Danıştay 8. Dairesi, 2010 Akademik Personel ve Lisans Üstü Eğitim Giriş Sınavı (ALES) sonbahar dönemi kılavuzundaki kılık kıyafetle ilgili düzenlemelerin yürütmesini durdurdurmasına gün boyu tepkiler yükseldi. Yükselen tepkilerin en serti ise Özgür-Der'den geldi. Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, yaptığı açıklama ile kararı kınadı.
Kaya, "Danıştay “şan”ına yakışır bir karara daha imza attı ve başörtüsü yasağı inadını sürdürdü. Üstelik bu kez yasağı kaldıran bir düzenlemeyi iptal etmek tarzında da değil, doğrudan yasak koyma şeklinde bir dayatma ile bunu yaptı. Daha önceki çeşitli karalarında “Başörtü ile olmaz” türünden kararlar veren Danıştay bu kez “Başörtüsü yasağı olmadan olmaz” fetvasıyla yasakçılıkta bir ileri vitese geçmiş oldu" dedi.
BAŞÖRTÜSÜ DÜŞMANLIĞINDA SINIR TANIMIYORLAR
"Akademik Personel ve Lisans Üstü Eğitim Giriş Sınavı (ALES) kılavuzunda yer alan ve adayların sınava başı açık şekilde girmemeleri durumunda sınavlarının iptal edileceği hükmünün kılavuzdan çıkarılmasını eksik düzenleme gerekçesiyle oybirliğiyle bozan Danıştay 8. Dairesi’nin bu kararı Kemalist bürokrasinin başörtüsü düşmanlığında sınır tanımadığının bir kez daha ilanı oldu" diyen Kaya, "Danıştay 8. Dairesi’nin yürütmeyi durdurma kararına dayanak olarak adayların teşhisinde sorun yaşanabileceğini iddia etmesi ise tam bir komedidir. Aslında bu gerekçe başörtülülere kamusal hayatı bütünüyle yasaklamayı hedefleyen, arzulayan zorba bir zihniyetin dışavurumudur. Başörtülüleri hayatın her alanından, mümkünse her zerresinden sürmeye niyetli zalimler yasakçı tutumlarını gerekçelendirmek için bugüne dek pek çok iddia, bahane ileri sürmüşlerdi. Şimdi bunlara “tanınmakta zorluk çıkması ihtimali”ni de ekleyerek saçmalık katsayısını tepeye çıkarmış oluyorlar. Demek ki, malum zihniyet fırsatını bulsa, “tanınması zor” iddiasıyla başörtüsüne pasaportta da, ehliyette de, nüfus kağıdında da yasak getirecek, başörtülülerin herhangi bir kamu kuruluşundan içeri adım atmalarını, belki de sokakta dolaşmalarını dahi engelleyecek!" diye konuştu.
Kaya, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bu kararı hukuki açıdan tartışmanın alemi yok, çünkü kararın hukukla alakası yok! Bu karar İslam’a düşmanlıkta sınır tanımayan, Müslümanlara hayatı dar etmeye, Müslümanlara eziyet etmeye, zulmetmeye kodlanmış ceberut bir zihniyetin tezahürüdür! Yasakçılara ve destekçilerine sadece, halkın inancına, kimliğine savaş açanların bu savaşı asla kazanamayacaklarını hatırlatmakla yetiniyoruz! Siz de biliyorsunuz ki, 28 Şubat sürecinde zirveye çıkardığınız baskıcı hukuk dışı zorbalık düzeninin son demlerini yaşıyorsunuz! Zulmetmek sizde bir tür bağımlılığa dönüşmüş durumda. Giderayak elinizden geldiğince mağdur etmeye, acı ve sıkıntı yaşatmaya çalışıyorsunuz. Elinizden geleni ardına koymayın! Ama bilin ki, yakında yapabileceğiniz hiçbir şey kalmayacak, tükeneceksiniz!"