Canlı yayında Star Ana Haber bültenine katılan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı seçimleriyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, Erdoğan ile Gül'ün aday olması durumunda Gül'e destek verebileceklerinin sinyalini verdi.
İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları:
"Gidişi uçakla dönüşü karayoluyla yapacağım. Kerkük, Erbil ve Musul da var ziyaret içerisinde. Bu davet, ilk olarak Sosyalist Enternasyonel Toplantısı'nda geldi. Daha sonra farkı zamanlarda yinelendi. Gidip görmek istiyorum.
CHP'nin Ortadoğu politikasını beğeniyorlar. Türkiye'nin, Irak'ın içişlerine müdahale etmeden ilişki kurmasını istiyorlar.
Orada bizim işadamlarımız da var. Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu biliyorlar. Gideceğiz onlarla Ortadoğu'yu konuşacağız.
Görüşme sırasında Enerji Bakanı Taner Yıldız'ı taşıyan uçağa Erbil'e iniş izni verilmemesi konusu gündeme gelir mi gelmez mi bilmiyorum. Bugünden söylemek zor. Ama Bakan'ın uçağının çevrilmesini doğru bulmuyorum. Ama koşullar nedir bilmiyorm. Hangi gerekçe ile yapıldı bunu da bilmek lazım.
Gazze'ye de bir ziyaretimiz olacak ama ben değil ama bazı arkadaşlarım gidecek. Mısır Cumhurbaşkanı Muhammet Mursi de Türkiye'ye geldiğinde benimle görüşmek istediğini söyledi. 'Gelirseniz çok mutlu oluruz' dedi. Şimdi orada koşullar uygun değil uygun olduğunda gitmekl isterim.
AK parti neden manidar buluyor? Normalde iyi çalışan bir iktidarın Ana muhalefet partisinin başka bir ülke tarafından davet edilmesini memnuniyetle karşılaması lazım. Ancak bu gelişmeyi içinize sindiremezseniz, manidar bulduğunuzu söylersiniz.
Ortada manidarlık bir şey yok. Ortada güçlü bir Türkiye var, demokrasi var, parlamenter sistem var.
'BANA YAPILAN DAVET İKTİDARI MEMNUN ETMELİ'
Bizim dış politikayla ilgili söylemlerimizin Ortadoğu, Balkanlar, Kafkaslar, Avrupa'da yankılandığını çok iyi biliyoruz. Türkiye'ye gelen başbakan ve bakanlar benimle de görüşmek istiyor. Benim yurtdışına davet edilmem orada görüşmeler yapmam iktidarı rahatsız etmemeli, aksine onları memnun etmelidir.
Gazeteci arkadaşlarımızı kurtardığımızda da bundan nasıl manidarlık çıkardılar onu anlamadım. İzin verirseniz bunu tek bir sözcükle anlatayım: Kıskançlık.
Suriye'deki diğer gazetecinin kurtarılması için de temaslarımız devam ediyor. Görüştüğümüzde Esad bulunmasına yönelik bir talimat verdi ama henüz olumlu ya da olumsuz bir gelişme yok.
Dış politika ülkelerin çıkarları üzerine inşa edilir. Suriye, Irak, İsrail ve Filistin politikası Türkiye'nin çıkarlarına yönelik bir politika değil. Türkiye'yi zarara uğratan politikadır. Türkiye izlediği politikayla ülkelerin içişlerine müdahale ediyor. Türkiye'nin tarihinde bu yoktur.
Biz iktidarda olsak Suriye'nin içişlerine karışmazdık, halk demokrasi istiyorsa onları destekleriz. Amerika veya Avrupa doğrudan müdahale etmiyor.
BM Güvenlik Konseyi oy birliğiyle karar alıyor. Kimse müdahale etmiyor. Ama biz silah yollayıp para desteği veriyoruz.
Maliki'yle neden kavga ediyoruz, meşru ve halkın seçtiği bir hükümet. Irak'ta yatırım yapan gelir elde eden işadamlarımız var. Ama biz kalktık Maliki'yle kavga ediyoruz. Siz mezhep bağlamında yandaş aramaya kalkarsanız, kaybederseniz. Doğrudan müdahale ediyorsunuz başkasının içişlerine Başkası gelip bizim içişlerimize karışsa bunu saygıyla mı karşılarız?
Biz kendi halkımızın çıkarlarını savunuruz ama başka ülkenin halklarına da farklı gözle bakmayız. Demokrasi istiyorlarsa, bunu saygıyla karşılarız. Demokrasi olmalı, özgürlük olmalı, karşılıklı gidip gelmeliyiz, demokrasi deneyimlerimizi aktarmalıyız.
'BELEDİYE KANUNUNU ANAYASA MAHKEMESİ'NE GÖTÜRECEĞİZ'
Yeni yasayla büyükşehir olan illeri kutluyorum. Bu karar sonrası kapatılan belde belediyeleri var. Biz bunların yeniden açılmasını istiyoruz. Halka sorulmadan kapatıldığı için Anayasa'ya aykırı olduğunu düşünüyoruz. Bir beldenin kapatılması için yerel yönetim özerklik şartı vardır. Bu parlamentodan geçen uluslararası bir sözleşme.
Biz bunu kabul etmişiz. Orada bir belde belediyesinin kapatılması için referandum öngörülüyor. Biz bu gerekçeyle belde belediyelerin açılabilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağız. Kuşkusuz karar Anayasa Mahkemesi'nde olacaktır. Bunun hazırlıkları yapılıyor. Amacımız neden büyükşehir oldukları değil, kapatılan belde belediyeleri.
'TÜM DOKUNULMAZLIKLAR KALDIRILMALI'
Biz bir ilke partisiyiz. Dokunulmazlıklarla ilgili görüşümüz benle sınırlı değil. Daha önceki başkan döneminde de aynı görüşteydik. Parti olarak ilkemiz, kürsü dokunulmazlığı hariç tüm dokunulmazlıkların kaldırılmasıdır. BDP'liler ömür boyu miletvekili olmayacak. Dokunulmazlıkları kalkınca nasıl olsa yargılanacaklar. Biz kucaklaşmalarını doğru bulmuyoruz. Ama daha önce de ifade ettiğim gibi o görüntüler bu ülkede çekildi, başka ülkede çekilmedi.
'ERDOĞAN DOKUNULMAZLIĞI'
Bugün öyle koşullar oluştu ki bırakın vekil dokunulmazlığını Erdoğan dokunulmazlığı çıktı. Nedir bu, Deniz Feneri'ne el süren yanıyor. Bu da dokunulmazlık. Dokunabiliryor mı onlara, başbakana yakınsanız kimse size dokunamıyor. Milletvekili olmanıza da gerek yok. Bir kişi istediği zaman dokunulmaz oluyor, bir kişi istemediği zaman dokunulmazlık kalkıyor. Bu çifte standarttır. Hukuk bunu kabul etmez.
'BİZ DOKUNULMAZLIKLARIN ARKASINA SIĞINMADIK'
Anayasa'da dokunulmazlıklar düzenlenmiştir. Gelsinler oturalım, çalışmayı yapalım süratle yasalaştıralım, mesele bitmiş olur. Ama siz, dokunulmazlıklar içinde ayrışma yaratırsanız bu doğru olmaz. Hukukun egemen kılınması lazım. Herkes için geçerli olan kuralları esas almanız lazım. Bu konuda parti içinde fikir birliğimiz var. Biz hiçbir zaman dokunulmazlıkların arkasına sığınmadık.
KÜRT SORUNU
Biz toplumun değişik kesimlerinden, kanaat önderlerini zaman zaman dinleriz. Geçen akşamki toplantı da bu çerçevede bir toplantıydı. Kürt sorununu masaya yatırdık. Sorunun çözümüne dair neler yapılabileceğini tartıştık. Bizim Başbakan'a sunduğumuz yol haritasının uygulanması gerektiğini vurguladı arkadaşlar.
'ESENDERE'DE BAYRAK NEDEN İNDİ'
Hakkari gezimiz sırasında bayrak krizi nasıl ortaya çıktı bilmiyom. Bayrak hepimizin ortak bayrağı. Hiçbir Hakkarili'nin bayrağa karşı çıktığını görmedim. Bu kriz nerden çıktı onu da bilmiyorum. Bayrağı günlük sıcak siyasetin tartışma konusu haline getirmek zavallılıktır.
Bayrak tartışmasıyla ilgili Başbakan'a bir soru sormak isterim. Esendere Sınır Kapısı'nda Türk bayrağı indirildi mi indirilmedi mi? Kaç gün indirildi ve Başbakan ne yaptı?
Esendere'de 3 gün boyunca bayrak indirildi. Oradaki bayrak neden 3 gün çekilmedi? Sayın Başbakan'ın bayrak sevgisini öğrenmek istiyorum. Bayrak çekilmediği zaman Başbakan kimdi, gümrükten sorumlu bakan kimdi, vali kimdi? Bunların sorgulanması lazım.
'PATİROTLAR İSRAİL'İ KORUYACAK'
Patriotlar geliyor, Suriye rahatsız değil. Çünkü içeride yaşadığı sıkıntılar yüzünden Türkiye'ye saldırmayı düşünmediklerini söylüyorlar. Bu durumdan İran rahatsız. Bunun nedenini kendimize sormamız lazım.
AK Parti sözcüsü Patriotların tetiğinin bizim elimizde olacağını söylemişti ama öyle olmadığı görüldü. Kamuoyu bu konuda doğru ve sağlıklı bilgilendirilmiyor. Kamuoyunun ihtiyaç duyduğu tek şey doğru bilgilendirlmektir. Başka ülkelerden silahlar ve onları kullanmak üzere yabancı askerler ülkemize geliyor ama siz kamuoyunu ve muhalefeti doğru bilgilendirmiyorsunuz.
İsrail ile İran arasındaki bir çatışmada ilk vurulacak yer neresidir? Heralde hepimiz biliyoruz, Kürecik'tir. Siz bu Patriotları İsrail'i korumak için getiriyorsunuz ama Suriye'yi öne sürüyorsunuz. Halka neden doğruları söylemiyorsunuz? İsrail'le kavga edip, onları korumak için Kürecik'i kuruyorsunuz, orayı savunmak için de füzeler getiriyorsunuz.
DAVUTOĞLU'NA YÜKLENDİ
Bütün Ortadoğu'da saygınlığıyla bilinen bir ülkeyi bu hale Dışişleri Bakanı getirdi. Ortadoğu'da inanç bağlamında siyasi partilerden tavır alan kimdi? Ortadoğu'daki politikamız yüzünden Batı'da alay konusu olduk. Kim ne derse desin ülke iyi yönetilmiyor."
GÜL'E DESTEK SİNYALİ
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değindi. Seçimler için kendi adayları olacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, Erdoğan ile Gül'ün aday olması durumunda Gül'e destek verebileceklerinin sinyalini verdi.
Kılıçdaroğlu, "İki aday olması durumunda Gül'e destek verir misiniz?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Eğer sadece iki aday olursa koşullarda sadece iki ismi öne çıkmak durumunda kalırsa bakarız neden olmasın."