Çok büyük bir ihtimalle Anayasa Mahkemesi öyle bir davayı reddeder ve değişiklik referanduma gider!
Mahkeme’nin ret kararı vereceğini nereden biliyorum? Bilmiyorum, hukuk bilimine dayanarak kuvvetle tahmin ediyorum.
Çünkü Anayasa Mahkemesi, anayasa değişikliklerine ancak “şekil” yönünden, mesela Meclis’te kaç oyla kabul edilmiş diye bakar, “esastan” inceleyemez!
İtirazları duyuyor gibiyim: Türban yasağının kaldırılmasında Anayasa Mahkemesi “şekil”den iptal imkânı bulamayınca “laikliğe aykırı” diyerek “esastan” iptal etmemiş miydi?..
Bu defa da yine değişmez nitelikte olan “kuvvetler ayrılığı” ve “demokratik hukuk devleti” ilkelerine aykırı bularak iptal kararı veremez mi?!
Evet beklenti budur; ama...
‘Laikliğe’ benzemiyor!
Evet, Anayasa Mahkemesi, üniversitelerde türbanı serbest bırakan anayasa değişikliğini “laikliğe” aykırı bularak “esastan” inceleyip iptal kararı vermişti!
Ama bu defa aynı yorumu yapmasına hiç ihtimal vermiyorum.
“Kuvvetler ayrılığına aykırılık” iddiası, ‘laiklik’le mukayese edilemeyecek kadar farklıdır.
Anayasa Mahkemesi baştan itibaren çok dar ve yasakçı bir laiklik içtihadı geliştirmişti. Hatta hiç çekinmeden “Avrupa’daki gibi bir laiklik bizde olmaz” diye yazabilmişti! (Karar: 89/12)
Ve, kendisinin yerleştirdiği bu dar ve otoriter laiklik içtihadına dayanarak, başörtü yasağını laikliğin zorunlu bir unsuruymuş gibi kabul etmişti... Ve, yasağın kalkmasını “dolaylı yoldan” laikliğin kalkması gibi yorumlayarak anayasa değişikliğini “esastan” iptal etmişti.
Peki, şimdi de Anayasa Mahkemesi’ne üye seçiminin değiştirilmesini aynı şekilde “değişmez ilkelere aykırı” sayarak iptal edemez mi?!
Hayır, iptal edemez! Çünkü Mahkeme’nin kendisi 2003 yılında daha ileri bir değişiklik önerisinde bulunmuştu!
Laiklik konusundan farklı olarak, Mahkeme’nin yapısının nasıl olması gerektiğine dair içtihatlar da yoktur, olamaz zaten. Üstelik Batılı demokrasilerde Anayasa Mahkemesi üyelerinin nasıl “çeşitli” kaynaklardan ve parlamento tarafından seçildiği de ortadadır.
Bir iptal söz konusu olamaz.
HSYK için iptal?
Peki, Mahkeme HSYK’nın yeniden yapılandırılmasını “kuvvetler ayrılığı, hukuk devleti” gibi değişmez ilkelere aykırı bularak anayasa değişikliğinin bu bölümünü “esastan” iptal edemez mi?
Hayır, edemez!
Çünkü taslak, yargı bağımsızlığını kaldırmıyor, ilerletiyor:
Müfettişler, sekretarya ve bütçe bakanlıktan alınıp HSYK’ya veriliyor...
HSYK için öngörülen üye seçimi ve Adalet Bakanı’nın taslaktaki konumu birçok Batılı ülkelerde mevcut...
Anayasa Mahkemesi’nin laiklik gibi, HSYK hakkında eskiden aldığı kararlar yok; olamaz da zaten.
Taslaktaki modeli Anayasa Mahkemesi’nin “değişmez ilkeler”e aykırı sayması mümkün değildir!
10. Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer de 2007’deki anayasa değişikliklerini önlemek için “esastan” değil, sadece “şekilden” yani oylama sayılarından dolayı iptal davası açabilmiş, mahkeme onu da reddetmişti. (Karar: 2007/68)
Taslak yeterli sayılarla Meclis’ten geçerse, referandum hukuken önlenemez gözüküyor.
TAHA AKYOL-MİLLİYET
Mahkeme’nin ret kararı vereceğini nereden biliyorum? Bilmiyorum, hukuk bilimine dayanarak kuvvetle tahmin ediyorum.
Çünkü Anayasa Mahkemesi, anayasa değişikliklerine ancak “şekil” yönünden, mesela Meclis’te kaç oyla kabul edilmiş diye bakar, “esastan” inceleyemez!
İtirazları duyuyor gibiyim: Türban yasağının kaldırılmasında Anayasa Mahkemesi “şekil”den iptal imkânı bulamayınca “laikliğe aykırı” diyerek “esastan” iptal etmemiş miydi?..
Bu defa da yine değişmez nitelikte olan “kuvvetler ayrılığı” ve “demokratik hukuk devleti” ilkelerine aykırı bularak iptal kararı veremez mi?!
Evet beklenti budur; ama...
‘Laikliğe’ benzemiyor!
Evet, Anayasa Mahkemesi, üniversitelerde türbanı serbest bırakan anayasa değişikliğini “laikliğe” aykırı bularak “esastan” inceleyip iptal kararı vermişti!
Ama bu defa aynı yorumu yapmasına hiç ihtimal vermiyorum.
“Kuvvetler ayrılığına aykırılık” iddiası, ‘laiklik’le mukayese edilemeyecek kadar farklıdır.
Anayasa Mahkemesi baştan itibaren çok dar ve yasakçı bir laiklik içtihadı geliştirmişti. Hatta hiç çekinmeden “Avrupa’daki gibi bir laiklik bizde olmaz” diye yazabilmişti! (Karar: 89/12)
Ve, kendisinin yerleştirdiği bu dar ve otoriter laiklik içtihadına dayanarak, başörtü yasağını laikliğin zorunlu bir unsuruymuş gibi kabul etmişti... Ve, yasağın kalkmasını “dolaylı yoldan” laikliğin kalkması gibi yorumlayarak anayasa değişikliğini “esastan” iptal etmişti.
Peki, şimdi de Anayasa Mahkemesi’ne üye seçiminin değiştirilmesini aynı şekilde “değişmez ilkelere aykırı” sayarak iptal edemez mi?!
Hayır, iptal edemez! Çünkü Mahkeme’nin kendisi 2003 yılında daha ileri bir değişiklik önerisinde bulunmuştu!
Laiklik konusundan farklı olarak, Mahkeme’nin yapısının nasıl olması gerektiğine dair içtihatlar da yoktur, olamaz zaten. Üstelik Batılı demokrasilerde Anayasa Mahkemesi üyelerinin nasıl “çeşitli” kaynaklardan ve parlamento tarafından seçildiği de ortadadır.
Bir iptal söz konusu olamaz.
HSYK için iptal?
Peki, Mahkeme HSYK’nın yeniden yapılandırılmasını “kuvvetler ayrılığı, hukuk devleti” gibi değişmez ilkelere aykırı bularak anayasa değişikliğinin bu bölümünü “esastan” iptal edemez mi?
Hayır, edemez!
Çünkü taslak, yargı bağımsızlığını kaldırmıyor, ilerletiyor:
Müfettişler, sekretarya ve bütçe bakanlıktan alınıp HSYK’ya veriliyor...
HSYK için öngörülen üye seçimi ve Adalet Bakanı’nın taslaktaki konumu birçok Batılı ülkelerde mevcut...
Anayasa Mahkemesi’nin laiklik gibi, HSYK hakkında eskiden aldığı kararlar yok; olamaz da zaten.
Taslaktaki modeli Anayasa Mahkemesi’nin “değişmez ilkeler”e aykırı sayması mümkün değildir!
10. Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer de 2007’deki anayasa değişikliklerini önlemek için “esastan” değil, sadece “şekilden” yani oylama sayılarından dolayı iptal davası açabilmiş, mahkeme onu da reddetmişti. (Karar: 2007/68)
Taslak yeterli sayılarla Meclis’ten geçerse, referandum hukuken önlenemez gözüküyor.
TAHA AKYOL-MİLLİYET