CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, " Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı'nı TOBB Genel Kuruluna davet etmemek suretiyle Başbakan ile biat ilişkisine girenler ve bu sayede makam elde edenler, ileride bunun hesabını başta TOBB'un saygın üyelerine ve millete vereceklerdir" değerlendirmesinde bulundu.
Hamzaçebi, yazılı açıklamasında, ülkelerin demokrasi düzeylerini belirleyen önemli kriterlerden birinin de o ülkedeki sivil toplum kuruluşlarının demokrasiye uygun şekilde işleyişi olduğunu belirtti.
Güçlü demokrasilerde sivil toplumun, bu bağlamda sivil toplum kuruluşlarının vereceği tepkilerin, siyasi iktidarları demokrasi sınırları içerisinde hareket etmeye zorlayacağını ifade eden Hamzaçebi, CHP'nin demokrasi anlayışının "özgür birey, güçlü sivil toplum, sorunların serbestçe tartışılabildiği özgür kamusal alan sütunları" üzerinde yükseldiğini bildirdi.
Hamzaçebi, şunları kaydetti:
"Bugün aralarında TOBB, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve TESK'in de bulunduğu birçok sivil toplum kuruluşunun yöneticileri gerek CHP'nin, gerekse bazı mahkemelerin açtığı davalar sayesinde AKP'nin müdahalesinden kurtulmuş ve yeniden aday olma ve seçilme imkanına kavuşmuşlardır. Şimdi bu sivil toplum kuruluşu yöneticilerinin, tüm sivil toplum kuruluşlarını kendi arka bahçesine çevirmek üzere defalarca yasal girişimde bulunan siyasi iktidarla, nasıl biat ilişkisine girdiğini üzülerek izliyoruz. TOBB başkanlık seçimi bunun ibret verici örneği olmuştur. TOBB Başkanı, Başbakan'ın güdümünde hareket ederek CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu TOBB'un Genel Kurulu'na davet etmemiştir. TOBB, onun başkanının çiftliği değildir. Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı'nı TOBB Genel Kuruluna davet etmemek suretiyle Başbakan ile biat ilişkisine girenler ve bu sayede makam elde edenler, ileride bunun hesabını başta TOBB'un saygın üyelerine ve millete vereceklerdir. Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı'nın, Genel Kurulu'nda konuşmasının engellendiği TOBB'un bugünkü yönetimi, artık Başbakan'ın talimatlarıyla hareket eden AKP'nin bir organı görünümündedir."
Vergi denetiminin ilk defa AK Parti ile siyasallaştığını da ileri süren Hamzaçebi, iktidar partisinin tüm devlet gücünü, bu kapsamda vergi denetimini ve devletin olanaklarını kendisinden olmadığını düşündüğü işadamlarını sindirmek ve kendi zenginlerini yaratmak için kullandığını iddia etti.
Hamzaçebi, "Türkiye'nin önemli bir özel sektör kuruluşunda son günlerde başlatılan vergi denetiminin gerekçesinin siyasi olduğu konusunda geniş bir mutabakat olduğu ve vergi denetiminin siyasallaşmasının yarattığı endişeleri TİSK, geç de olsa TÜSİAD ve bazı işadamları ifade ettiği halde TOBB'un sessizliğini koruması onun Sayın Başkanı'nın Başbakan ile nasıl bir biat ilişkisi içerisinde olduğunu göstermektedir" görüşlerini savundu.
Kaynak: AA