Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli'de bilim merkezi ile birlikte diğer eserlerin toplu açılış törenine katıldı. Törende yaptığı konuşmasında Yeni Türkiye'nin Başkanlık Sistemi'ne karşı çıkanlara ağır sözlerle eleştiren Erdoğan, şunları söyledi;
BAŞKANLIK SİSTEMİ
"Daha hızlı daha seri kararlar alabilmek için, sistemde bir değişime gitmek gerek. Bakıyorsunuz bunlar parlamenter sistemle mi başkanlık sistemiyle mi yönetiliyorlar. Başkanlık sistemiyle yönetiliyorlar. Bizim kültürümüze, bizim genlerimizde, örfümüzde adetimizde aslında bu var. Başkanlık sistemi için 367 gerekiyor ben ne dedim 400 verin.
HODRİ MEYDAN ÇIKIN, GERİ DÖNÜŞÜMÜZ YOK
400 oldu ne ala olmadı referandum. Bunlar şunu düşünüyorlar, Türkiye başkanlık sistemine geçerse bunlar koalisyonlarda bile kendilerine yer bulamayacaklar. Hodri meydan diyorum. Çıkın. Bu yeni Türkiye hedefi için başkanlık sistemi için, bunu değiştirecek kim olursa olsun gelin millet olarak ona sahip çıkalım diyorum. Yeni Türkiye hedefi için bunu değiştireceğiz. Geri dönüşümüz yok.
PARLAMENTO YİNE OLACAKTIR
Kocaeli milli iradeye çıktığını bir kez daha gösterecek mi? Biz güçlü bir iktidar olmanın avandajlarını kullandık. Güven ve istikrar kavramlarını iyi yerleştirdik Türkiye'yi buraya kadar getirdik. Başkanlık sistemiyle Türkiye hiç bir zaman denetimden uzak olmayacaktır. Parlamento yine olacaktır. Verdiği yetkinin dışında atım atarsa hesaba çekecektir. Türkiye'nin 12 yılda 3 kat büyümesi bu istikrarı ve güven iklimi sayesindedir. Şimdi 14 Ağustos 2014 tarihi itibariyle parlamenter sistem buzdolabına konuldu. Türkiye'nin geldiği yer ortada. Gelin siz çalışın , çalışırsak bu iş olur. Kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız?"
Törende yaptığı konuşmasında Avrupa Parlamentosu'nun 1915 olaylarıyla ilgili verdiği kararı da eleştiren Erdoğan şunları söyledi;
AP BÖYLE BİR KARAR ALSA NE YAZAR ALMASA NE YAZAR
"Türkiye muassır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkıyor, çıkacak. Papa daha yaptığı yanlışı düzeltmeden bu defa AP benzer hezeyanları sergilemeye başladı. AP böyle bir karar alsa ne yazar almasa ne yazar. Buradan tüm dünyaya seslenmek istiyorum. Biz bu kararları alanların asıl amaçlarının Ermenilerin haklarını korumak olmadığını biliyoruz.
BU KAMPANYADAN HİÇBİR ŞEY ÇIKMAZ
Hasmane tutumla yürütülen bu kampanyadan hiçbir şey çıkmaz. Bizimle ve kardeşlerimizle sorunu olan Ermeni diasporasıdır.
ÜLKEMİZDE 80 BİN ERMENİ YAŞIYOR
Bu meseleyi tarihi temelinden koparıp siyasallaştırmak en çok Ermeniere zarar verir.Bizim Ermenilere karşı bir düşmanlığımız olsa bizim ülkemizde 80 bin Ermeni burada nasıl yaşardı. Gidin Samatya semtine bakın nasıl iç içe yaşıyoruz. Bu vatandaşlarımız özgürce yaşıyor, eğitim görüyor tüm haklardan eksiksiz yararlanıyorlar. Bizim Ermenilerle hiçbir meselemizin olmadığı ispatımızın ülkemizde yaşayan 80 bin Ermenidir.
ERMENİSTAN'A KAPIMIZ HER ZAMAN AÇIK
Türkiye olarak defalarca Ermenistan'a el uzattık. Ama diasporanın etkisinden çıkamadılar. Bizim Ermenistan'a kapımız her zaman açık ama Karabağ sorununu çözmek şartıyla.
TERÖR ÖRGÜTÜ GÜDÜMÜNDEKİ PARTİNİN LİDERİ ERMENİ SOYKIRIMI İDDİALARINA SAHİP ÇIKTI
7 Haziran ve sonrası terör örgütü güdümünde siyaset yapan partinin genel başkanı çıkmış bu sözde Ermeni soykırımı iddialarına sahip çıkıyor şimdi de Vatikan sözcülüğüne soyunmuş. Bunlar kendi ülkelerine bu kadar yabancılar. Yalanlar asılsız ithamlar üzerinden meşruiyet kazanılmaz. TBMM başkanımız grup başkanlarını ortak bildiriye davet ediyor üç parti imza artıyor terör örgütü temsilcisi olan parti imza atmıyor hani bunlar Türkiye'yi temsil ediyordu. Önce silahtan umduklarını neden oldukları olayların hesabını vermek zorundalar sonra çıksın özgürlük desinler.
ÖZAL'A DEDİKLERİNİ BANA DİYORLAR
Dün sayın Turgut Özal'ın vefatının yıldönümüydü. Allah kendisine rahmet eylesin diyorum. Özal'a karşı çıkanlar ona hakaret edenler, ona netür hakaretler yapmışlardı. Sivil diktatör diyorlardı. Bugün aynısını bana diyorlar."