Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve Anavatan Partisi (ANAVATAN) Genel Başkanı Salih Uzun, "12 Haziran 2009 tarihli Taraf Gazetesindeki bir haberin içeriğinde yer alan bilgiler ile haberin ardından yaşanan gelişmelerin, her iki parti tarafından derin bir dikkat ve endişeyle izlendiğini" bildirdiler.
Anavatan Partisi Genel Başkanı Salih Uzun ile Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Genelkurmay'da hazırlandığı iddia edilen 'İrticayla Mücadele Eylem Planı'yla ilgili ortak bir açıklama yaptılar. Yapılan yazılı açıklamada, Genelkurmay'ın haberde yayınlanan belgenin gerçek olup olmadığı konusunda açıklama yapması istenirken; yayın yasağının ise basın özgürlüğüyle bağdaşmadığı vurgulandı.
DP ve Anavatan arasında bütünleşme süreciyle ilgili görüşmeler devam ederken, iki liderden ortak yazılı bir açıklama geldi. Taraf Gazetesi'nde 12 Haziran 2009 tarihinde yayınlanan bir haberin içeriğinde yer alan bilgiler ve bundan sonra yaşanmakta olan gelişmelerin derin bir dikkat ve endişeyle izlendiği belirtilen açıklamada, haberde yer alan belgenin gerçek olup olmadığı hakkındaki şüphenin derhal ortadan kaldırılması gerektiği ifade edildi.
Kamuoyunda çeşitli spekülasyonlara yol açmakta olan bu şüpheyi ivedilikle gidermesi gereken makamın ise Genelkurmay Başkanlığı olduğu dile getirilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"Diğer yandan, Türkiye'nin demokratik yapısını tahrip etmeyi, seçimle iktidara gelmiş hükümeti demokrasi dışı yollarla devirmeyi, farklı kesimleri çeşitli komplo ve iftiralarla karşı karşıya getirerek toplumsal barışı bozmayı hedeflediği iddia edilen bir yapılanma ile ilgili haberlere yayın yasağı getirilmesi toplumumuzun bilgi edinme hakkı ve basın özgürlüğüyle bağdaşan bir tutum değildir. Bu yapılanmanın gerçekten var olup olmadığı; var ise gözümüz gibi üzerine titrediğimiz demokrasimizi kimlerin, neden hedef aldıklarının ortaya çıkarılması; yok ise bu türden iddiaları kimlerin ve neden ortaya attıklarının açıklığa kavuşturulması da ancak meselenin özgürce ve tüm şeffaflığıyla basın organlarımızda tartışılmasıyla mümkün olacaktır. Avrupa Birliği üyeliği için müzakere sürecinde olan bir ülkede böylesi konuların - iddia şeklinde dahi olsa- gündeme gelmesi Türkiye'yi çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkma hedefinden uzaklaştırmaktadır. Ayrıca, bu durum yeni ve sivil bir anayasanın gerekliliğini ve aciliyetini bir kez daha göstermektedir. Demokrat Parti ve Anavatan Partisi olarak bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da Türkiye'de demokrasi, hukuk düzeni, çağdaşlık, özgürlükler ve devlet kurumlarının birbirleriyle uyum içinde çalışabilmesi için gerekli sivil anayasal düzenin kararlı ve inançlı savunucuları olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. Çünkü ortak değerin demokrasi olduğu bir toplumda demokrasinin aklından üstün akıl olmaz. Demokrasi ince hesap kaldırmaz. Demokrasi toplum mühendislerine bırakılamayacak kadar ciddi bir rejimdir."