Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsmail Kahraman Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Geliştirme Vakfı Meclis Toplantısı'nda konuştu. İşte önemli başlıklar:
Genç ve dinamik nüfusu geleceğe hazırlamazsanız nüfus tek başına bir şey ifade etmiyor. Nitelik çok önemli. En önemli aşmamız gereken şey özgürlükler konusudur. Özgürlük, istediğim yerde istediğim gibi at oynatmak değildir. Özgürlük, bir başkasının özgürlük alanına kadar o alanda istediğimi yapabilmektir.
Bu da kamu düzenini bozmak suretiyle değil kamu düzenine saygı duymak suretiyle ama bir başkasının özgürlük alanına girdiğiniz anda bu hem kamu düzenini bozmayı getirir hem şiddeti getirir hem kargaşayı getirir. Biz, bir başkasının özgürlük alanına saygı duyduğumuz zaman bu ülke tutulamaz.
İlim adamı ilim namusundan, fikir namusundan bedeli ne olursa olsun taviz vermeyen insandır. Ben bir siyasetçiyim, eğer biz bile kalkıp da bilme ters bir şeyi istiyorsak ilim adamının şunu söylemesi en önemli görevidir: 'Öyle değil böyledir' demesi lazım. El pençe divan durup, 'Ferman buyurdunuz efendim' dememesi gerekir. Şu anda biz dünyada bunu yaşıyoruz, ülkemizde de bunlar yaşandı. İşte bunların aşılması lazım"
Mısır'daki hadiselerde dünyanın en büyük üniversitelerinden Ezher şeyhini darbecilerin yanında gördüğümde hüsrana uğradım. Ezher ulemasının başında olup da sen nasıl darbeye alkış tutabilirsin. Belki kendini darbecilere karşı kurtarır ama tarih lanetler.
'Daha Gür Bir Ses Çıkarmalarını Beklerdim...'
Mısır'daki olaylar karşısında susmak, çok ağır bir vebalin altına girmektir. Özellikle bilim insanlarının, üniversitelerin bu hadiseler karşısında daha gür bir ses çıkarmalarını beklerdim, ama bu olmamıştır. Zira bugün susulur ise yarın konuşmaya, itiraz etmeye kimsenin hakkı olamaz. Bugün darbeye darbe diyemeyenin yarın bir hastalık veya bu hastalık bütün vücuda sirayet ettiğinde, darbeye darbe demesi hiç bir anlam ve ağırlık ifade edemez.
Batı Mısır'daki darbeyi meşru gösterebilmek için gerçekten ucube kavramlar üretmiştir. Özellikle üniversitelerin gür bir ses çıkarmasını bekledim ama olmadı.
Mursi de hata yaptı diyerek vicdanlarını rahatlatmaya çalışanlar var. Mısır 70 yıl otokratik bir ülkeyle yönetilmiş. 70 yıl üzerine halkın iradesi tecelli ediyor. Mursi'ye 1 yıl bile tahammül edemiyorlar.
Halkın iradesi "ben oyumun namusunu istiyorum" diyor. Mursi hata yaptıysa halk onları iş başına getirdikleri gibi götürürler. 3 yıl tahammül et, onlar 70 yıl sabrettiler.
Mursi hata yaptı delek darbeyi meşrulaştırmaktır. Ortada katliam varken, Mursi'yi gündeme getirmek darbecilerin sırtını sıvazlamaktır.
Menderes de hata yaptı denilerek 27 Mayıs darbesi meşrulaştırılmak istendi. Ben diktatör olacağım ve biri kalkıp bana diktatör diyecek. Onun vay haline. Diktatör görmek isteyenler Suriye'ye baksın, 100 binde fazla insan öldürüldü.
İkna odalarını kuranlar bugün Ankara'da milletvekilliklerine sığınarak yol kesiyor. HABERVAKTIM