CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Meclis Başkanlığı seçimine ilişkin, "Sonuç, halkın 7 Haziran'da yaptığı tercihin Meclis'e yansıyan milletvekili iradesinin, bir siyasi partinin sayın genel başkanı tarafından AKP'ye altın tepsi içinde sunulması ile sonuçlanmıştır" dedi.
Koç, Meclis'te başkanlık seçiminin sonuçlanmasının ardından, Basın Kapısı önünde gazetecilere açıklama yaptı.
Seçimin dördüncü turunda AK Parti'nin adayı İsmet Yılmaz'ın başkan seçildiğini hatırlatan Koç, "Hayırlı olmasını diliyoruz. Umarız daha önceki dönemlerde vesayet altında sergilenen Meclis Başkanlığı konumu Sayın İsmet Yılmaz döneminde İç Tüzük ve Anayasa'da yer alan hükümlere göre demokrasinin kurallarına göre gerçekleştirilir, uygulanır" değerlendirmesinde bulundu.
CHP olarak seçime ilişkin tespitleri olduğunu ifade eden Koç, seçimlerden sonra bazı tartışmalar yaşandığını, CHP olarak kendilerinin oldukça mülayim bir tavır sergilediklerini, suçlama boyutundaki değerlendirmelere de makul yanıtlar verdiklerini vurguladı. Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün Türkiye şunu görmüştür; koltuk tedarikçisinin kimler olduğu ortaya çıkmıştır. Dördüncü tur oylama sonucundaki tablo bunu çok açık ortaya koymaktadır. 'Alayına karşıyız' siyasetinin Türkiye'nin sorunlarını çözme noktasında sıkıntı yaratacağını ifade etmiştik seçimin hemen ertesinde. Alınmışlardı, darılmışlardı bu tabiri kullananlar. Ama bugün 'alayına karşıyız' diyenlerin kimlere doğrudan destek olduklarını da görmüş olduk. Tablo açık net. Siyasi tercümesi de bir o kadar açık ve nettir."
Ortaya çıkan durumun, halkın 7 Haziran seçimlerinde sandıkta verdiği mesajın hala okunamadığının ifadesi olduğunu savunan Koç, meydanlarda AK Parti'nin baskıcı tutumunu eleştirerek oy isteyenlerin bugün bir AK Parti'li adayı başkan seçtirmesinin anlamının ne olduğunun sorgulanmasını istedi.
"DAR UFUKLU KORKAK SİYASET"
Yaşananların alt alta koyularak değerlendirilmesi halinde farklı siyasi tahliller çıktığını kaydeden Koç, "Belki önümüzdeki tıkanan iç siyasetin koalisyon kurma noktasında partnerlerini de taraflarını da iyi kötü önümüze getiren bir seçim davranışı ortaya çıkmış bulunmaktadır. Reklamlarda tekerleme bir laf vardı; 'aslında yok birbirimizden farkımız hepimiz aynı kapıya çıkarız' demiştir bir siyasi partinin genel başkanının açık net tavrı" diye konuştu.
Dar ufuklu, korkak siyaset anlayışının 7 Haziran'da milletin verdiği mesajı okumaya niyeti olmadığının açıkça görüldüğünü ifade eden Koç, şunları söyledi:
"Bugüne kadar saygı çerçevesinde belirli ifadeleri söylemekten kendimizi alıkoyduk. Ama dar ufuklu, korkak siyaset tercihlerinin Türkiye'nin önümüzdeki dönem sorunlarını çözmede hiçbir niyeti, kapasitesi, gücü olmadığını da hepimizin görmesi gerekiyor. 7 Haziran'da verilen mesaj çok açıktı; 'tek kişinin vesayetiyle devlet kurumları yapılanmasın', 'tek kişinin vesayetiyle siyaset şekillenmesin'.
Bu siyasi partimizin oy veren seçmenleri de Türkiye'de Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 13 yılda Türkiye'yi getirdiği sorunlardan 'bir araya gelin kurtulun' mesajı verdiğini ifade ediyoruz. Birtakım korkular, vehimlerle geçmişten gelen çatışmaların esiri olarak geleceği kurmanın mümkün olmadığını da ifade ettik. Aynı yanlışta ısrar ediliyor, aynı saplantı sürdürülüyor. Ve sonuç, halkın 7 Haziran'da yaptığı tercihin Meclis'e yansıyan milletvekili iradesinin, bir siyasi partinin sayın genel başkanı tarafından AKP'ye altın tepsi içinde sunulması ile sonuçlanmıştır. Bunun siyasi değerlendirmesi mutlaka yapılacaktır."
"MHP İŞARET FİŞEĞİNİ ÇOKTAN ATTI BİLE"
Koç, bir gazetecinin, "Sayın Bahçeli bugün grup toplantısında 'Meclis Başkanlığı seçimi aslında koalisyon arayışları için de bir işaret olacaktır' demişti" şeklindeki sözlerine, "Kendi işaretlerini kendileri yakmışlar, kendi işaretlerini işaret fişeği olarak attılar biraz önce. Hiç kimse koalisyon için partner aramasın, adaylar ortaya çıkmıştır. Çok da yakışıyorlar. Allah yollarını açık etsin" karşılığını verdi.
"Yok birbirimizden farkımız, hepimiz aynı kapıya çıkarız" ifadesini yineleyen Koç, "Hepsi aynı kapıya çıkıyor. O zaman milleti, 7 Haziran öncesinde meydanlarda bağırarak kandırmanın amacı neydi?" diye sordu.
Koç, "Kurulabilecek bir AKP-MHP hükümetinin adı savaş hükümeti olabilir mi?" şeklindeki soruya da "Bazı korkular, vehimler, çekinceler dedim. Bunların arkasında hiç kimsenin hesap etmediği başka bazı ilişkiler de olabilir. Hayırlı olsun. Ama CHP, 7 Haziran'dan önce ne söylediyse, karşımıza çıkan bu tablo karşısında da ilkelerinden ödün vermeden bugün de aynısını söyleyerek mücadelesine devam edecek" yanıtını verdi.