Taş atan genç yaştaki göstericilere verilen cezalar, bir hâkimi bile isyan ettirdi. Hâkim Selahaddin Menteş, Mehmet Fidan (19) adlı göstericiye verilen 12 yıl 6 aylık cezaya muhalefet şerhi koydu. 4 sayfalık muhalefet şerhi yazarak, "8 yıl silahlı faaliyet yürütüp teslim olsa ceza bile almayacaktı" dedi.
Mehmet Fidan, Şırnak'ın İdil ilçesinde yasadışı gösteride polise taş attığı gerekçesiyle Diyarbakır özel yetkili 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Fidan'a, 'Toplantı ve gösteri kanununa muhalefet" ten 5 yıl, "Örgüt üyesi olmak"tan 7 yıl 6 ay hapis cezası oy çokluğuyla verildi. Ancak sanığın, örgüt üyesi olarak değerlendirilmesine karşı çıkan üye hâkim Selahaddin Menteş, 10 sayfalık gerekçeli karara 4 sayfalık muhalefet şerhi koydu. İşte gerekçeler:
SEMPATİZAN, ÜYE OLUYOR
Terör örgütü, yasadışı gösterilere çok sayıda vatandaşın katılımını sağlayarak özellikle de yaşı küçük çocukları suça karıştırıyor. Cezaevine sempatizan olarak girenler de birer örgüt üyesi olarak çıkıyor.
Basit suçluların ağır ceza mahkemelerinde yargılanması davaya adeta 'kutsiyet' kazandırıyor. Bir yıl hapis cezası gerektiren ve sulh ceza mahkemesindeki bir suçtan dolayı yargılanan sanığın duruşmasına anne ve babası bile gitmezken, yargılama özel yetkili ağır ceza mahkemesinde olunca bütün aile katılıyor. Bu da örgütün amaçladığı kitle desteğine hizmet etmiş oluyor.
Yasadışı sloganlar atan ve polis taşlayanların 'örgüt üyesi olmak' suçundan yargılanması, PKK terör örgütündeki üye sayısını olduğundan daha fazla göstermektedir. PKK'nın bir ayrı amacı da, ayrı bir etnik unsur oldukları duygusunu işleyerek 'Millet olma' duygumuzu parçalamaktadır. Örgüt, bu nedenle üye sayısına önem vermektedir. İleride mahkeme kararlarıyla örgüt üyesi sayısı belirtilerek uluslararası kuruluşlara müracaatlar yapılabileceği, bu durumda da ülkemizin uluslararası alanda sıkıntılar yaşayabileceği düşünülmelidir.
CEZA DAĞILIMI ADİL DEĞİL
A şahsın polise taş atarak bir polisi basit derecede yaraladığı varsayılırsa, bu kişi en alt sınırdan hüküm verilse dahi 12 yıl ceza alacaktır. Aynı kişinin PKK kamplarında 8 yıl silahlı faaliyet yürüttüğünü ve teslim olduğunu düşünürsek etkin pişmanlık uyarınca serbest kalacaktır. Yakalandığı varsayılırsa ceza sadece 5 yıl olacaktır. Aynı kişin yüklü miktarda A-4 tipi patlayıcıları taşırsa, alacağı ceza en fazla 10 yıldır. Ortaya çıkan sonucun ceza adaleti açısından adil olmadığı açıktır.
Örgüt üyeliği suçunda, kişinin dağ kadrosuna katılıp, askeri ve siyasi eğitim alması, silah taşıyarak faaliyetlerinin süreklilik arz etmesi gerekiyor. Taş atanların 'örgüt üyesi' kabul edilmesi yanlış.
Yöredeki şiddet normunun fizyolojik, antropolojik, sosyolojik ve psikolojik yönleriyle incelenmesi gerekir. 6. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin üye hâkimliğini yapan Selahaddin Menteş, 3 yıldır Diyarbakır'da. Menteş son olarak Şırnak'ın Cizre ilçesinde polise taş attıkları için 10 yıl 5 ay hapis cezası alan Osman Acu ile 11 yıl 3 ay hapis cezası alan Mehmet Selim Bağana ile ilgili önceki gün verilen mahkûmiyet kararlarına da muhalefet şerhi koydu.
'Çocuklar ilk suçunda yargı dışında kalsın'
İzmir Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimi Murat Aydın, ilk kez suç işleyen çocukların yargılama dışında tutulmalarını öngören bir düzenleme hazırladı.
Aydın'ın önerisi, basit hırsızlık gibi suçları işleyenler hakkında kamu davası açılmasını erteliyor. "Hepimiz çocuk olduk... Eskiden, arkadaşının kalemi ya da silgisini çaldığında, aileler iki tokat atardı bir daha böyle şey olmazdı. Bunlar ergenlik suçları" diyen hâkim Aydın, aileler arasındaki ilişkilerin de değiştiğini belirterek şöyle dedi: "Hiç kimse bir silgi için mahkemeye gitmezdi. Tamam, ortada bir suç var, ama ergenlik suçları çoğunlukla ikinci kez olmaz. 20-30 yaşında artık silgi çalınmaz." Aydın'ın önerileri şu hususları içeriyor:
NELERİ ÖNGÖRÜYOR?
İlk kez suç işleyen çocuklar yargılama dışında tutulmalı.
Haklarında kamu davasının açılması ertelenmeli.
Çocuküçüncü yılın sonunda yeni bir suç işlerse hakkında iki dava birden açılabilir.
14 yaşında bir çocuğun basit bir hırsızlıktan yargılanması engellenmeli.
Yargılama sonunda çoğu kez ciddi cezalar almasa bile bu çocukların sabıkalı duruma gelmektedir.