CHP'nin Kürt sorunu ile başlattığı, varoşlar ve mütedeyyinlerle sürdürmeye hazırlandığı açılımlarda; "Açılım yaparsam taban kopar" endişesinin yersizliğini "Kılıçdaroğlu referandumda 'Genel af, başörtüsü, özerklik şartı' dedi, taban kopmadı" örneğiyle anlatan raporun etkili olduğu ortaya çıktı.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "uğrunda genel başkanlığını feda etmeyi göze aldığı" Kürt açılımının hazırlık evresinin ayrıntıları netleşiyor.
Edinilen bilgiye göre Kürt sorununun çözümü için hazırlanan ve "Toplumsal Mutabakat" ile "Akil İnsanlar" komisyonu önerilerini içeren yol haritasının Meclis Başkanı'na sunulması öncesi CHP MYK Kılıçdaroğlu başkanlığında özel gündemle toplandı.
Kürt sorununa ilişkin çalışmalarıyla öne çıkan sosyolog ve siyaset bilimci, Toros Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Ahmet Özer bu toplantıda "CHP ve İktidar Alternatifi Olma Sorunu" başlıklı sunum yaptı.
Raporda iktidar için "üç konuda cesur adımlar atılması" önerilirken, öneriler örneklerle de destekleniyor.
İşte o rapor:
CESUR ÜÇ ADIM: CHP'nin iktidara yürümesi için 1. Kürtlerle, 2. Varoşlarla, 3. Mütedeyyin Müslümanlarla barışması gerekir. Çünkü bu kesimler ağırlıklı olarak CHP'ye oy vermiyor. Üç kesime ilişkin siyaseti boş laf olmaktan çıkararak, güvenini kazanmalı bu kesimlere yönelik cesur projeler üretilmeli.
KÜRT SORUNU: Kürt sorununun çözümü için 4 formül hayata geçirilmeli.
"Bölünme paranoyasından sıyrılmalı", "iyi niyet ortaya konulmalı", "empati yapılmalı", "barış dili kullanılarak demokratik çözüm önerilmeli".
MÜTEDEYYİNLER: Dine yaklaşım ve mütedeyyin Müslümanlar konusunda yeni politikalar geliştirilmeli. "Başörtüsünü ben çözerim" dedikten sonra nasıl çözeceğinin ipuçlarını vermeli. Bu hamle AKP'nin elindeki kozu alacak, bu alanda insanların tereddütlerini giderecek.
VAROŞLAR: Sol, sosyal demokrat parti, yokluk ve yoksulluğun kol gezdiği varoşlardan oy alamıyor. Tersine sağcı bir parti olan AKP'nin, oy menbaı haline gelmiş buralar. Emek-sermaye çelişkisi öne çıkarılmalı. "Pastayı büyütmek/üretimi artırmak, üretileni adil paylaşmak, bunları toplumsal barış içinde gerçekleştirme" söylemleri öne çıkarılmalı.
YETMİYOR: Partinin geleneksel tabanını, eğitim ve gelir düzeyi bakımından toplum ortalamasının üstünde olan, bölünme ve şeriat endişesi taşıyan kent soylu orta sınıf oluşturuyor. Bu 'endişeli modernlerin' oyu CHP'yi iktidar yapmaya yetmiyor. Ayrıca bu kitle partinin ortak aklını etkiliyor. İster istemez değişimi bariyerliyor.
RİSK: CHP yönetimi, "Açılım, değişim yaparsam, bu taban benden kopar" diye endişe ediyor. Bu korku risk alınarak aşılabilir. Bu korkunun gerçekte karşılığı yok. Kılıçdaroğlu referandumda, "Genel af, başörtüsü, özerklik şartı" dedi, CHP tabanı partisinden kopmadı. O halde bu konularda endişeye mahal yoktur.
KÜRESEL VİZYON: Lider, hedefleri doğru belirlemeli, parti programı yenilenerek hedeflere ulaştıracak projeler hayata geçirmeli, projeleri uygulayacak yeni kadrolar oluşturulmalı. Dışa açılmalı.
Milliyetçilik yerine küresel vizyon temelinde hareket etmeli.
CHP'den bakan ve kurumlara sıkı markaj
CHP'den yapılan açıklamada AK Parti'nin yolsuzluk, yoksulluk ve yasakların öznesi haline geldiği öne sürülerek bakan ve kurumların yakın takibe alınacağı bildirildi.
CHP, bakanlıkların yanı sıra HSYK, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay, Sayıştay, YÖK, ÖSYM, üniversiteler, TÜBİTAK, cezaevleri, bölgesel kalkınma projeleri, KİT'leri de inceleyecek. CHP'nin açıkladığı listeye göre Başbakan Erdoğan'ı 4, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Ali Babacan'ı 6 milletvekili izleyecek. Diğer bakanlar ve kurumlar da en az 2 milletvekilinin sorumluluğuna verildi.
HABERTÜRK