CHP'nin önceki gün yapılan Döşemealtı ilçe başkanlığı kongresinde kendisine pet bardak atan bir partiliye su dolu pet şişe fırlattığı iddia edilen Milletvekili Sapan, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın aile toplantılarını basına sızdırdığını ve bu nedenle açıklamada bulunma gereği duyduğunu ifade etti.
Akaydın'ın kısa süre önce yapılan Kemer ilçe kongresinde eski CHP Genel Başkanı ve CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'a yönelik konuşmalar yaptığını hatırlatan Sapan, ''Akaydın'ın konuşmalarına rağmen efendiliklerini bozmadıklarını'' söyledi.
Baykal'ın Akaydın'ı muhatap almadığını savunan Sapan, Akaydın'ın Kemer'de yaptığı açıklamalarına ''bir seferlik bir şeydir. İçini dökmüştür'' diye cevap vermediklerini dile getirdi.
Açıklamaların Akaydın'a yakışmadığını belirten Sapan, Akaydın'ın örgütün içinden gelmediğini ve kendisini dünyanın merkezinde gören bir insan olduğunu savundu. CHP'nin parti anlayışını Akaydın'ın bozduğunu ileri süren Sapan, Akaydın'ın partisinin eski genel başkanı Deniz Baykal'ı ağıza alınmayacak laflar kullanarak, aşağıladığını iddia etti.
Akaydın'ın Baykal'a yaptığı saldırıyı hazmedemeğini söyleyen Sapan, Döşemealtı ilçe kongresinde bu durumun tekrar etmeyeceğini düşündüğünü ancak kendisinin kürsüye çıktığında ilk sözünün ''Benden önce konuşan il başkanı gibi uzlaşmacı konuşmayacağım. Uzlaşmacı olmayan bir jargonla konuşacağım. Herkes hazırlıklı olsun'' olduğunu öne sürdü. Akaydın'ın, ''3 yıldır mobbing uyguluyorlar. Taciz ediyorlar, çalıştırmıyorlar, otobüs aldırmıyorlar, meclis komisyon seçiminde bana fırsat tanımıyorlar'' dediğini iddia eden Sapan, bu söylemlerin hepsinin ''yalan'' olduğunu savundu.
-''Büyük ağabey tanımlaması seviyesiz bir üslup''-
Komisyon seçimleri toplantısı öncesinde Baykal'ın Antalya İl Başkanı Özer Ülken'i arayarak dediğini belirten Sapan, ''Ona rağmen Deniz beye saldırısını sürdürdü. Büyük ağabey tanımlaması seviyesiz bir uslüp. Küçük ağabey, ortanca ağabey. Bir de şimdi minik ağabey çıktı. Bunu kime söylüyor ben de bilmiyorum. Kongrelerde herkesten önce söz alıyor. Konuşup gidiyor. Saygısı da yok. Dinlemiyor'' dedi.
Partinin 18 yıl genel başkanlığını yapmış, Başbakan adayı olmuş ve Cumhurbaşkanlığı için adı geçen Deniz Baykal'a laf edilmesini hazmedemediğini kaydeden Sapan, şöyle konuştu:
''Döşemealtı kongresinde konuşmak için söz aldım. Akaydın, her gittiği yere 2 otobüs adam ile gidiyor. Oraya gelen fedaileri, ANET Genel Müdürü Ömer Apa bana küfür etti. Beni konuşturmamak adına laf atıyorlar. O sırada bir partili bana içi su dolu bardak fırlattı. Kim olduğuna baktım. Beni sevenlerden biri. Çok iyi iletişimim olan birisi. Bir an duraksadım. Bardağı atarken 'Utanmıyor musun- seni zengin etti'' dedi.
Büyükşehir Belediyesi'nde Ek-Dağ Genel Müdürlüğü yaptım. O sırada çalışırken zengin olduğumu iddia ediyor aklınca. Sigortamı bile kendim ödemiştim o dönemde. Herkes gidip oradaki kayıtlara bakabilir. Böyle bir anlayışta olan insan nasıl zengin olabilir. Parayı seven bir insan sigortasını kendi öder mi- Ben de o sırada kürsüde duran şişeyi fırlattım''
Akaydın'ın ''Konjektürel provakatiflik'' yaptığını iddia eden Sapan, Akaydın'ın partinin çok hassas bir konusu olan Alevi-Sünni meselesinin kaşıdığını ve salonun yarısı Alevi olan bir yerde bu konuyu dile getirmesinin manidar olduğunu ifade etti.
-''Akaydın'ın üzerine yürüdüğüm yalan''
Döşemealtı ilçe kongresinin ardından aynı gün yapılan Aksu ilçe kongresine geçtiği kaydeden Sapan, şöyle devam etti:
''Akaydın kürsüye çıktığında, 'Biraz önce bana 'Konjektürel provakatör' demişler. Anlamını biliyor mu konuştuğu kelimenin acaba' dedi.
Ben de ayağa kalkarak 'Anlatın' dedim. Akaydın'ın üzerine yürüdüğüm yalan. Partiyi çok sevdiğini söyleyen Akaydın'ın başkanlığının üçüncü ayında 'Partililerden gelen hiçbir şeyi yapmayacaksınız. Partililerin hiçbir işini yapmayacaksınız. Bunu yapan karşısında beni bulur' dediğini öne süren Sapan, ''Ek-Dağ Genel Müdürüyken bana Akaydın, 'CHP'liler cahiller topluluğu, böcek gibi ezeceksiniz' dedi.
'Yapmayın hocam' dedim ve bulunduğum ortamdan çıktır. Ayıptır, kınıyorum. Böyle bir anlayışa sahip. İnsanları aşağılamasıyla meşhur. İnsanları hor gören, tepeden bakan bir anlayışa sahip. Bilim her şey değildir. Bilim sevgi, iletişim değildir. Sen iletişemiyorsan bunun sorumlusu Deniz Baykal değildir. Meclis üyelerine kötü diyor, Kılıçdaroğlu'nu zamanında yalancılıkla suçlamıştı. Baykal'ı suçluyor, milletvekillerini kötülüyor. Herkes haksız da Akaydın mı haklı- Deniz Baykal ne yapsın, gelsin de belediyeyi mi yönetsin. Çok bilgili olabilirsiniz ancak o bilgiyi yönetecek akıl yoksa bunun sorumlusu Deniz Baykal mı-''
-Üzerime yürüdüğü iddia değil gerçek''
Antalya Büyükşehir Belediyesi Mustafa Akaydın ise, AA muhabirine yaptığı açıklamada Yıldıray Sapan'ın hareketine üzüldüğünü söyledi.
Akaydın, şöyle konuştu:
''Üzerime yürüdüğü iddia değil gerçek. Kendisiyle geçmişe yönelik bir hukukumuz var. Kendisine bir kötülüğüm yok. Bulunduğumuz konum siyaseten birbirine karşı konumlar. Bir milletvekiline yakışmayacak şekilde, kendisinin büyüğü, abisi ve hocası olan başkanının üzerine yürüdü. Araya girenler olmasa fiziki saldırıya dönecekti. Ben bunları kaale alacak adam değilim. Beni korkutamazlar. Benimle mücadele edeceklerse, doğrularımı yalanlasınlar. Bunu yapacak güçleri olmadığı için sıkıştıkları noktada kaba kuvvet ve gerginliğe taşımak gibi niyetleri var. Ben de istesem böyle şeyleri rahatlıklar yaparım. Ama bana yakışmaz. Ben bilim adamıyım, sokak saldırganı değilim.''
Aksu ilçe kongresindeki toplantıda CHP Antalya Milletvekili'nin bir partiliye tekme attığını öne süren Akaydın, ''Bu bir iddia. Ben gözümle görmedim. Çünkü ben konuşmalarımı yaptıktan sonra salondan çıkıyorum. Özellikle çıkıyorum'' dedi.
Sapan'ın ''Yanında 2 otobüs adamla geziyor'' iddialarının gerçeği yansıtmadığını ifade eden Akaydın, ''Ben parti içinde tek başına çalışan, muhalefet yapan bir belediye başkanıyım. Yanımda adam taşımaya kalksam 10 otobüs de 20 otobüs de taşırım. Özellikle yapmıyorum. 3 ilçe kongresine de beni korumaktan başka görevi olmayan korumalarımla gittim. Korumalarım olmasaydı fiziki saldırı gerçekleşmiş olacaktı'' ifadesini kullandı.
CHP'nin başarısı için çalıştığını anlatan Akaydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu entrika zihniyeti, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu başarısız kılmaktadır. Entrikacılar ve asalakları partiden temizlemenin zamanıdır. Buna öfke duyuyorum. Ben başarısızsam bunu halk takdir edecektir. Halktan çok güzel geri bildirimler alıyorum. Amerika'dan Londra'dan diyorlar. Bu parti ne çekiyorsa entrikadan çekiyor. Baş entrikacı Büyük ağabey diyorum. Bunlar da küçük ve ortanca ağabeyler. CHP'yi aile gözlüğüyle gösteriyorum. Partinin içinde küçük ağabeyler büyük ağabeyler var. Bu cümleyi 'Aşağılamak' diye nitelendiriyorlarsa kendilerini aşağılamaya layık görüyorlar demek ki. Ben aşağılamıyorum. Antalya bu entrikanın en yoğun yaşandığı yerdir. Çünkü büyük ağabey Antalyalı. Büyük ağabey ve onun yandaşlarını yok edersek parti bundan büyük fayda görecektir.''