İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyanın karşı karşıya kaldığı değişimlerin Türk Konseyi gibi iş birliği yapılarının önemini daha da artırdığını belirterek, "Nisan ayında gerçekleştirdiğimiz olağanüstü zirve ve akabinde ilgili bakanlarımızın toplantılarında alınan kararlarla ticaret hacmimizde salgının etkisini asgaride tutmayı başardık." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vahdettin Köşkü'nde Türk Konseyi Devlet Başkanları Zirvesi'ne canlı bağlantı ile katıldı.
Konuşmasına "Gönlümüzden geçen siz değerli kardeşlerimi kadim Türkistan şehrimizde yüz yüze görebilmekti. Rabb'imden en kısa zamanda bizleri bu salgın musibetinden kurtarmasını niyaz ediyorum." diyerek başlayan Erdoğan, koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına sabır dileklerini iletti.
Erdoğan, katılımcıların, baharı ve yeni başlangıçları simgeleyen Nevruz Bayramlarını da tebrik ederek, ortak, kültürel miras olan barış, sevgi ve hoşgörünün sembolü olan bu bayramın tüm insanlığa mutluluk, sağlık ve huzur getirmesini diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 yıl önce kurulan Türk Konseyi'nin birlik ve dayanışma mefkurelerinin en müşahhas hali olduğunu belirterek, "İnşallah Türkmen kardeşlerimizin önce gözlemci üye, bilahare daimi tarafsızlık statüsüne halel getirmeyecek şekilde tam üye olarak aramıza katılmasıyla konseyimiz daha da güçlenecektir. Türkiye olarak konsey çatısı altında bu yönde yapılacak çalışmalara her türlü desteği vereceğiz." diye konuştu.
Bugün Türk İslam düşüncesinin meşalesini yakan Hoca Ahmet Yesevi'nin yaşadığı Türkistan'ı Türk dünyasının manevi başkentlerinden biri ilan etmenin de bahtiyarlığını yaşadıklarını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hepimiz için ahlak ve irfan timsali Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi İslam aşkını kendinden sonraki taliplere aktarmış, ihlas kültürünü Türkistan'dan geniş coğrafyalara yaymıştır. Yetiştirdiği alperenleri Asya'dan Avrupa'ya kadar göndererek insanlara adalet, tevazu, birlik ve dirlik düşüncesini telkin etmiştir. Kalplere ve zihinlere ektiği topumlar, Anadolu'da Yunus Emre'yle, Mevlana'yla, Hacı Bektaş-ı Veli'yle, Şeyh Edebali'yle yeşermiş, Sarı Saltuk'la, Demirci Baba'yla, Gül Baba'yla Avrupa'ya kadar uzanmıştır. Bin yıl sonra hala bize yol gösteren Yesevi'nin adını taşıyan 32 ülkeden 15 binden fazla öğrencinin öğrenim gördüğü Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi hepimiz için iftihar kaynağıdır. Rabb'im o büyük gönül sultanını rahmetiyle kuşatsın, bizleri de Hoca Ahmet Yesevi'nin manevi rehberliğinden ayırmasın diyorum. Dünyamızın karşı karşıya kaldığı değişimler Türk Konseyi gibi iş birliği yapılarının önemini daha da artırıyor. Nisan ayında gerçekleştirdiğimiz olağanüstü zirve ve akabinde ilgili bakanlarımızın toplantılarında alınan kararlarla ticaret hacmimizde salgının etkisini asgaride tutmayı başardık. Konsey bünyesinde oluşturduğumuz Sağlık Bilim Kurulu bu süreçte 6 kez toplandı. Bilim adamlarımız aşı çalıştayında bir araya geldi. Bağımsızlığımızı, toprak bütünlüğümüzü ve egemenliğimizi ilgilendiren meselelerde de kardeşlik hukukuna uygun şekilde dayanışma içindeyiz. Bu vesileyle hassasiyetle üzerinde durduğum aziz kardeşim Sayın İlham Aliyev nezdinde tüm Azerbaycanlı kardeşlerimi, Dağlık Karabağ'daki zaferleri için bir kez daha yine şahsım, milletim adına tebrik ediyorum. 44 gün süren destansı bir mücadele sonrasında 30 yıllık işgal son bulmuş, Dağlık Karabağ anavatanla tekrar kucaklaşmıştır."
(Sürecek)