ANKARA (AA) - CHP'li kadınlar, İstanbul Sözleşmesi'nin feshine dair Cumhurbaşkanı Kararı'nın iptali istemiyle Danıştayda dava açtı.
Parti Genel Merkezi önünde basın toplantısı düzenleyen CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Kadın Kollarının 81 İl başkanı, MYK üyeleri, PM üyeleri ve CHP milletvekillerinin katılımıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasına dair karara karşı Danıştaya başvuru yapıldığını bildirdi.
İstanbul Sözleşmesi'nin feshine dair Cumhurbaşkanı Kararı'nın "yok hükmünde" sayıldığını iddia eden Aylin Nazlıaka, "İstanbul Sözleşmesi"nin tam adının, "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi" olduğunu, sözleşmesinin feshini, "bir gece yarısı" öğrendiklerini söyledi.
Aylin Nazlıaka, şöyle konuştu:
"Erdoğan'ın imzasıyla alınan karar, 20 Mart tarihli Resmi Gazete'de yayımlandı. Tek cümlelik bu karar, ne bir gerekçe içeriyor ne de bir açıklama. Erdoğan iktidarı döneminde 18 yılda en az 7 bin 500 kadın sırf kadın oldukları için katledildi. Tanımadığımız ve tanımayacağımız fesih açıklamasının üzerinden 12 saat bile geçmeden 6 kız kardeşimiz daha yaşamdan koparıldı. Tam da bu yüzden 'İstanbul Sözleşmesi kadınların can simididir' demeye devam edeceğiz. Atamızın sayesinde dünyanın pek çok gelişmiş ülkesinden daha önce eşit haklara sahip olan biz kadınlar, haklarımızın gasbedilmesine asla izin vermeyeceğiz."
Sözleşmeyle ilgili gerçek dışı beyanlarla bir karalama kampanyası yürütüldüğünü ifade eden CHP'li Aylin Nazlıka, "Diyorlar ki sözleşme eşcinselliği teşvik ediyor. AKP Genel Başkan Yardımcısı Avukat Özlem Zengin'in de belirttiği gibi sözleşmede eşcinsellikle ilgili hiçbir madde yoktur. Şunu net olarak belirtmeliyim ki sözleşme mağdurun haklarını herhangi bir ayrım gözetmeksizin güvence altına almaktadır. LGBTi+ bireyler dahil, herkesin insan haklarına sahip çıkmaktadır." diye konuştu.
Toplumun büyük çoğunluğunun sözleşmeden rahatsız olduğunun ve iptalini istediğinin iddia edildiğini de söyleyen Nazlıaka, bu konuda Temmuz 2020'de yapılan araştırmaya göre, toplumun sadece yüzde 17'sinin sözleşmeye karşı olduğunun ortaya çıktığını aktardı.
Aylin Nazlıaka, sözleşmeye dünyada her yerden tepki bulunduğunun da öne sürüldüğünü ifade ederek, "Bu sözleşme, şiddete karşı sıfır tolerans tanıyan en kapsamlı sözleşme olması nedeniyle sadece Avrupa'da değil dünya genelinde 'altın standart' olarak kabul edilmektedir." dedi.
Nazlıaka, "Sözleşme yüzünden 'kadının beyanı esastır' diyerek, hiçbir delil olmaksızın erkekler hapse atılmaktadır." anlayışının da "sözleşmenin boşanmaları arttırdığı" söyleminin de gerçeği yansıtmadığını dile getirdi.
- "Bu uygulama Anayasa'ya aykırıdır"
Sözleşmenin imza tarihi 2011'de ve Mecliste onaylandığı 2014'te milletvekili olduğunu, o dönemde sözleşmeye siyasi parti ayrımı yapmaksızın destekte bulunduklarını belirten Aylin Nazlıaka, sözleşmenin el birliğiyle Meclisten geçtiğini anlattı.
Nazlıaka, Türkiye'nin kanun ile katıldığı bir uluslararası sözleşmeden idari bir kararla çıkılamayacağını iddia etti.
Cumhurbaşkanlığı Kararı'nın iptali istemiyle bu sabah Danıştayda dava açtıklarını belirten Aylin Nazlıaka, şöyle devam etti:
"CHP Kadın Kolları olarak, Danıştaya açtığımız bu dava ile hukuk devletinin işlerliğinin kanıtlanmasını bekliyor, savunulacak tek bir kelimesi bile bulunmayan bu kararın ivedilikle iptal edilmesini talep ediyoruz. Şu çok net bilinmelidir ki İstanbul Sözleşmesi yürürlüktedir. Meclisteki tüm partilerin oybirliğiyle kanunlaşan İstanbul Sözleşmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yani milletin iradesi yok sayılarak feshedilmesi mümkün değildir. Türkiye'nin ilk imzacısı olduğu uluslararası bir sözleşmeden 'boş ol' denilerek çıkılamaz, bu uygulama Anayasa'ya aykırıdır."
- Kılıçdaroğlu basın toplantısına katıldı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Nazlıaka'nın konuşmasının ardından, basın toplantısının yapıldığı alana geldi.
Kemal Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bütün coğrafyasında kadınların bugün Cumhuriyet tarihinin en önemli eylemlerini gerçekleştirdiğini söyledi.
"Çünkü 600 milletvekilinin verdiği bir hak, bir kişi tarafından ellerinden alınmak isteniyor." diyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Onların mücadelesi önemlidir, değerlidir, hak, adalet mücadelesidir. O mücadeleye insan olan herkesin destek vermesi lazım. Biz de bu desteği veriyoruz. CHP'li kadınlar 81 ilde bu çabayı gösteriyor. Diğer partilerden veya herhangi bir partiye ilgi duymayan bütün kadınlar, kendilerine parlamentonun verdiği hak bir kişi tarafından elinden alınıyorsa ona tepki gösteriyorlar. Dolayısıyla o tepki de onların en doğal hakkı. Ben de onlara yürekten her türlü desteği vermeye özen gösteriyorum, çalışıyorum, çaba harcıyorum."