İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kalkınmanın temel unsuru olarak ulaştırma yatırımlarında ne kadar iyi bir noktaya gelirsek, ülkemizin büyümesinin ve güçlenmesinin önünü de o denli açmış oluruz. Zira iki şeyi hep söylerim, yol medeniyettir, su medeniyettir. Yolunuz yoksa, suyunuz yoksa medeni olmaktan bahsedemezsiniz. Bunun için ulaştırma ve altyapı yatırımlarını kesintisiz olarak sürdürmekte kararlıyız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Havalimanı'nda iniş ve kalkış kapasitesini arttırmak amacıyla yapılan üçüncü pistin, Devlet Konukevi'nin ve caminin açılışı dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, dünyada kamu-özel ortaklığı projelerinin en başarılılarını uygulayan ülke olarak, özellikle ulaşımda ve sağlıkta çıtayı her geçen gün daha da yukarı taşıdıklarını söyledi.
Devlet Konukevi'nin ve caminin hizmete girmesiyle, havalimanının iki önemli eksiğini daha tamamladıklarını belirten Erdoğan, bu iki eserin de İstanbul Havalimanı'nın marka değerine katkı yapacağına inandığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaklaşık 18 yıl önce iktidar görevini üstlenirken, halka ülkeyi 4 sütun üzerinde yükseltme sözünü verdiklerini hatırlatarak, "Bunları eğitim, sağlık, adalet ve emniyet diye ifade etmiştik. Hamdolsun bugün geriye dönüp baktığımızda bu dört alanın üzerine enerjiden tarıma, sanayiden ticarete kadar ulaşım dahil pek çok ilave hizmeti de ekleyerek verdiğimiz sözü tuttuğumuzu görüyoruz. Sadece ulaşım alanında yaptıklarımızın dahi tek başına yüzümüzü ak etmeye yeterli olduğuna inanıyorum." diye konuştu.
- "2002 yılında toplam havayolu yolcu sayısı, 34 milyonu bile bulmuyordu"
Havalimanından başlayarak, ana hatlarıyla hizmetleri hatırlatmak istediğini dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Ülkemizde 2002 yılında toplam havayolu yolcu sayısı, 34 milyonu bile bulmuyordu. Geçtiğimiz yıl bu rakam 209 milyon olarak gerçekleşti. Havalimanı sayımız 26'yken bu rakamı 30 ilave ile 56'ya çıkardık. Hala inşası süren Yozgat, Rize, Artvin Bayburt, Gümüşhane gibi havalimanlarımızla bu sayı daha da artaracak. Terminallerimizin yolcu kapasitesini, 60 milyondan 258 milyon artışla 318 milyona yükselttik. Günde 303 ton olan hava yolu kargo kapasitemiz, 2 bin 500 ton seviyelerini buldu. Yurt dışında sadece 60 noktaya yapılan uçuşları, 290 ilave ile 350'ye çıkarmayı da bu arada başardık. Sektörün cirosunu, 3 milyar dolardan 165 milyar dolara ulaştırdık. Bunlar sadece hava yolu taşımacılığında yaptıklarımızdır.
Karayollarında ise bölünmüş yol uzunluğumuzu hep söyledik, yine söylüyorum, 6 bin 100 kilometreden, 21 bin 100 kilometre ilave ile 27 bin 200 kilometrenin üzerine çıkardık. Otoyollarımızda 1714 kilometre olan ağımızı yaklaşık 1400 kilometre ilave ile 3100 kilometrenin üzerine taşıdık. Tünellerimizin sayısını, 83'ten 395'e, uzunluğunu 50 kilometreden 523 kilometreye yükselttik. Demiryollarında ülkemizi daha önce hiç olmayan yüksek hızlı tren ve hızlı tren ağlarıyla örüyoruz. Şu anda 1213 kilometre yüksek hızlı demir yolu hizmet veriyor. Yakında hizmete girecek hatlarla bu rakam 2 binlere çıkacak. Ayrıca 2 bin kilometreye yakın yeni hızlı tren hattının inşası sürüyor. Bir o kadarının da planlamaları yapılıyor. Bunlarla birlikte mevcut demir yolu ağımızın neredeyse tamamına tekabül eden 11 bin 600 kilometrelik hattı yeniledik."
- "İstanbul'a yaptığımız ulaştırma yatırımının her biri dünya çapında eserler"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin en büyük şehri ve iki kıtanın birleşim yeri olan İstanbul'a yaptıkları ulaştırma yatırımının her birinin dünya çapında eserler olduğunu ifade etti.
Marmaray gibi Avrasya Tüneli gibi Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi Köprüsü gibi eserleri milletin hizmetine sunarak, bu kadim şehrin hayat damarlarının hep açık kalmasını sağladıklarını belirten Erdoğan, "Adıyaman'daki Nissibi Köprüsü'nden Çankırı-Kastamonu arasındaki Ilgaz Tüneli'ne, Kuzey Marmara Otoyolu'ndan İstanbul-İzmir Otoyolu'na, Malatya'daki Erkenek, Rize-Erzurum arasındaki Ovit, İzmir-Manisa arasındaki Sabuncubeli tünellerine kadar ülkemizin dört bir yanını eserlerle donattık. Böylece toplamda 880 milyar lirayı bulan ulaştırma yatırımlarıyla Türkiye'nin ulaşım alt yapısını, kalkınma hedeflerine uygun hale getirdik. Halen inşası devam eden pek çok bölünmüş yol, otoyol, çevre yolu, köprü, tünel bulunuyor." dedi.
- "Yolunuz yoksa, suyunuz yoksa medeni olmaktan bahsedemezsiniz"
İstanbul'dan Ankara'ya, İzmir'den Antalya'ya, Konya'dan Erzurum'a kadar pek çok önemli şehir içi raylı sistem yatırımını da hükümet olarak yaptıklarını veya yapmaya devam ettiklerini ifade eden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Kalkınmanın temel unsuru olarak ulaştırma yatırımlarında ne kadar iyi bir noktaya gelirsek, ülkemizin büyümesinin ve güçlenmesinin önünü de o denli açmış oluruz. Zira iki şeyi hep söylerim, yol medeniyettir, su medeniyettir. Yolunuz yoksa, suyunuz yoksa medeni olmaktan bahsedemezsiniz. Bunun için ulaştırma ve altyapı yatırımlarını kesintisiz olarak sürdürmekte kararlıyız.
Rabbimiz mukaddes kitabımız Kura'n-ı Kerim'de bize bir işi bitirince hemen ötekine yönelmemizi emrediyor. Ülkemize ve milletimize bugüne kadar yaptığımız hizmetlere bakarak asla tamam demiyoruz. Tam tersine karşımızdaki eserler bize çok daha güzellerini çok daha iyilerini çok daha büyüklerini yapmamız için ilham veriyor, cesaret veriyor, şevk veriyor."
- "Salgın döneminde yaşananlar, Türkiye'nin potansiyelinin büyüklüğünü gösterdi"
Dünyanın tamamıyla birlikte Türkiye'yi de etkileyen salgın döneminde yaşananların, Türkiye'nin imkanlarının ve potansiyelinin büyüklüğünü bir kez daha gösterdiğini aktaran Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Eğer 45 günde bu millet kalkıp da 1008 odalı bir hastane Yeşilköy'e, 1008 odalı bir hastaneyi de Sancaktepe'ye yapıyorsa, bu milletin ne kadar azimli, ne kadar kararlı ve ne kadar muktedir olduğunu Allah'ın izniyle gösteriyor. Öbür tarafta Çam ve Sakura Şehir Hastanesi ile yine Başakşehir'de gerçekten muhteşem bir eseri meydana getirmek suretiyle sadece ülkemize değil, tüm dünyaya 'Biz muktediriz, Allah'ın izniyle yaparız.' dedik. Burada tabii bir başka güzellik daha var. O da nedir? Sağlık turizminde bir adım attık. Yeşilköy'e uçaklar inecek oradan yaya mesafede hastaneye geçecek. Bütün ileri teknoloji orada var.
Aynı şekilde Sancaktepe, eski askeri havaalanı. Oraya inecek, oradan yine yaya yolundan hastaneye gidip tedavisini olup, oradan yine uçakla dönüşünü yapacak. Biz bununla da turizmi zenginleştiriyoruz. Ne ile? Sağlık turizmiyle. Öbür tarafta Çam ve Sakura Şehir Hastanesi hem buraya İGA'ya yakın hem de Yeşilköy'e yakın. Orada da yine en ileri teknoloji sağlıkta mevcut. Sağlık turizmini böylece çok güçlü hale getirmiş oluyoruz. Gelişmiş ülkelerin dahi pek çok hususta çaresiz kaldıkları bu süreçten biz hamdolsun alnımızın akıyla çıkmayı başardık. Elbette her şey bitmiş değil. Mücadelemiz devam ediyor."
(Sürecek)