ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz, gerçeği ortaya koymaya, İsrail'in cinayetlerini dillendirmeye devam edeceğiz. Şunu bilelim ki zamanın Hitler'i Netanyahu ve suç ortakları hesap vermekten kaçamayacak." dedi.
Erdoğan, Irak ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamada bulundu ve soruları yanıtladı.
Gazze'de kalıcı ateşkes için yürütülen diplomasi trafiğiyle ilgili soru üzerine Erdoğan, bu konuda çok hassas olunması gerektiğini belirterek, İsrail'in eşi benzeri görülmemiş katliamlara imza atması ve Gazze'yi yok etmek üzere harekete geçmesinin, bu konudaki yaklaşım biçimlerini değiştirmesi gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Gazze'nin İsrail tarafından ele geçirilmesi, başka işgallerin de kapısını aralar. Gazze'nin, İsrailli hırsız teröristlerin yerleşimine açılması İsrail'i daha saldırgan, daha pervasız yapar. Buna da bizim müsaade etmemiz söz konusu olamaz. Dolayısıyla atmamız gereken adımlar var. İsrail'in bu şımarık, cani tavırları karşısında bizler de Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ni devreye sokma, onlarla müşterek bazı adımları atma gayreti içinde olacağız. İslam dünyası bu soykırımlara varan katliamlar zincirinin oluşturduğu titremeyle kendine gelmezse, reflekslerini tamamen kaybetme tehlikesiyle yüzleşir. Onun için de bizim burada sessiz kalmamız mümkün değildir. Bütün sinir uçları nerede ise onları harekete geçirmemiz şarttır. Gazze konusu şu anda İslam dünyasının en önemli meselesidir. İslam dünyasının odaklanması, çözüm için akıl yürütmesi, gerçekçi ve etkili politikalar üretmesi gereken yer Gazze'dir. Hem Hamaslı yetkililerle hem birçok ülkenin liderleri ile bu konuları görüşmeye devam edeceğiz. Birinci gündem başlığımız bu konudur ve çözüm için elimizden gelenin fazlasını yapmayı sürdüreceğiz. Herkes bu konuyu görmezden gelebilir, unutabilir ama bizim öyle bir yaklaşımımız olamaz."
- "Bizim öykümüz Filistin Davası'ndan ayrı yazılamaz"
Erdoğan, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin ziyaretine ilişkin sorular üzerine de Heniyye ile çok samimi bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Sayın Heniyye'yi İsrail'e karşı mücadelede kararlılık içerisinde gördüm. Bu samimi görüşmede gönülden gönüle uzanan bu bağın, Filistin'deki karşılığını hissettik. Filistinli kardeşlerimizle biz et-tırnak gibiyiz. Onların canı yanıyor ve kimse zannetmesin ki biz rahat uyuyoruz. Bizi Gazze'deki, Nablus'taki, Kudüs'teki, Beytüllahim'deki, Ramallah'taki ve diğer tüm Filistin şehirlerindeki kardeşlerimizle ayrı bir yere koymaya kalkanlar büyük bir hezeyan içindedir. Onlar bizi bilir, biz onları biliriz. Bunu bundan önce de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda ve bunun dışında yaptığımız bütün açıklamalarımızda çok açık, net zaten ortaya koyduk. Bundan sonra da yine aynı şekilde biz bu tavrımızı sergilemeye devam edeceğiz. Biz hiçbir zaman Hamaslılar dahil Filistinli kardeşlerimizi kendi başlarına bırakmayız. Bunun için şu ana kadar Gazze'ye 45 bin ton civarında yardım gönderdik. Bu yardımlar hala devam ediyor ve edecek. Bunun yanında Ankara ve İstanbul'daki hastanelerimizde şu anda yaralıları tedavi ediyoruz. Sahra hastanesi noktasında attığımız adımlarla biz bu kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.
Bizim öykümüz Filistin Davası'ndan ayrı yazılamaz. Ne mutlu ki Filistin Davası'nın büyük öyküsünde de bizim bir yerimiz vardır. Bunu Filistinli kardeşlerimiz tarafından bize yönelik söylenen naif sözlerden, oradaki çileli anaların ve yavruların dualarından anlıyoruz. Onların sevgisine, onların yüce gönüllülüğüne layık olabilirsek ne mutlu bize. Şairin deyimiyle insanlık için vakit daralıyor. Daralan vakitlerde Filistin için daha çok koşturmalı, yaslı yürekleri ferahlatacak, bebeklerin acı dolu çığlıklarını dindirecek bir gelecek için çalışmalıyız."
- "Adalet sormazsa, tarih soracak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Katar'daki Hamas üyelerine yönelik ciddi baskılar olduğuna, Hamas yönetiminin oradan ayrılmasına yönelik iddialar var. Türkiye'ye gelmeleri mümkün olabilir mi? Sizden bir talepte bulunuldu mu?" sorusuna, "Önemli olan Hamas liderlerinin nerede olduğu değil, Gazze'deki durumdur. Bu söylediğiniz konuyla ilgili Katar'daki konumlarının ne olacağı hususunda doğrusu bana böyle bir bilgi gelmedi." cevabını verdi.
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'nin, Hamas üyelerinin Katar'daki pozisyonunu yok farz edecek bir adımı atacağına dair bir şey duymadığını aktaran Erdoğan, "Böyle bir adım atacağını da düşünmüyorum. Onlara karşı olan samimiyeti, tavrı, her zaman ailenin bir ferdi gibidir. Bundan sonraki süreçte de yine onlara karşı bu tavrın değişeceğine asla ihtimal vermiyorum." ifadesini kullandı.
Erdoğan, İsrail'in Gazze'de saldırılarında hayatını kaybeden gazetecilerin de bulunduğunun hatırlatılması üzerine "İsrail'in gerçeklerden rahatsızlığının somut kanıtı, özellikle yazılı, görsel medya mensuplarına yönelik bu saldırılarıdır. İsrail, katliamlarının izlerini silmek, soykırım delillerini karartmak için bu saldırıları gerçekleştiriyor." diye konuştu.
Demokrasinden, insan haklarından, hürriyetlerden dem vuranların, bu tabloyu iyi analiz etmeleri gerektiğinin altını çizen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yüzlerce basın mensubunun bu şekilde öldürülmesi, dünyanın bu saldırılara karşı, bu zulme karşı sessiz kalması anlaşılır değildir. TRT mensubu kardeşimizin ağır yaralanmış olması da gerçekten bizler için ayrı bir üzüntüyü beraberinde getiriyor. Rabb'im sağlık, sıhhat, afiyet lütfetsin inşallah. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar, Uluslararası Adalet Divanı önüne biz İsrail'in işlediği suçlara dair bütün belgeleri koyduk, koymaya devam edeceğiz. Biz, gerçeği ortaya koymaya, İsrail'in cinayetlerini dillendirmeye devam edeceğiz. Şunu bilelim ki zamanın Hitler'i Netanyahu ve suç ortakları hesap vermekten kaçamayacak. O ne kadar kaçarsa kaçsın, biz de o denli onu takip edeceğiz. Bir gün mutlaka adalet, masumların ve mazlumların hesabını onlardan soracak. Adalet sormazsa tarih soracak."
(Sürecek)