Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Danışmanı Dr. Murat Yılmaz ile AİHM eski İnsan Hakları Hukuku Uzmanı Avukat Salih Efe, Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi Aslan Değirmenci’nin Kanal 5’de hazırlayıp sunduğu ‘Son gündem’ programının konuğu oldu.
Programda SDE Uzmanı ve Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz, çözüm sürecinin başarıyla tamamlandığı takdirde bürokratik vesayetin tasfiyesinin sağlanacağını söyledi. AİHM eski İnsan Hakları Hukuku Uzmanı Avukat Salih Efe ise, AK Parti’nin gelmiş geçmiş en önemli devrimci parti olduğunu ifade ederek, çözüm sürecine herkesin destek vermesi gerektiğini belirtti. PKK tarafından değişik tarihlerde kaçırılan kamu görevlilerinin serbest bırakılacak olmasını da değerlendiren Uzmanlar, çok önemli uyarılarda bulundu.
***
Programda ‘çözüm sürecini’ değerlendiren SDE Uzmanı ve Siyaset Bilimci Dr. Murat Yılmaz, başlayan sürecin toplumun her kesimi tarafından desteklenmesi gerektiğini belirterek, “Kürt sorunun bu hale gelmesinde klasik siyasi partiler etkili oldu. Tek parti döneminden kalan alışkanlıkları atamayan partiler, çözüm için mücadele vermedi. Ayrıca çözüm gerçekleştiği zaman bürokratik vesayetin tasfiyesi sağlanacak. Böylece sorun kökten çözülecek. Şimdiye kadar elde edilen tecrübeler var. Bundan sonraki süreçte yeni bir zemin oluşacak. Süreç rayına oturduktan sonra Türkiye’de demokratikleşmenin yolu açılacak. Ondan sonra her şeyin rahatlıkla konuşulduğu bir ortam meydana gelecek” dedi.
SORUN NASIL KONTROLDEN ÇIKTI
Türkiye’nin artık terör yükünü kaldıramadığını ifade eden Yılmaz, “Kürt sorunu dediğimiz zaman, kökleri çok eskiye dayanan bir sorunu göz önüne almamız gerekiyor. Günümüze kadar üzerinde çok fazla gidilmeyen bu sorun, bugün çok büyük hale geldi. Kürt sorunun bu hale gelmesinde klasik siyasi partiler etkili oldu. Tek parti döneminden kalan alışkanlıkları atamayan partiler, çözüm için mücadele vermedi. Sorunun merkezine yönelik adımlar atılmayınca sorun kontrolden çıktı” diye konuştu.
ÇÖZÜME YAKINIZ
“Artık darbeci zihniyetin ürünü olan bürokratik vesayet kendisini yeniden üretmekte zorlanıyor” diyen Yılmaz, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Çözüm gerçekleştiği zaman bürokratik vesayetin tasfiyesi sağlanacak. PKK'nın silahla mücadeleye devam etmesi artık anlamsızlaştı. PKK silah bırakırsa askeri vesayet yok olacak. Şiddet gündemden çıktıkça Türkiye’nin temel meseleleri gündeme gelecek. Devrimci halk savaşı stratejileri başarısız oldu. Başarılı olamadıkları içinde artık çözüme razı oldular.”
MUHALEFET ÇÖZÜM ÜRETMELİ
Reformlar ile demokratik toplum seviyesini yakalamak gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “Geçmişe baktığımız zaman, tarihimizden bugüne kalan önemli siyasi sorunlar olduğunu görebiliyoruz. Türkiye'de darbe dönemlerinden kalan sorunlar bulunuyor. Son dönemlerde bu sorunlar üzerine gidiliyor. Ancak her nedense bunu sadece iktidar partisi yapıyor. Diğer partiler elini taşın altına koymuyor. Diğer partilerde bu sorunların üzerine proje üretmelidir” şeklinde konuştu.
ZİHNİYET DEĞİŞİMİ LAZIM
Şiddet kriteri benimsenerek sorunun üzerine gidildiğini ifade eden Yılmaz,“Şiddet kriteri ile var olan sorunların üzerine gidilmemelidir. Süreç başladığı zaman bazı partiler süreci mahkemeye taşıdı. Bazı taktikler ile süreci sekteye uğratmak istediler. Bu tür meseleleri siz yargıya götürdüğünüz zaman buradan bir yargı vesayeti çıkar. “Bunlar MGK’da görüşüldü mü?”, “Niye görüşülmüyor?” diyen siyasi partiler oldu. Bu davranışları sergileyen insanların vesayetçi zihniyetten çıkamadığını anlıyoruz. İfade özgürlüğüne herkesin tahammülü olmalı. Ciddi bir zihniyet değişimine ihtiyaç var. Bu eğitim sistemi ile düzeltilebilinir” dedi.
SİVİL TOPLUMUN ROLÜ BÜYÜK
“Türkiye’de bugün eğer bu reformlar konuşuluyorsa sivil toplum kurumların, aktivistlerin önemli rolü” olmuştur diyen Yılmaz, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Türkiye’de askeri vesayet oluşurken, kendilerine yandaş sivil toplum oluşturdular. Bunlarda herhangi bir rekabet olmadan vesayetin dediğini yapan kurumlar oluşturulduğunu biliyoruz. Bazı STK’lar darbe dönemlerinde sindirildi. Vesayetin açık destekçisi oldular. Ayrıca medya ve üniversitelere de ayrı roller yüklendi. Vesayetin koruyucusu olan sivil toplum yapısı oluştu. Günümüzde bu sistem değişti. Artık sivil toplum demokratikleşmenin en büyük destekçisi konumuna geldi.”
KİMLİK POLİTİKASINA HAPİS OLDULAR
Muhalefetin kimlik politikalarından kurtulamadığını ifade eden Yılmaz, “CHP, MHP ve BDP halen etnik kimlik üzerinden yürüyor. CHP Kemal Kılıçdaroğlu ile ‘Yeni CHP’ adı altında değişimi savundu. Kimlik siyasetinden kurtulmayı denedi. Ancak şimdi baktığımız zaman bunu aşabilmiş değil. Sürece bakış açıları bunu açıkça ortaya koyuyor. Eğer bu sorun çözülürse kimlik siyaseti yapan partiler çok şeylerini kaybedecekler. Ama kaybetmeden önlem alsalar daha iyi olacak” şeklinde konuştu.
KAMU GÖREVLİLERİNİN SERBEST BIRAKILMASI
PKK tarafından değişik tarihlerde kaçırılan kamu görevlilerinin serbest bırakılacak olmasının ‘memnuniyet verici bir gelişme’ olarak değerlendiren Yılmaz, “Elbette bu yapılırken herkes son derece dikkatli davranmalı. Eski tecrübelere dayanarak süreci sekteye uğratacak hal ve tavırlardan kaçınılmalıdır. Bu tür jestler süreci destekler. Habur’da yapılan hatalar tekrarlanmamalı. Ayrıca medyanın da tutumu önemli... Medya olayı farklı mecralara çekmemeli, kamu görevlilerin serbest bırakılması abartılmamalıdır. Herkes bu nokta da sorumluluk üstlenmeli” dedi.
CEZALAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
AİHM eski İnsan Hakları Hukuku Uzmanı Avukat Salih Efe ise, “Şiddete başvurmayan insanlara ceza vermek yanlıştır. Terör örgütüne üye olmadığı halde binlerce insanın tutuklanması çok önemli bir sorun. Hükümet bunu çözmek istiyor. Türkiye AİHM kararlarını ciddi manada incelemelidir. Verilecek karalarda bu kriterler göz önünde bulundurulmalıdır” dedi
SÜREÇ DAHA ÖNCE BAŞLAMALIYDI
Çözüm sürecinin daha önce başlatılması gerektiğini belirten Salih Efe,“Türkiye terörden çok çekti. Bizim sorunlarımızı hukuk ve demokrasi içerisinde çözmemiz gerekiyor. Bugün başlayan bu süreci şiddetle desteklememiz gerekiyor. STK'lar, siyasi partiler, herkes sürece desteğini sunmalıdır. Kanla, çatışmayla bir yere varılmayacağını anladık. Türkiye’nin önünün açılması için bu sorundan kurtulmamız gerekiyor. Yıllardır çatışmada Türkiye çok şeyini kaybetti” dedi.
4. YARGI PAKETİ
Yargı paketi hazırlanırken kamuoyunda farklı beklentiler oluştuğunu belirten Efe, “4. Yargı paketi kapsamlı bir paket değil. KCK, Ergenekon, Balyoz tutuklularının bırakılmasını sağlayacak bir yargı paketi olduğu algısı uyandırıldı. Paketin içinde önemli noktalar var. İnsan haklarını ilgilendiren konular, İfade özgürlüğü, AİHM giden suçlara yönelik maddeler, terörle mücadele konusunda önemli bir içeriğe sahip. Çok sıradan konularda sarf edilen sözlere ağır cezalar verilmesi çok yanlış. Yeni yargı paketi bunu değiştirecek. Şiddete başvurmayan insanlara ceza vermek elbette yanlıştır. Terör örgütüne üye olmadığı halde binlerce insanın tutuklanması çok önemli bir sorun. Hükümet bunu çözmek istiyor” diye konuştu.
AİHM KRİTERLERİ İNCELENMELİ
Türkiye’de yargıda atılması gereken adımlar olduğunu ifade eden Yılmaz, “Türkiye AİHM kararlarını ciddi manada incelemelidir. Verilecek karalarda bu kriterler göz önünde bulundurulmalıdır. İçtihatlar gündeme getirilmelidir. İfade özgürlüğü konusunda dünyadaki sistemler göz önüne alınmalıdır. Türkiye demokrasisini tamamlamak zorundadır. Türkiye’de siyasi partiler yasası, seçim yasası değişmelidir. MGK kaldırılmalı, Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığına bağlanmalıdır. AK Partinin gücü vardır bunları yapabilir. Bunlar olmadıkça demokratikleşme tamamlanmamış olur” dedi.
AK PARTİ DEVRİMCİ BİR PARTİ
“Bana göre AK Parti gelmiş geçmiş en önemli devrimci partidir” diyen Efe, sözlerine şu şekilde devam etti: “İktidardan bir anda her şeyi çözmesi beklenmesi çok yanlış. Halkın demokratikleşmesini devlet başlatmalıdır. AK Parti reform hamlesi ile bunu başarabileceğini gösterdi. Bazı sivil toplum örgütleri çözüm sürecine destek olması gerekirken arabanın önüne taş koymayı tercih ediyorlar. Asıl sorun bu. Sivil toplum örgütleri sürece daha büyük katkı sağlayarak, sorumluluk almak zorundadır.”
ÇÖZÜM SÜRECİ RAHATLAYACAK
PKK tarafından değişik tarihlerde kaçırılan kamu görevlilerinin teslim alınarak Türkiye’ye getirilmesini de değerlendiren Salih Efe, “Bu çok önemli bir gelişmedir. Öncelikle tekrarının yaşanmamasını temenni ediyorum. Ama bugün kamu görevlilerinin özgürlüklerine kavuşması, çözüm sürecini rahatlatan bir gelişme olacaktır. İnsan hakları açısından önemli olan bu adım provoke edilmemelidir” dedi.