diğer yandan; 685 sayılı Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu Kurulması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair 7075 sayılı Kanun'un 11. maddesiyle; meslekte kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verilenlerin, kararın kesinleşmesinden itibaren altmış gün içinde ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’a dava açabilmelerine imkân tanınmıştır. Bu kapsamda hâkimlik ve savcılık mesleğinde kalmalarının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmalarına karar verilenler tarafından açılan davalar işbölümüne göre görevli Danıştay Beşinci Dairesi tarafından ilk derece olarak görülmektedir.
Bu içerikte, bugüne kadar Danıştay Beşinci Dairesinde 5112 dava açılmıştır. Bu davaların 4788'i karara bağlanmış iken, 324'ü ise karar verilmek üzere sıra beklemektedir. Karara bağlanan 4788 dosyanın 4246'sında DAVANIN ESASTAN REDDİNE, 11'inde DAVANIN SÜRE AŞIMI YÖNÜNDEN REDDİNE, 51'inde DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, 15'inde KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 123'ünde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmiştir.
İPTAL kararı verilen dosya sayısı ise 342 olup mükerrer dava açılması gibi nedenlerle lehine karar verilen kişi sayısı 323'tür. İptal kararı verilen söz konusu dosyalarda henüz esastan kesinleşen dosya olmayıp, 5. Dairenin kararlarının ilk derece mahkemesi olarak verilen kararlar olması nedeniyle Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca temyiz incelemesi devam etmektedir.
Danıştay, Anayasa’nın 155. maddesine göre, idari mahkemelerce verilen karar ve hükümlerin son inceleme merci olan, kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakan bir yüksek yargı organıdır. Mensupları, Anayasa’nın 140. maddesi gereğince, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler. Anayasa’nın 141. maddesi gereğince de tüm Danıştay kararları gerekçeli olarak yazılır.
Yargılama süreci devam eden davalar ile ilgili olarak yapılan hukuki eleştiri boyutunu ve amacını aşan yorumların Anayasa'nın 138. maddesi ile güvence altına alınan yargı bağımsızlığını zedeleyeceği değerlendirilmektedir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur."