Bayrampaşa Bilgi Merkezi
Televizyon; bilgi verme, ürün tanıtma, eğlendirme gibi işlevleri olan, aynı zamanda belli değerleri ve anlayışları empoze eden önemli bir kitle iletişim aracıdır. İnsanlar seyrederken rahatlama duygusu hissettiklerinden televizyonu; dinlendiren, eğlendiren sihirli bir kutu olarak algılarlar. Ancak bu sihirli kutuya duyulan aşırı ilgi her yaş grubundan insanı olumsuz etkilediği gibi özelikle çocuklar üzerindeki etkisi çok daha yıkıcıdır.
Televizyonun Çocuk Üzerindeki Olumsuz Etkileri:
Çocuk televizyondan öğrendiği gibi problem çözmede şiddeti çözüm yolu olarak kullanabilir. Televizyon; çocuğu saldırgan davranışa yöneltebilir.
Özellikle 03 yaş dönemi bebeklerin uzun süre televizyon karşısında kalmaları çevreye ilgiyi azalttığından konuşması gecikebilir.
Televizyondaki programların birçoğunda dil; yanlış, argo ve yabancı kelimelere özentili olarak kullanıldığı için, çocuğun dil gelişimi olumsuz etkilenmektedir. Düşünme, eleştirme, ifade etme becerilerinin gelişimini engelleyebilir.
Aşırı televizyon izlemesi çocuğu, kitap okuma, spor yapma, müzik dinleme, resim yapma, arkadaşlarıyla oyun oynama gibi olumlu faaliyetlerden alıkoyabilir.
Çocuğun televizyon karşısındaki hareketsizliği obezite, eklem rahatsızlıkları, sürekli yorgunluk hissi ve uyku problemi gibi sıkıntılara neden olabilir.
Tüketime ve para harcamaya özendiren reklâmlar, çocuğun reklâmda gördüğü yiyecekleri, oyuncakları istemesine neden olabilir. Bu istekler, aileye ekonomik açıdan zarar verebilir.
Televizyona yoğun ilgi nedeniyle zamanlama ve planlama gelişmediğinden ders çalışma alışkanlığı ve okul başarısı da olumsuz yönde etkilenebilir.
Olumsuz Etkilerinden Korumak İçin;
Anne-baba televizyonda çocuk için faydalı olabilecek programları önceden seçmeli, çocukla birlikte seyretmeli, bitince kapatarak program hakkında konuşmalı. İzlediğinin yalnızca bir film veya hikâye olduğu vurgulanmalıdır.
Anne-baba çocuk için uygun olmayan programı neden izlememesi gerektiğini çocuğa açıklamalıdır.
İzleme süresi günde 12 saati aşmamalı. 3 yaşından küçük çocuklarda ise bu süre 20 dakikayı geçmemeli.
Sık sık kanal değiştirmek küçük yaştaki çocuğun dikkat ve dikkatini yoğunlaştırma becerisini bozduğu için anne-baba bunu yapmaktan kaçınmalı, çocuğu da bu konuda uyarmalıdır.
Televizyon ortak seyredilebilecek bir odaya konulmalıdır. Televizyon konulan odadaki eşyalar televizyonu merkez yapmayacak şekilde düzenlenmelidir.
Anne-baba ev işleriyle uğraşırken çocuğu da televizyondan başka uğraşlarla ilgilenmesi için yönlendirmelidir.
Anne-baba çocuğun televizyon seyretmesi yerine, arkadaşlarıyla bir araya gelmesi, oyun, resim, spor, kitap okuma, şarkı söyleme gibi ev içi ve ev dışı aktivitelerini desteklemelidir. Çocuk bu aktivitelere yönlendiğinde övülmeli, takdir edilmelidir.
Anne-baba televizyonu, çocuğun uslu durması ya da ağlamaması için ödül olarak kullanmamalıdır.
Anne-baba çocuğun televizyonda görüp istediği ancak ona uygun olmayan ürünleri neden alamayacaklarını çocuğa anlatmalıdır.
Anne-baba çocuğa ne şekilde televizyon seyretmesi gerektiği konusunda açıklama yapmalı, örnek olmalı, sürekli yüz üstü ya da çok yakından izlemesinin sağlığa zararlı olacağını anlatmalıdır.
Anne-baba televizyon seyretme kuralları ile ilgili görüş birliğiyle hareket ederek, tutarlı olmalıdır.
Anne-baba televizyon seyretmek yerine alternatif aktiviteler geliştirmelidir. Kitap okuyarak, müzik dinleyerek, spor yaparak bir hobi ile ilgilenerek, çocuğa bu konuda iyi bir örnek olmalıdır.
Sonuç olarak; çocuğun zihinsel, duygusal ve sosyal gelişiminde önemli bir etkiye sahip olan televizyonun denetimli olarak seyrettirilmesinin olumlu, gelişi güzel seyrettirilmesinin ise olumsuz etkileri vardır.
Özellikle anne-baba televizyon seyretme konusunda çocuğa iyi bir model olmalıdır. Anne-baba sürekli televizyon izleme yerine, çocukla ilgilenmeli, duygusal paylaşımda bulunmalı, birlikte televizyondan başka ortak ilgi alanları geliştirmelidir.