Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,TÜRGEV yurtları açılış törenine katıldı.
Burada bir konuşma yapan Erdoğan, "paralel yapı" ve muhalefet eleştirisinde bulundu.
"Paralel yapı" ile muhalefetin yakın ilişkin içinde olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu nasıl çarpık bir ilişkidir. Ama her iki tarafa da yakışır. Çünkü cibiliyetlerinin gereği bu. Varsın onlar kendilerine icazetli şakirtler yetiştirsinler. Varsın onlar inadına dekolte inadına mini etek diye feveran etsinler" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"TÜRGEV, 17-25 Aralık darbe teşebbüsünün en önemli hedeflerinden biriydi. Böyle iyi işler yapan bir kurum neden saldırıya uğradı.
TÜRGEV'i bir tehdit olarak gördüler. TÜRGEV onlar için gerçekten bir tehdit. Kurban diyerek, zekat diyerek topladıkları paraları Türkiye aleyhindeki partilere aktardılar. Sadece yurtiçinde değil, yurtdışında da aynı şeyi yaptılar.
Karın tokluğuna çalışan insanların emeklerini karanlık güçlerin malzamesi yaptılar. Sonunda milletin tokadını yiyip yerlerine oturdular. Milletimiz bunları gönlünden sildi.
Hiçbir yerde bu yapının ortadan kalkmasıyla herhangi bir hizmetin kesintiye uğramasına izin vermeyeceğiz. Daha çok çalışacağız, daha çok mücadele edeceğiz. Milletimiz ve vatanımız için, evlatlarımız için buna mecburuz.
"YURTDIŞINDAKİ EĞİTİM KONUSU CEVABINI BULDU"
Yurtdışındaki okullar için MEB, hükümetimize yapmış olduğu hazırlığı sundu.MEB öncülüğünde tamamen sivil yapıya sahip "Maarif Vakfı" adında bir vakıf kuruldu. Oralardaki eğitim hizmetlerini bu vakıf yürütecek. Böylece yurtdışında ne olacak sorusu cevabını buldu.
Yurtiçinde de ne barınma ne burs ne de diğer yardım hizmetleri konusunda en küçük bir aksamaya yol açılmayacağına inanıyorum.
Biz hedefsiz ve istikametsiz bir toplum haline dönüştürülecektik. Biz buna izin vermedik. Kendi geleceğimiz için değil. Milletimizin istikbali için bu mücadeleyi verdik. Meseleyi benim kişisel bir meselem gibi göstermeye çalışanlar bu yapının kendilerinin de düşmanı olduğunu biliyorlar. 'Düşmanımın düşmanı dostumdur' diye yanında oldukları yapı, darbe teşebbüsünde başarılı olsaydı hepsini esir alacaktı.
Şantajla montajla kasetle dinlemeyle esir alacaklardı. Biz onları da büyük bir tehditten kurtardık. Ama gittiler kendi ayaklarıyla o yapıya teslim oldular. Sen kendi ayağınla gidersen o da seni hep kullanır. Hem de şantajını yapar.
Günlerdir gazetelerde yayınlanıyor. Görüyorsunuz yaşanılan rezilliği. Biri diğerine montajlı dublajlı kasetler veriyor. Öteki ona biatını bildiriyor. Arada birbirlerine hakaret ediyorlar.
Bunu 30 Mart'ta ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gördük. Şimdi hedef 7 Haziran. Bu nasıl çarpık bir ilişkidir.
Ama her iki tarafa da yakışır. Çünkü cibiliyetlerinin gereği bu. Varsın onlar kendilerine icazetli şakirtler yetiştirsinler. Varsın onlar inadına dekolte inadına mini etek diye feveran etsinler.
"İKİNCİ YAKALAMA EMRİ ÇIKTI"
Biz TÜRGEV'le birlikte inancına tarihine kültürüne bağlı nesiller yetiştirmek için çalışmaya devam edeceğiz. Onların ise Pensilvanya'dan başka sığınacakları kapı kalmadı.
Buyrun şu anda Pensilvanya'nın ikinci yakalama emri çıktı. Beraber kontak kurdukları kişilerin yakalama emirleri çıkıyor. Ne oluyoruz, nereye gidiyor bu iş Şimdi 17-25 Aralık'ın sırları ortaya çıkmaya başladı, görüyoruz. Türkiye'de kendilerine payandalık yapan, yol arkadaşlığı yapanlardan da boşuna medet ummasınlar. Millet asla onlara bu ülkenin kaderini teslim etmez, bu ülkenin yönetimini teslim etmez. Bunu böyle bilsinler.
"VAHŞET KARŞILIĞINI BULACAK"
Son günlerde kadına şiddet konusunda gelinen nokta bizler için gerçekten çok üzüntü verici. Özgecan kızımızla ilgili yaşanan yenilir yutulur değil. Bu bir vahşet ve bunların da yargıda karşılığının hem kısa sürede hem de en yüksek derecede verilmesi gerekiyor."